Ancak ilim dediğimizde “İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir” türünde ilmi kastetmekteyiz. Bunu faydalı ilim olarak da ifade edebiliriz. Onun için Peygaber Efendimizden bize ulaşan başka dualarda da “faydasız ilim”den Allah’a sığındığını görmekteyiz.
Faydasız ilim, bize dünya ve ahiret hayatımızda yararı olmayacak ilimdir. Bu aslında ilim de değildir, sadece kuru bilgidir. Zira ilim, insana faydalı işler yaptırır. İlim ile amel Arapçada aynı üç harf (ayın-lâm-mim) ile yazılır, sadece yerleri değişiktir. İlim bir anlamda ameldir, amele dönüşen bilgidir. O yüzden bu dua ile Rabbimizden edindiğimiz bilgilerin faydalı olmasını ve bize sadece faydalı olacak ilmi öğretmesini istemeye teşvik edilmekteyiz.
Nitekim duada “ilmimizin artırılması” da istenmektedir. Tâhâ suresinde Allah Teâlâ Peygamber Efendimize “De ki: Rabbim ilmimi artır!” buyurmuştur. Müfessirlerden Kurtubî bu hususta “eğer ilimden daha şerefli bir şey olsaydı, Allah Teâlâ, Peygamberine ilmin artırılmasını emrettiği gibi, onun da artırılmasını istemesi emrinde bulunurdu." demiştir.
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..
Önümüzü aydınlatan hakikat ışığının doğması için zaman zaman fikrilerin çarpışması normal ve gereklidir. Zira insan düşünen bir varlıktır ve doğal olarak düşündüğünü de söyleyecektir. Herkes fikirlerini paylaşınca farklılıklar ortaya çıkacaktır..