Dünya Turizm Örgütü UNWTO Bulgaristan’a özel “Gastronomi /yemek/ turizmi” kılavuzu yayınlayacak.
Örgüt Genel Başkanı Zurab Pololikaşvili Madrit’te Turizm Bakanı Zaritsa Dinkova ile görüşmesinde bu bilgiyi verdi ve Bulgaristan’ın bu alanda zengin içerikler sunacağını kaydetti.
İspanya, San Sebastian’da Sekizinci Küresel Gastronomi Forumuna katılımından dolayı Dinkova’ya teşekkür eden Dünya Turizm Örgütü başkanı, kendisinin de Bulgar yemeklerinden etkilendiğini vurguladı. Zurab Pololikaşvili: “Burada yaptığınız sunum sizin yemek ve şarap turizmini tanıtma fikrinde bize ilham oldu. Şahsen benim Bulgaristan’dan izlenimlerim var ve bu alanda çok şeyler sunabileceğinize inanıyorum” dedi.
Yemek turizmi dünyada en hızlı gelişen turizm dallarından biri olup, Bulgaristan’ın onun çevre ve köy turizmi ile bağdaşması da ayrı bir zenginlik katıyor. Söz konusu kılavuz UNWTO üyesi 159 ülkede yaygınlaştırılacak ve Dünya Turizm Örgütü’nün farklı etkinliklerinde tanıtılacak.
Gastronomi Turizmi nedir?
Gastronomi turizmi, bireylerin bir bölgenin veya ülkenin mutfak kültürünü, yerel yemeklerini, içeceklerini, tariflerini ve üretim yöntemlerini keşfetmek için seyahat etmelerini ifade eden bir turizm türüdür.Gastronomi, içinde barındırdığı tüm sanatsal ve bilimsel unsurlarla yiyecek- içeceklerin tarihsel gelişme sürecinden başlayarak tüm özelliklerinin ayrıntılı bir biçimde anlaşılması, uygulanması ve geliştirerek günümüz şartlarına uyarlanması çalışmalarını kapsayan bir turizm dalı olarak tanımlanabilir.“Nova” TV’ye konuşan Turizm Bakanı Evtim Miloshev , “Önümüzdeki kış sezonunda Bulgaristan'a 2 milyondan fazla yabancı turistin gelmesi bekleniyor” dedi. Bir günlük ve transit geçişler de dahil olmak üzere, toplam yabancı ziyaret sayısının..
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..