Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Ohio Eyalet Üniversitesi'nden Profesör Theodora Dragostinova Balkanlar'daki tarih süreçlerini araştırıyor

Prof. Teodora Dragostinova
Photo: Diana Tsankova

1920 yılında, dokuz aylık bebeği olan genç bir kadın zor bir seçim ile karşı karşıya kalır  - Sofya’daki eşinin yanında kalmak, Edirne’deki ailesinin yanına gitmek ya da Selanik’teki kardeşinin yanına yerleşmek. İki ay süren sorgulamalar, dilekçeler, mektuplar ve diplomatik notaların ardından Evgenia ani bir kararla seçimini yapar.

Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Teodora Dragostinova, Bulgaristan Bilimler Akademisi Etnoloji ve Folklor Araştırmaları Enstitüsü’nde düzenlenen konferansta, belgelerle desteklenmeden, tarihi kişilerin “arşiv fısıltısını” duymamızı sağlayan eleştirel tarihsel kurgu metotları ile bir yaşam öyküsünü anlattı. Tarihçi, I. Dünya savaşından sonraki on yılda devlet sınırlarının ile aile kaderlerinin iç içe girdiği dönemde birçok sıradan insanın yaşadığı ikilemleri nakletti. 

 

Prof. Teodora Dragostinova şöyle konuştu: "Sınırlar ve aileler arasında: arşiv fısıltısının peşinde” konulu konferans Sofya’daki devlet arşivlerinde yapılan çalışmalara dayanıyor. Tesadüfen içinde kimsenin görmediği belgelerin olduğu gizli küçük bir kutu buldum. Karıştırınca 1920 yılında ailelerinden koparılan ve uluslararası topluluğun vatanlarına geri göndermeye çalıştığı çocuklarla ilgili bir konuyu keşfettin. Ancak altı yıl süren çatışmalar ve üç savaşın ardından aileleri toplamanın çok zor bir iş olduğunu anladım. Bu arşiv belgelerinden pek çok hayat hikayesi çıktı ve bunlardan biri eşi Bulgar, ailesi Yunanistan’da olan 20 yaşındaki Evgenia’nın hikayesiydi. Ne yazık ki, savaşlar her zaman ailelerin parçalanmasına ve çocukların yetim kalmasına neden oluyor. Günümüzde savaşların yaşandığı Ukrayna’da, Suriye’de Sudan ve Gazze’de durum aynıdır.

Prof. Teodora Dragostinova, Balkanlar’da göç, milliyetçilik, kültürel diplomasisi, insan, fikir ve tanım hareketleri konularıyla ilgilenen bir tarihçidir. Aynı zamanda Ohio’da öğrencilere çağdaş Avrupa ve Doğu Avrupa tarihi dersleri vermektedir.


Prof.Teodora Dragostinova sözlerine şöyle devam etti: "Doğu Avrupa konusunda tez yazmak üzere ABD’ye gittim. Göçmenlik yolum bana ilham verdi ve Bulgaristan ve Avrupa ile ilgili konularda çalışmalarıma devam ediyorum. Yaşamım iki vatan, sınırlar, farklı pasaportlar, farklı aidiyetler arasında geçtiği için göç ve milliyetçilik konularındaki çalışmalarımla katkı sağlamak istiyorum. Bundan dolayı insanların yaşam deneyimlerine ve kaderlerine ortak oluyorum.

Bölgemiz ile ilgili araştırmalar, Okyanus ötesinde ne açıdan ilginçtir ve hangi küresel süreçleri ortaya koyuyor?


Prof. Dragostinova şunları belirtti: "Küresel süreçleri göstermek için herhangi bir ülke kullanabilir. Önemli olan ilginç sorular sormak ve bunlar teorik olarak yanıtlayabilmek. Araştırma çalışmalarımda küçük ülkelere odaklandım. Küçük bir ülke olan Bulgaristan küresel süreçlerin bir örneğidir. İlk kitabım Rum azınlığı, ikincisi ise Soğuk Savaş dönemindeki kültürel diplomasi üzerindeydi. Şu an savaş sonrasındaki on yılda parçalanmış aileler konusu üzerinde çalışıyorum. Tüm bu konular Bulgaristan ile ilgilidir, ancak küresel insani soruları yöneltmektedir.”

Tarihçiye göre, çağdaş toplumun eksikliklerine baktığımızda yakın tarihimizdeki olup bitenlerin farkında olmalıyız.


"Konferanstaki konum, tarihsel bir deneyim olarak belirsizliğe odaklıydı, antropolog meslektaşlarım ise bu olgunun günümüzde gerçeklik olarak çok net bir şekilde görüldüğüne dikkat çektiler. Bu belirsizlik içinde yaşadığımız için, zaman içinde geriye dönüp insanların nasıl hissettiklerine bakmalıyız. Bulgaristan’ı üç savaş sonrası, toprak kaybından ve 280 bin mültecinin geldiği göç dalgasından sonra hayal edin. Bir asır önce- 1924’teki belirsizliğin şu anki belirsizlikten daha büyük olduğunu düşünmüyor musunuz? Şu an en belirsiz zamanda yaşadığımızı düşünüyoruz, ancak bu pek de doğru değil”

Foto: Diana Tsankova, Prof. Teodora Dragostinova özel arşiv

Çeviri: Ergül Bayraktar




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

"Christo - sanat ve renkler" teşhirinde dünyaca ünlü ressamın kişiliği hakkında az bilinenler gözler önüne seriliyor

Hristo Yavaşev-Christo sergisine yapılan yeni bağış, “Kvadrat 500” adlı Ulusal Galerinin koleksiyonu tamamlıyor. 2012 yılında Vladimir Chimov ve eşi, o dönemde Ulusal Yabancı Sanat Galerisi adını taşıyan galeriye Hristo Yavaşev-Christo'nun Ulusal..

Eklenme 14.01.2024 06:05

Besarabya Bulgarları’nın geçmişi kardeş yazarların kaleminden çıkan 25 kitaba konu oldu

Yazar Anna Maleşkova, geçen yılın son günlerinde başkentin "Devlet Arşivleri"nde hemfikir insanlarla bir araya geldiği duygu dolu bir toplantıda 80. yıldönümünü kutladı. 1971 yılında anavatanın kendisine neler sunacağını görmek için doğduğu..

Eklenme 10.01.2024 11:35

Halk kıyafeti yapımında canlanan eski yöntemler

UNESCO’nun 2021 yılı “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülünü Saya adı verilen antik Küstendil halk kostümünün yapımıyla ilgili projesi sayesinde kazanan Madlen Bojilova Amin BNR’nin Blagoevgrad Radyosuna konuk oldu. Madlen bir süre önce yurt..

Eklenme 03.01.2024 12:26