bTV muhabiri Beste Sabri, Türkiye’de deprem bölgesine giderek özel röportajlar yaptı. Depremzedelerin acısını umudunu korkusunu gördü.Beraber çalıştıkları ekip ile beş gün boyunca deprem bölgesindeki mücadeleyi takip ederek izleyicilerle paylaştılar.
Bulgaristan Radyosu’nun Türkçe Yayınlar Bölümü’ne konuşan Beste Sabri ilk günlerde umudun çok büyük olduğunu paylaştı:
“İlk günümde Adana’ya gittim. Orada herkesin içinde umut vardı. Çünkü zaten birinci gün olduğu için umut çok büyüktü, onların gözlerinde herkesin umut vardı ve çok büyüktü. Ama ne yazık ki gelen günlerde Hatay’da orada durum çok kötüydü. Ve orada insanlar sanki umudu kaybetmişlerdi. Ama gece gündüz enkazın yanında durdukları için sanki bu umut onların içlerindeydi ama gözlerine bakarak umut yoktu.”
Beste Sabri umutla korkunun birleştiği o kısa anlara şahit oldu. Enkaz altından bir ses duyulunca askerler, polisler, vatandaşların nefes keserek dinledikleri o büyük umut anını anlattı.
Beste, bu gördüklerini hiç unutmayacağını, belki de kendisinin bu gördüklerinin etkisinden birkaç gün içinde çıkabileceğini, ama bu depremi yaşayanların ömür boyu iyileşme süreci yaşayacaklarını paylaştı.
Doğal afetin sonuçları ile mücadele anında genç muhabir o çok güçlü ve tek amacın yardım etmek olduğu uluslararası dayanışmaya da şahit oldu.
Bu trajedi içinde bazı insanlar okadar acılı ki, Beste’nin de dediği gibi “enkaz altından yakınımızın ölüsünün de çıkmasına razıyız” sözleri çıkıyor bazı parçalanmış yüreklerden.
Hatay’da durumun çok ağır olduğundan dolayı vatandaşlar ve arama kurtarma görevlileri arasında gerginlik yaşandı. Beste Sabri, vatandaşların enkaz altından yakınlarını kendileri çıkarmak istediklerini, ancak arama kurtarma görevlilerinin bu binaların riskli olduğundan daha tedbirli yaklaştığından dolayı bazı yerlerde kurtarma çalışmaları yavaş ilerliyordu. Bu da yakınlarının sağ kurtulmasını bekleyen vatadanşlarda gerginlik anları yaşatıyordu.
Beste Sabri’ye göre, en zor günler asıl şimdi geliyor. Çünkü “Bu insanlar, şu an herşeyini kaybetmiş durumda, ailesini, işini, herşeyini. Bütün hayatını yeniden başlayacaklar. Bütün hayat boyunca iyileşecekler...”
Beste Sabri Hatay’da gördüklerinden sonra “Oradaydım ve bütün ülkeler yardım etse de sanki yardım yeterli değildi” dedi. “
Arama kurtarma ekiplerine göre, birkaç gün önce deprem bölgesinden 50 bin ceset çıkarılacağı söyleniyordu. Ancak Beste Sabri’nin gördüklerinden tahmin ettiğine göre, bazı binalara erişimin aşırı derecede zor olduğundan bu sayılar ne yazık ki artacak.
“Spartan” uçağı ile deprem bölgesine Bulgaristan’dan gönüllüler ve arama kurtarma ekipleri ile beraber uçan Beste Sabri bu ekibin çalışmalarına da tanık oldu:
“Onlar her zaman yardım ediyorlardı. Türk polisleri Türk askerleri ile birlikte enkazların yanına gidiyorlardı. Hatırlıyorum Antakya’da dördüncü ya da beşinci günde Bulgaristan Kızılhaç Örgütü’nden onların köpekleri ile enkaz altından 84 saatte enkaz altından sağ kurtulan bir kadını çıkardılar.
Beste, belki de ömür boyu unutmayacağı bu tablolar aklına her geldiğinde gördüğü en önemli şeyin birlik duygusu olduğunu paylaştı:
“Tüm ülkeler, tüm vatandaşlar, herkes, gazeteciler, herkes oradaydı ve sanki biz bir yumruk gibiydik. Unutmayacağım, bir vatandaş vardı Gaziantep’ten Yusuf diye, o hep böyle söylemiştir: “Bir yumruk olarak buradayız, yardım ediyoruz ve ben kendim ellerimle enkazlardan canlı olarak 25 kişiyi çıkardım ilk gün”. Bunu hiç unutmayacağım ve hem gözümün önüne getiriyorum. Güzel şeyler düşünmeye çalışıyorum döndüğümden beri ve işte bu birlik duygusunu hiç unutmayacağım. Hayatımda hissettiğim en güçlü duyguydu bu birlik duygusu”.
Söyleşi ve metin: Özlem Tefikova
Fotoğraf: bTV media
Arzu Mustafa ile Birleşmiş Milletler’in, kadınların tarımsal üretimde, kaynakların sürdürülebilir kullanımında, gıda üretimindeki önemli rölüne dikkat çekmek amacıyla Dünya Kadın Çiftçiler Günü olarak ilan ettiği 15 Ekim günü çok anlamlı bir..
Razgrad “Kashtichka na chudesata” – “Mucizeler Evi” eğitim merkezinden öğrenciler İtalya ve Türkiye’den yaşıtlarıyla beraber Avrupa Komisyonu’nun küresel inisiyatifi olan “Erasmus Günleri” girişimini beraber kutladılar. Bir etkinlik düzenlemek,..
Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim..