Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

"Yüzyıllar boyunca hastalıklar ve tedavi" sergisi topraklarımızda tıp tarihini anlatıyor

БНР Новини

Bulgaristan toprakalrında antik şifacılar, tanrısallığa güvenerek ve bitkilerin gücüne inanarak neşteracılarını Adamotu bitkisiyle(Mandragora autumnalis)yatıştırmaya çalışırmış.İlginçtir ki, bugün bile zaman zaman tedavilerde bu atavistik bilgilere dayanılıyor

Yüzyıllar boyunca insanların hastalıklardan çektiği ıstıraplar, modern hayattakilerden pek farklı değildir.Sadece onlara yaklaşım, toplumun gelişim derecesine bağlı olarak farklı olmuştur.Yaşadığımız topraklarda insanlar ne gibi hastalıklarla mücadele etmiş, ne gibi tedaviler görmüş? Bunların hepsi, Ulusal Antropoloji Müzesi’nde, Bulgar Bilimler Akademisi'ne bağlı Deneysel Morfoloji, Patoloji ve Antropoloji Enstitüsü'nün ve Şumen Tarih Müzesi'nin “Yüzyıllar boyunca hastalık ve tedavi” başlıklı ortaklaşa düzenledikleri sergide anlatılıyor.

СнимкаBulgar Bilimsel Akademisi’nden Dr. Mariya Hristova izah ediyor :

"Yeni taş devrinden kalan tıbbi uygulamalara rastlanılıyor. Travmalara, yaralara yaklaşımı görüyoruz. Hatta bu en erken dönemde diş eti hastalıklarının (periodontal) dişlere koyulan bakır halkalarla tedavi denemeleri yapıldığı ortaya çıktı. İki buluntumuz var - en eskisi Durankulak'ta, diğeri Varna nekropolünde. Maalesef ölülerin yakılması rütüelinden dolayı kemikler tahrip edildiğinden tıbbi pratikler tam olarak ispat edilemiyor. Bununla birlikte, nekropolde bulunan insan kalıntıları trepanasyon ve amputasyon gibi cerrahi yöntemlerin kullanıldığından da bahsedebiliriz".

СнимкаAnestezinin ta 19. asırda keşedildiğinden dolayı hastalar bir ameliyata dayanmak için kendinde büyük cesaret bulmak zorundadır.Herşey hastanın dayanıklılığına ve cerrahın sakinliğine bağlıymış, diye anlatıyor Dr. Mariya Hristova ve ilk önce yaraların şarap ile, daha sonra destilatlar ile temizlendiğini anlatıyor.Mandragora autumnalis (Adamotu)bitkisi örneğin modern anestezinin çok hafif bir benzeridir. Eski şifacılar doğadaki bitikilere olduğu kadar sözüm ona sağlık tanrılara da güveniyormuş.Bu yüzden antik çağda tapınak tıbbı çok gelişmiştir.Veba, kolera, çiçek hastalığı gibi pandemik hastalıklar ve şifa verme yöntemlerini anlatan yazılı kaynaklara ulaşılmıştır.Kanser ve sifilis gibi hastalıkların antik çağdan günümüze dek insan gelişiminde yer aldığı anlaşılıyor.

СнимкаDr. Mariya Hristova devam ediyor:  "Tarihsel dönemlerde biriken bilgi sayesinde tıbbın tam olarak ilerlediğini itiraf etmeliyiz. Bu ilerleme bir çok doktor neslinin uğraşılarına dayanmaktadır. Günümüzde doktorların hastalık belirtileri ve kişinin sağlık durumu açıklamasında aynı terimleri kullandığını görürüz. Hemen hemen tüm korunmuş el yazmalarındaki eski çağlarda yaşayan insanların yaşam tarzına, özellikle hijyene dikkat ettikleri ve bu iki yönde çok iyi tavsiyelerde bulunmaları ilginçtir. İnsanları çok hareket ettirmeye, özellikle sebze yemeye ve vücutlarını ve dişlerini temiz tutmaya yönlendiriyorlar.Bugün iyi bir tavsiye olarak hayal kabul edebileceğimiz her şey aslında antik çağda da geçerliymış."

Снимка
​Çeviri: Müjgan Baharova

Fotoğraflar: bas.bg



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

BNR’nin çok dilli programı yayın hayatına bundan 89 yıl önce başladı

Bulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan öte dünyanın dört bir köşesinde bulunan  dinleyicileri ile dostluk ve gönül bağı da oluşturdu ...

Eklenme 16.02.2025 06:05

Tutrakan’da sezon için ilk tepeli pelikan yavrusu yumurtadan çıktı

Tuna nehri üzerindeki Tutrakan şehrine yakın bulunan ve  korumalı alan statüsünde olan “Kalimok-Brışlen” mevkiinde bu sezon için ilk tepeli pelikan yavrusu ortaya çıktı. "BirdLife Bulgaria" Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği tarafından yapılan..

Eklenme 15.02.2025 10:35

İklim bilimci Prof. Georgi Raçev: Havanın durumu bizi eşit kılıyor

13 Şubat Dünya Radyo Günü bu yıl iklim değişikliklerine adandı. Bu seçim tesadüf değil - 2025 yılı Paris İklim Anlaşması tarafından insanlığın küresel sıcaklık artışını yüzyılın sonuna kadar en fazla 1.5 derece ile sınırlandırmaya yönelik uzun vadeli..

Eklenme 13.02.2025 06:05