İnsanın tabiatında ebedî yaşama arzusu vardır. Zira insanı yaratan Yüce Allah, onu sonsuzluğa dair bir fikirle başından itibaren tanıştırmıştır. İnsanlığın atası Hazreti Adem başka bir alemde yaratılmış, yeryüzü “sürgünü” başlamadan önce bir müddet cennet denilen yerde yaşamıştır. Dünya öncesi hayatın hatırası, insanoğlunun genlerinde kodlanmış olup nesilden nesile aktarılmaktadır. Mevlânâ Celâleddin Rumî’nin Mesnevi’de tasvir ettiği kamışlıktan koparılan neyin iniltileri bu özlemi terennüm etmektedir.
İslâm dininde bu ölüm ötesi hayatın gerçekleşeceği yer iyiler için cennet, kötüler için de cehennemdir.
Sonsuz bir saadet yurdu olarak vasfedilen cennet Allah'ın rahmet ve adaletinin tecellisi demektir. İnananları Allah selâm ve selamet yurdu olan cennete çağırmaktadır. Kur'ân ve Hazreti Muhammed bunun yolunu göstermektedir. Ayrıca oradaki güzellikleri ve huzur atmosferini insanın anlayacağı bir dilde tasvir etmektedir.
Noel arifesi (Bıdni veçer), geleceğe umutla baktığımız aile bayramlarından biridir. Geçmiş ve gelecek arasındaki sınırda Ortodoks Bulgarlar, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar gelecek günleri karşılamak için bir araya geliyorlar. Gelenek üzere yemek..
Eskiden Küçük Noel veya “Neyadka” (Yemek yemeyen) olarak da adlandırılan Noel Arifesi , bir sonraki yılın tamamını etkileme gücünü taşıyan karanlık, korkutucu bir dönemin parçası olarak kabul edilirdi. Bu nedenle Noel'den..
Aynen geçmişte olduğu gibi günümüzde de Noel’den önceki günün erken sabah saatlerinden itibaren haneleri yılın en önemli akşam yemeği için yapılan hazırlıkların telaşı sarar . İsa’nın doğumu arifesinde yenen yemekler hayvansal ürün içermese de sofra..