Develer, şimdiki Topolovgrad (zamanında Kavaklı)’a Neuilly Antlaşması’ndan sonra Akdeniz ve Doğu Trakya’da yerlerinden göç etmek zorunda kalan Bulgarlara beraber gelmiştir.
Böylece, 1923-1925 yıllarında deve yetiştiriciliği Doğu Bulgaristan’da çok gelişerek karlı bir geçim kaynağına dönüşüyor.
Bu dönemde 1000’in üzerinde deve ülkenin bu bölgesinde özgürce yaşıyordu, ancak en fazla deve Topolovgrad bölgesinde vardı.
Yerli deve yetiştiricileri, şimdiki nakliye şirketleri gibi çalışır, kervanları ise Sakar balkan ve Doğu Rodoplar’ın en ücra yerlerine bile çeşitli mal satarmış.20. yüzyılın 30’lı yıllarında Bulgaristan’da kamyonet ve otobüs taşımacılığı henüz başlıyor, ancak devenin önceliği yol olmayan yerlere de ulaşabiliyor olmasıdır.
Topolovgrad’daki Belediye Tarih Müzesi Müdürü Veselin Kılvaçev, “Böylece zor koşullara dayanıklı olan deve, bütün Güneydoğu Bulgaristan’da ekmek, odun kömürü, tuz taşımak için kullanılırdı” dedi.
Veselin Kılvaçev, devenin aktif olarak Topolovgrad’daki “Sveta Bogoroditsa” kilisesi, “Halite” ve başka yapıtların inşaatında çalıştırıldığını sözlerine ekledi.
“Sağlıklı, güçlü bir deve ortalama 300-400 kilogram yük taşıyabilirmiş ve o sebeple de kum, taş, çimento gibi inşaat malzemelerini develerle taşırlarmış. Develer, nadir de olsa toprağı sürmek için de kullanılırmış. Devenin her şeyi faydalı olduğu bilinir. O kadar ki deve gübresi bile yerli tütün üreticileri ve çiftçiler tarafından çok aranan bir malzemeymiş. Deve yünü için ise insanlar arasında “Evinden deve yününden dokunmuş çulun, (battaniyen) varsa, soba aramana hiç gerek yok” derlermiş. Deve yünü o kadar sıcak tutuyor yani. Deve yününden battaniyeler, çergeler, kıyafetler ve başka ürünler dokunurmuş.
1934 yılında Topolovgrad’da 300’ün üstünde deve yetiştiriliyormuş. Fakat İkinci Dünya Harbi arifesinde yol inşaatları başlıyor, makineler giderek hayvanların yerini alıyor ve insanlar ulaşım için hayvanları daha az kullanır olmaya başlıyor.
Deve sahipleri sadık dostları hayvanlarını satıyor. En son yük taşımacılığı için Macarovo bölgesinde 40 devenin kullanıldığı biliniyor. Ancak 1974 yılında develerin sahibi onları Haskovo’da bir kasaba sattığı rivayet edilir.
“Fakat, iş bitince atraksiyonlar başlar” diye şakalaşıyor Veselin Kılvaçev. Topolovgrad’daki develer, 1960 yılında çekimi yapılan “Hitır Petır” sinema oyunu çekimleri için kiralandığı ardından turizm endüstrisinde de kullanıldıklarını biliniyor, dedi ve şöyle devam etti Veselin Kılvaçev:
“Son deveciler olan Krıstyo Karpezanov ve Dimitır Gadakov, Karadeniz tatil beldelerine gidiyor ve develer resmen birer “artist” oluyor.
Topolovgrad devecileri, her yıl Nesebır, Sozopol ve Sveti Vlas’ta develerini gezdiriyor, tatilcilere deve üstünde gezi veya fotoğraf çekinme imkanı teklif ediyorlar. Fakat Dimitır Gadakov, 1980 yılında aniden develerini Küstendil’deki hayvanat bahçesine satıyor ve bununla da Topolovgrad’daki develer masalı son buluyor.”
Fotoğraflar: Topolovgrad’daki Belediye Tarih Müzesi
Çeviri: Özlem Tefikova
6 Eylül 1885 tarihinde Bulgar Prensliği ve Doğu Rumeli toprakları birleşerek, Bulgaristan tek bir devlet olarak Avrupa haritasındaki yerini alıyor. Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinden tarihçi Prof. İvan İlçev..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz. Vedat Ahmet "Gençler ve din" konusunda bize yararlı ve ilginç bilgiler sunacak. Gençlerin ahlak dünyası ve dinin aşıladığı değerleri konuşacak.
Varna ilinde 6 ile 17 yaş arasında 26 çocuk Temel İslami Bilgiler konulu yarışmada bilgilerini ölçtü. Başmüftülüğün Temmuz ve Ağustos aylarında düzenlenen Kuran-ı Kerim kursları sonunda organize edilen bilgi yarışmaları ülke çapında..
Meryem Ana'nın Tapınağa Giriş Yortusu (Vıvedeniye Bogorodiçno),Ortodoks dünyasının en eski ve saygın bayramlarından biridir. Patrik Tarasius döneminde 8...
Bulgaristan Ortodoks Kilisesi, 22 ve 23 Kasım günlerinde Patrikhane Katedrali Aziz Aleksandar Nevski ’nin kutsanmasının yüzüncü yılını törenle..
İslâm dini, temizlik konusuna çok önem vermektedir. Maddî ve manevî anlamıyla temizlik üzerine İslâm’ın çokça durmasının esas sebebi, Kur’ân-ı Kerim ve..