Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Kutsal gecenin ruhu zamanla nasıl değişti?

Noel arifesinin kayıp büyüsü

Şopluk Bölgesinde “İn Cerman, akşam yemeğine buyur!" geleneği yaşatılıyor

Photo: Dr. Aneliya Ovnarska

Eskiden Küçük Noel veya “Neyadka” (Yemek yemeyen) olarak da adlandırılan Noel Arifesi, bir sonraki yılın tamamını etkileme gücünü taşıyan karanlık, korkutucu bir dönemin parçası olarak kabul edilirdi.

Bu nedenle Noel'den önceki gece, yeni başlangıcın beklentisiyle tahminler, dualar ve sıcak dileklerle ilişkilendirilir.

Günümüzde bayram hazırlığı, çoğunlukla çılgınca alışveriş, hediye seçimi, otel ve restoran rezervasyonları vb. ile sınırlı olurken eskiden, ailelerinin ve sevdiklerinin refahı için yüksek güçlerden bereket dilemek amacıyla, derin anlam taşıyan, katı bir şekilde tanımlanmış ritüeller yerini getirilirdi.

Etnolog Dr. Aneliya Ovnarska,  “Bir zamanlar Kutsal Gece hazırlıklarında kadın ve erkeğin görevleri kesin olarak tanımlanmıştır” dedi.

Kadınlar, başta üç çeşit ritüel çöreği yoğurarak kutsal akşama has yemeği ve sofrayı hazırlamakla görevliydi.


Erkek işine gelince, ailenin en genç erkeği, törensel bir şekilde özel seçilmiş ağacı kesip, yere düşürmeden eve getirir, mür yağı ile tütsenir ve  “Bıdnik” olarak adlandırılarak ocak yakılır:




Diğer erkek işi ise, evdeki hayvanları yemlemekten, bahçeyi hazırlagibimaktan ibarettir. Geçmişten gelen ve bugün nadiren görülen veya hiç görülmeyen ilginç ritüeller vardır, örneğin "Meyve Ağaçlarını Balta ile Tehdit Etme”  - meyve vermezler ise eğer, kesilecek tehdidi gibi. Çocuklar da bu hazırlıklarda yer alırdı. “

İnsanlar, Tanrı’yı veya Meryem Ana'yı gökten inmeye ve bayram sofrasını birlikte paylaşmak için davet ederlerdi. Sofrada, vefat eden yakınların, Tanrı’nın ve Meryem Ana’nın yeri boş bırakılırdı.

Bulgaristan'ın bazı bölgelerinde, örneğin Şopluk Bölgesindeki Radomir civarındaki, akşam yemeğinin mür yağı ile tütsendiği sırada insanlar dışarı çıkar ve yaşlılar “İn Cerman,akşam yemeğine gel!” şeklinde çağrı yaparlar.


Burada Cerman, yaz aylarında dolu yağışlarından sorumlu olan üstün  bir gücün kişileşmesidir. Sofranın etrafındaki tüm ritüeller ve yapılan hazırlıklar, bereket, iyi yaşamla ve bu yönde yardımcı olacak doğaüstü olayların yatıştırılmasıyla bağlantılıdır.”

Bir zamanlar, Noel ağaçı yoktu ve bugünün aksine aileler, Kutsal Gece'de birbirlerine çok sayıda hediye vermezlerdi. Ama herkese hediye olarak örülmüş çorap verilirdi. Hazırlanan ekmekteki para da hediye sayılırdı. Parayı bulan şanslı kişinin, örneğin tuz olmak üzere, aile için bir şey satın alması gerekiyordu. Noel Arifesi için özel olarak hazırlanan ekmekteki para, aile dışından birisine düşerse eğer, o zaman ailenin büyüğü, bereketin evden dışarı çıkmaması amacıyla, o parayı satın alırdı.

Peki bu karmaşık ritüelden geriye ne kaldı ve Noel Arifesinin ruhu nasıl değişti?


Dr. Ovnarska’ya göre, ilk değişiklikler, Bulgaristan’ın Kurtuluşundan'tan sonra, sanayi toplumunun ortaya çıkışıyla meydana geldi. Ve dahası:


Dini kutlamaları yasaklayan Sosyalist rejim, ciddi bir iz bıraktı. Burada söz konuş olan uzun bir zaman dilimi, bütün bir nesil değişti ve tam da din ve inançla ilgili bayramlar azalmaya başladı.

Hatırlıyorum, 24 Aralık iş günü olduğu için, annem, ateist otoritenin koşulları altında da olsa, Noel Arifesini kutlamak amacıyla sodalı ekmeği hazırlamak için eve koşarak geliyordu.

Ne mutlu ki, bugün bu bayramın anlamını yeniden canlandırmak için insanlarda ciddi bir istek var. Fakat bugün hayatımız bambaşka, geçmişin tarım kültürü ortadan kalktı, bu nedenle bayram, aile değerleri, aileye ve büyüklere saygı, aileye saygıyı korumak gibi,  mümkün olduğunca daha önce ne olduğu hakkında bilgi edinmek gerekiyor.”


Çeviri: Şevkiye Çakır

Fotoğraflar: Dr. Aneliya Ovnarska, arşiv


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Vaftizci Aziz Çar Boris” kilisesi

Lütfu bol olan Tanrı’nın evi Berlin’deki Bulgar kilisesi

Yaklaşık 40 yıl önce Batı ve Orta Avrupa’daki Bulgar Ortodoks Kilise toplulukları birkaç şehirde dağılmış bulunuyordu. Ülkemizin Avrupa Birliği’ne üye olması ve Bulgar diasporasının büyümesiyle kilise toplulukları da çoğalmaya başladı. Ancak..

Eklenme 29.03.2025 09:10

Cuma öğleden sonra

Maneviyat dolu bir mevsimin son demlerini yaşıyor, son güzelliklerini temaşa ediyor, son nefeslerini teneffüs ediyoruz. Tutulan oruçlarla biraz olsun nefsimizin bizi bağladığı zinciri söktük, kılınan teravihlerle bellerimizi yüce huzurda büktük, yaptığımız..

Eklenme 28.03.2025 14:00

Beşaret bayramı Tanrı’nın bağışlayıcı sevgisinin ifadesidir

Beşaret(Müjde, iyi haber) bayramı, Tanrı’nın insanın ruhunu karanlığın ebedi azabından kurtarma vaadini yerine getirildiği gündür. Sofya’da “Kutsal Haçın Yüceltilmesi” kilisesinde görevli rahip Bojidar Marinov’un sözlerine göre Beşaret bayramı, Tanrı’nın..

Eklenme 25.03.2025 09:26