Bulgaristan, beş yıl önce Ukraynalı Natalia Elis'in yeni yuvası oldu. Odesa sahil kentinden, Plovdiv’in yakınlarında Markovo köyüne kocası, bir köpeği, üç kedisi ve 50 000 kaktüsle geldi. Bugün kaktüslerin sayısı 100 000'den fazla, kediler sekiz, köpekler iki. Nataliya’yı Bulgaristan'a getiren nedir?
"Eşim Bulgar, yılda 3-4 kez burada yaşayan annesini ziyarete gelirdik. Bulgaristan'ı ilk andan itibaren gerçekten sevdim. Bulgarların yaşlılara karşı şefkatli tavrından hemen etkilendim. İkincisi, buradaki insanlar daha sakin, daha sıcak kalpli ve ülkedeki atmosfer daha yumuşak, çok stresli değil. Üçüncü - iklim. Ayrıca ben kayakçıyım ve yakınlarda üç kayak merkezi var! Denizi seviyorum. Burada plajlar daha temiz ve hizmetler de iyi.Ve ne mutfak, ne baharatlar var! 20 yıl birlikte yaşadıktan sonra kocam "Taşınıyoruz" dediğinde, "Ne zaman?" diye sordum.
Natalia Bulgaristan’a kolayca uyum sağlar. Bulgarca öğrenir ve kaktüslere olan tutkusunu bir iş sektörüne dönüştürür. Üç yıldır şirketi uluslararası pazarda faaliyet gösteriyor, tohum ve bitkiler sunuyor. Ona göre ülkemizde iş kurma koşulları daha uygun ve vergiler daha düşük. Natalia, 20 yaşındayken kaktüslere aşık olur.
Natalia Elis, Markovo ve yakındaki Plovdiv şehrinin kamusal yaşamına aktif bir şekilde katılır. Yerel Tarım Enstitüsü ile birlikte, Botanik Bahçesi'nin temizlenmesi ve yeşil ve güzel, çekici bir yere dönüştürülmesi için gönüllülerin organizatörlerinden biridir. Projenin ilk aşaması tamamlandı.Eskiden insanların geçmeye cesaret edemediği bir çöp sahasına benzeyen bahçe, yabani otlardan, kurumuş çalılardan ve ağaçlardan temizlendi, bir çit kuruldu.
Natalia, kaktüslerinin bir kısmını bağışlamayı planlıyor. Özel bir çocuk köşesi de olacak Botanik Bahçesi'ne. Natalia, "Burada çocuklar bitki yetiştirmeyi öğrenebilir.Doğayı korumayı öğrenebilir ve belki 20 yıl içinde yeni, sosyal sorumluluk sahibi bir nesil yetiştireceğiz" diyor. Ve işte onun büyük hayali - insan tarafından yok edilen bitki türlerini vahşi doğaya geri çevirmek.
"Sadece özel koleksiyonlarda kalan bitkiler var. Biz koleksiyoncular sorumluluk taşıyoruz, bu bitkilerin temiz cinsini korumalıyız.İleride toplum da bitkilerin doğaya geri çevirilmesi fikrini benimsediğinde , torunlarımız da bunu yapmaya başladığında yeteri kadar tohum biriktirmiş olmalıyız.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Fotoğraflar: Snejana Nikiforova, özel arşivHristo Yavaşev-Christo sergisine yapılan yeni bağış, “Kvadrat 500” adlı Ulusal Galerinin koleksiyonu tamamlıyor. 2012 yılında Vladimir Chimov ve eşi, o dönemde Ulusal Yabancı Sanat Galerisi adını taşıyan galeriye Hristo Yavaşev-Christo'nun Ulusal..
Yazar Anna Maleşkova, geçen yılın son günlerinde başkentin "Devlet Arşivleri"nde hemfikir insanlarla bir araya geldiği duygu dolu bir toplantıda 80. yıldönümünü kutladı. 1971 yılında anavatanın kendisine neler sunacağını görmek için doğduğu..
UNESCO’nun 2021 yılı “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülünü Saya adı verilen antik Küstendil halk kostümünün yapımıyla ilgili projesi sayesinde kazanan Madlen Bojilova Amin BNR’nin Blagoevgrad Radyosuna konuk oldu. Madlen bir süre önce yurt..