Giuseppe Verdi bir mektubunda şöyle yazdı: 'Sessanatçısına şarkı söylemeyi öğretmeyen. Bir şeytan varsa sırtında o işi bilir'. Bu sözler bir nevi udünya sahnelerini Verdi'nin müziği ile fethetmiş olan Bulgar opera divasıGena Dimitrova için söylenmiş.
Gena Dimitrova'nın doğduğu evi gören opera dekoru diye düşünebilir. Sağdan soldan geçen dar sokak bir tepeye götürür. Çocukluk yıllarında Gena Beglejköyünün okul korosuna katılır ve bütün köy bayram ve şenliklerinde yer alır. Yeteneğine ve müzik sevdasına rağmen babasıbu alandaki uğraşılarına karşı çıkar. Bundan dolayı 1959 yılında liseyi bitirince Gena, Pleven şehrinde Tıp Üniversitesine aday olur. İmtihanlardan sonra Sofya'ya kızkardeşinin yanına misafirliğe gider ve bu sırada Konservatuvar sınavlarına da katılır.
Müzik eğitimi yok ama yeteneği çok, kısmeti de var. Müzikpedagogu Hristo Brımbarov'un sınıfına girer. Brımbarov 'Böyle bir ses 100 yılda bir doğar'der.Gena Dimitrova Sofya Operasında çalışmaya başladığı zaman da Brımbarov ile çalışmaya devam eder. Gena Dimitrova konservatuvar yıllarını anlatıyor:
Türkçesi: Müjgan Baharova
Öteki Bulgaristan - bunlar 9 Eylül 1944 senesindeki Sovyet yanlısı devrimden sonra yurtdışına kovulan binlerce Bulgaristan vatandaşı. Bütün dünyaya yayılmış, vatanın hasretini çekiyor, vatanın tartışılacak geçmişi, trajik gerçeği ve bilinmeyen..
'Benim okulda notlarım hep çok düşüktü, Bulgar dili ve edebiyat derslerinde notlarım hep üçtü. O da yazdığım eserlerde 'önsöz, esas muhteva ve netice' gibi kurallara uyamadığımdandı. İstediğim gibi başladım, istediğim gibi tamamladım yazılarımı'. İşte..
Ünlü araştırmacı, Fransız –Bulgar aydın Prof. Yuliya Krısteva’nın şöyle dediği anlatılıyor: ‘Blaga Dimitrova’nın bir hata olduğunu söylerler, hem bayan, hem şair ve aynı zamanda bu kadar mantıklı düşünen. Eleştirmenler onu ‘fazla düşünen, gözlemleyen’,..