Yeryüzünde ilk mabet, ilk mescit, yani ilk caminin tarihi Hazreti Adem ile yaşıt. O günden bugüne insanlar mabetlerde, camilerde huzur aramakta, Allah'a tazim, sevgi ve kulluklarını arz etmektedir.
İslâm, bütün yeryüzünü Müslümanlara mescit kılmışsa da ibadetlerini camilerde, mescitlerde yerine getirmeyi öğütlemiş, hatta bazılarını mutlaka camilerde ifa etmelerini emretmiştir. Zira camilerde ayrı bir manevî hava, kudsiyet söz konusudur. Onlar yeryüzünde Allah'ın evi konumundaki Kâbe-i Muazzamanın şubeleridir. Ayrıca Hazreti Muhammed'in de belirttiği gibi, "Mescitler Allah'ın en sevdiği yerlerdir".
Peygamber Efendimiz camilere ayrı bir önem atfetmiş, onları eğitim, sosyal, kültürel ve idarî merkez konumuna getirmiştir. Böylece toplumun, cemaatin merkezi durumuna getirmiştir. Devamında camiler, etraflarında köy ve kasabaların kurulup geliştiği önemli ve etken yerlere dönüşerek günümüze kadar bu özelliklerini büyük ölçüde korumuşlardır.
Bütün bunlar ve sıralayamadığımız başka özellikleri sebebiyle Allah, camilerin imar edilmesini teşvik etmiş, bunu da hem camilerin inşası, bakımı ve tamiri, hem de cemaatle, müminlerin zikir ve namazlarıyla, çocukların Kur'ân okuyuşlarıyla şenlendirecek şekilde yapılmasını Peygamberimiz bize öğretmiştir.
En önemli sabit sonbahar Hristiyan bayramlarından biri Baş Melek Mikail ve büyük melekler Cebrail, Rafael (İsrafil) Uriel, Salatiel, Yehudiel ve Varahiel ’e adanan Arhangelovden ( Büyük melekler günü )'dir. Ortodoks geleneğinde karanlık..
İslâm dini , insanın Yaradan Rabbi ile ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Bu kurallara genellikle ibadet kapsamında değerlendirilmektedir. Ancak İslâm, aynı zamanda Allah’ın kulları arasındaki ilişikleri, yani insan ile insan arasındaki..
Ortodoks Kilisesi 26 Ekim’de en büyük Hristiyan şehitlerinden biri olarak kabul ettiği Selanikli Aziz Dimitrios’u anıyor. Ülkemizde Aziz Dimitrios’un adı 13. yy’da Tırnovgrad’da Bizans’a karşı ayaklanması soncu İkinci Bulgar Çarlığının kuran Asen ve..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..