Dört ay içinde devlet bütçesinde biriken 500 milyon avroluk fazlalık, yıl boyunca beklenen kamu gelirlerinin 14 milyar avro olduğu göz önüne alındığında etkileyici bir rakam olarak gözüküyor. Devlet hazinesine para akışı aynı hızla sürerse yılın sonunda öngörülen yüzde 3’lük bütçe açığı yerine 1,5 milyar avro tutarında bütçe fazlası sağlanacak. Bu arada Piyasa Ekonomisi Ensititüsü Bulgaristan vatandaşlarının artık vergi özgürlüğüne kavuştuklarını bildirdi, yani yıllık tüm vergilerini artık ödemiş olan vatandaşlar bundan böyle sırf kendilerine çalışacaklar. Bu iki haber, iyimserliğe münasebet verici ve ülke halkı için cesaretlendirici haberler olacaktı, eğer aynı zamanda sendikalar 7 milyon 200 bin kişilik ülke nüfusundan yarısının 185 avro olan asgari ücret tutarının altında kalan para ile geçindikleri yönünde bilgi vermeseydi. KNSB, yılın ilk çeyreğinin sonunda geçinmek için gerekli para tutarı kişi başına 290 avro olduğunu hatırlattı. Yani çoğu vatandaş, normal olarak görülen yaşam standartını yakalamıyor.

Kuru kuru rakamları daha anlaşılır kılmakta fayda var. Devlet bütçesinin iyi durumu, iş sektöründe veya tüketimde yaşanan patlamanın sonucu olmadığı gibi devlet borçlarının tahsil oranının iyileşmesinin neticesi de değildir. Bütçe fazlası, sadece ve sadece ülkede AB projelerinin uygulanması için devletçe yapılan harcamaların Brüksel tarafından iade edilmesinin sonucu olmaktadır, dahası da böylesine büyük bir ödenmeyen subvansyon birikimininin yılın sonuna kadar yeniden oluşması ihtimali zayıf olduğu için bu olay açılıp hızla kapanan umut ışığı gibi bir şeydir.

Bu arada Bulgaristan’da ortalama en yüksek maaşın 420 avro civarında olduğu göz önüne alındığında vergi özgürlüğünün de refah ve varlık hayalinden uzak kalan bir şey olduğu ortadadır.

Ülkede çoğu insanın maddi sıkıntı içinde yaşam sürdüğü de defalarca ispatlanmış bir gerçektir. Bu bağlamda Piyasa Ekonomisi Ensitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre halkın beşte birlik bölümünü yoksulluk riski içinde, her on kişiden birinin ise derin yoksulluk riski ile karşı karşıya olduğunu hatırlatmak yeterli olacak. Yani hükümet fanfar çalmaktansa ülke halkının refah düzeyini iyileştirmek ve yaşam standartını Avrupa düzeyine yakınlaştırmak için çabalarını ikiye katlamalıdır.

Çeviri : Tanya Blagova