Palamara Av Çiftliği'nin kuruluşunun 90. yılını şimdiki ve eski çalışanları tarafından kutlanmaktadır. “Palamara”, Çar III Boris tarafından oluşturulan bir alageyik av çiftiliği olarak 1932 yılında kuruldu.
Bugün ülkemizin en elit av çiftliklerinden biri olan Palamara, 90 yılını tamamlıyor. Geçen bu zaman zarfında av çiftliği, Bulgaristan’ın gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanı ve parti liderlerini ağırlamıştır.
17 000 hektar üzerinde kurulan çiftlik, ulusal düzeyde alageyik popülasyonunun korunması ve geri kazanılmasında kilit rol oynamıştır.
"Palamara ve Şerba olmak üzere bu söz konusu iki çiftlik, diğer ülkeler de dahil olmak üzere, tüm Bulgaristan genelinde dağıtılan geyiklerin büyük bir kısmının yetiştirildiği yerlerdir.Orta Stara planina (Sıra Dağlar)'ın Lıgıt çiftliğinde yetiştirilen geyikler, özel bir genetik mirasasahip” dedi müdürü Tsvetelin Milanov.
Bu yıl "Palamara" ulusal düzeyde en çok av turu talebini aldı, ki şimdiye kadar 40'tan fazla rezervasyon var. On yıldan bu yana muflon ve alageyik yetiştirilen yeni bir avlanma alanı mevcut.
"Palamara" müdür yardımcısı Yulian Budakov, “Birkaç istisna dışında, Bulgaristan’da avlanan büyük av hayvan türlerinden oluşan stoğuna sahip olduğumuzu söylenebilir" dedi.
Geçen bu zaman zarfında “Palamara” Av Çiftliği’nde elde edilen ganimetler dünyanın her yerinde, ünlü avcıların koleksiyonlarını süslemektedir, ayrıca çiftlik, farklı fuarda düzinelerce altın madalya kazanmayı da başarmıştır.
Kaynak.: tvshumen
Derleyen: Şevkiye Çakır
Güllerim kana benzer, Gökyüzü sana benzer, Güzel kızın manisi Kuşlara benzer. “Kısaca” başklıklı iki dilli mani derlemesinin “Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” Milli Kütuphane'nin “Pismena” klübünün Kasım ayı..
Çocukların ebeveynlerinin bilgisi olmadan kimlik kartlarını alarak onların adına online bahisler yapmaları gibi gittikçe artan endişe verici eğilimlerin izlenmesi, Ulusal Gelir Ajansı NAP ve “Gümrükler” Ajansı tarafından yaz mevsiminde “Ne ste sami”..
Bulgar gülünün mis kokusu ve dünyanın dört bir köşesinden turist çeken çiçek toplama kampanyası, gül yetiştiriciliği işinin hoş tarafı olurken dikenli tarafı da yok değil. Ülkedeki gül yetiştiricileri, “Gülü seven dikenine de katlanır” deyimini..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..