Sofiytsi köyü, Cebel ve Momçilgrad'a eşit mesafede bulunan güzel bir Rodop köyü. Ama bu köyü öze kılan, burada doğup büyümüş, resimlerinde köyün güzelliğini, doğasını, sevgisini eserlerine taşımış olan ressam Şaban Okan.
Kendisiyle güzel bir sonbahar akşamı, Kırcali bölgesinin resammlarının, sanat insanlarının adeta “kendi evi” olarak bildikleri “Kerimovata kışta” (Kerim’in evi) Sergi Evinde bir serginin açılışında tanıştık, Bulgaristan’ın gelmiş geçmiş en büyük ressamlardan biri olan değerli Kamber Kamber sayesinde. Her ikisinin de eserleri burada sanatseverlerin beğenisine sunulmuştu.
Şaban Okan, “Ben Aralık ayının başına kadar buralardayım. Daha sonra Bursa’ya döneceğim” demiş ve telefonda röportaj sözü aldıktan sonra ayrılmıştık.
Sonbahar geçti gitti, yerini kışa bıraktı ve nihayet baharı beklerken, ki takvimlere göre, bahar çoktan gelmiş olmalı, bunu ülkemize geri dönen leylek sayısı da gösteriyordu, gördüm ki, ressam pek dayanamamış ve köyündeki evin kapısını sanata ve komşularına açmış.
Gerek Bulgaristan, gerekse Türkiye ve komşu ülkelerde birçok sergide yer almış, kişisel sergiler ve çalıştaylarda hazır bulunmuş olan Şaban Okan, özel Bulgaristan Radyosuna konuştu ve uzun, ancak son derece anlamlı ve sıcak sohbetimizde, çocukluğundaki tütün tarlalarını yâd ederken, sanata, resime olan sevgisini, komşularıyla dostane ilişkilerini ve pek çok sevdiği köyü Sofiytsi’yi anlattı. Dinleyelim!
Röportajı hazırlayıp sunan: Şevkiye Çakır
Güllerim kana benzer, Gökyüzü sana benzer, Güzel kızın manisi Kuşlara benzer. “Kısaca” başklıklı iki dilli mani derlemesinin “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübünün Kasım ayı..
Çocukların ebeveynlerinin bilgisi olmadan kimlik kartlarını alarak onların adına online bahisler yapmaları gibi gittikçe artan endişe verici eğilimlerin izlenmesi, Ulusal Gelir Ajansı NAP ve “Gümrükler” Ajansı tarafından yaz mevsiminde “Ne ste sami”..
Bulgar gülünün mis kokusu ve dünyanın dört bir köşesinden turist çeken çiçek toplama kampanyası, gül yetiştiriciliği işinin hoş tarafı olurken dikenli tarafı da yok değil. Ülkedeki gül yetiştiricileri, “Gülü seven dikenine de katlanır” deyimini..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..