Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Yıllar önce Güneydoğu Bulgaristan halkı geçimini devecilik ile sağlıyordu

Genellikle sıcak bölgelerde yetişen hayvanlar Sakar dağı ve Doğu Rodoplar’da elverişli koşullarda yaşamış, sahipleri ise karlı ticaret yürütüyormuş

Sembolik bir Topolovgrad fotoğrafı- Marko Karpuzanov ve develeri.
Photo: Topolovgrad Tarih Müzesi

Develer, şimdiki Topolovgrad (zamanında Kavaklı)’a Neuilly Antlaşması’ndan sonra Akdeniz ve Doğu Trakya’da yerlerinden göç etmek zorunda kalan Bulgarlara beraber gelmiştir.

Böylece, 1923-1925 yıllarında deve yetiştiriciliği Doğu Bulgaristan’da çok gelişerek karlı bir geçim kaynağına dönüşüyor.

Bu dönemde 1000’in üzerinde deve ülkenin bu bölgesinde özgürce yaşıyordu, ancak en fazla deve Topolovgrad bölgesinde vardı.

Yerli deve yetiştiricileri, şimdiki nakliye şirketleri gibi çalışır, kervanları ise Sakar balkan ve Doğu Rodoplar’ın en ücra yerlerine bile çeşitli mal satarmış.

Ayrılmaz ikili- deveci ve deve, Kavaklı 1934 yılı.20. yüzyılın 30’lı yıllarında Bulgaristan’da kamyonet ve otobüs taşımacılığı henüz başlıyor, ancak devenin önceliği yol olmayan yerlere de ulaşabiliyor olmasıdır.

Topolovgrad’daki Belediye Tarih Müzesi Müdürü Veselin Kılvaçev, “Böylece zor koşullara dayanıklı olan deve, bütün Güneydoğu Bulgaristan’da ekmek, odun kömürü, tuz taşımak için kullanılırdı” dedi.

Veselin Kılvaçev, devenin aktif olarak Topolovgrad’daki “Sveta Bogoroditsa” kilisesi, “Halite” ve başka yapıtların inşaatında çalıştırıldığını sözlerine ekledi.

Topolovgradlı deveciler, 1936 yılı.“Sağlıklı, güçlü bir deve ortalama 300-400 kilogram yük taşıyabilirmiş ve o sebeple de kum, taş, çimento gibi inşaat malzemelerini develerle taşırlarmış. Develer, nadir de olsa toprağı sürmek için de kullanılırmış. Devenin her şeyi faydalı olduğu bilinir. O kadar ki deve gübresi bile yerli tütün üreticileri ve çiftçiler tarafından çok aranan bir malzemeymiş. Deve yünü için ise insanlar arasında “Evinden deve yününden dokunmuş çulun, (battaniyen) varsa, soba aramana hiç gerek yok” derlermiş. Deve yünü o kadar sıcak tutuyor yani. Deve yününden battaniyeler, çergeler, kıyafetler ve başka ürünler dokunurmuş.

Topolovgrad’ın sembolleri- Kavaklı yakası tütün koopatifi ve develer.1934 yılında Topolovgrad’da 300’ün üstünde deve yetiştiriliyormuş. Fakat İkinci Dünya Harbi arifesinde yol inşaatları başlıyor, makineler giderek hayvanların yerini alıyor ve insanlar ulaşım için hayvanları daha az kullanır olmaya başlıyor.

Topolovgrad’ın misafirlerine ekzotik geziler düzenleniyordu-1939 yılı.Deve sahipleri sadık dostları hayvanlarını satıyor. En son yük taşımacılığı için Macarovo bölgesinde 40 devenin kullanıldığı biliniyor. Ancak 1974 yılında develerin sahibi onları Haskovo’da bir kasaba sattığı rivayet edilir.

“Fakat, iş bitince atraksiyonlar başlar” diye şakalaşıyor Veselin Kılvaçev. Topolovgrad’daki develer, 1960 yılında çekimi yapılan “Hitır Petır” sinema oyunu çekimleri için kiralandığı ardından turizm endüstrisinde de kullanıldıklarını biliniyor, dedi ve şöyle devam etti Veselin Kılvaçev:

Mihail Çakmakov'un deveci ailesi, 1940 yılı.“Son deveciler olan Krıstyo Karpezanov ve Dimitır Gadakov, Karadeniz tatil beldelerine gidiyor ve develer resmen birer “artist” oluyor.

Topolovgrad devecileri, her yıl Nesebır, Sozopol ve Sveti Vlas’ta develerini gezdiriyor, tatilcilere deve üstünde gezi veya fotoğraf çekinme imkanı teklif ediyorlar. Fakat Dimitır Gadakov, 1980 yılında aniden develerini Küstendil’deki hayvanat bahçesine satıyor ve bununla da Topolovgrad’daki develer masalı son buluyor.”

Mihail Çakmakov’un deveci ailesi-1940 yılı.Dimitır Gadakov’un develeri, yaklaşık 20 yıl boyunca yaz aylarında Nesebar’da bir atraksiyondu.

Fotoğraflar: Topolovgrad’daki Belediye Tarih Müzesi

Çeviri: Özlem Tefikova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

15 Ağustos’ta Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi Yortusu kutlanıyor

Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..

Eklenme 15.08.2024 05:10

Küstendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” sergisi açıldı

Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce  K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi”  adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..

Eklenme 14.08.2024 14:55

Cuma öğleden sonra

Önümüzü aydınlatan hakikat ışığının doğması için zaman zaman fikrilerin çarpışması normal ve gereklidir. Zira insan düşünen bir varlıktır ve doğal olarak düşündüğünü de söyleyecektir. Herkes fikirlerini paylaşınca farklılıklar ortaya çıkacaktır..

Eklenme 09.08.2024 14:00