“Dyavolskoto gırlo” mağarasının eşiğinden ilk adımını attığınız andan itibaren dünyanın küçük bir parçası olarak kendini nizi görebiliyorsunuz. Fakat insan, yukarılardan aşağı akan suların sesine kulak verirse, Doğa Ananın görkemliliği önünde donup kalabilir. Ancak onunla ilgili efsaneleri de duyduktan sonra, hemen burasını terkedip, cehennemi andıran bu yerden uzaklaşmak istersin.
Bundan dolayı da “Dyavolskoto gırlo” ismi verilmiş. Mağara uçurumu Trıgradskoto jdrelo olarak biliniyor. Bu bölge Hades Krallığına bir göz atmak isteyen binlerce meraklı ile dolup taşıyor.
Bu mağara daha kadim zamanlarda Traklar tarafından bilenen bir yermiş. Traklar daha o zamanlar burada Rodoplar’da yaşıyormuş. Traklar, sis ve buharların yükseldiği bu uçurumun öbür dünyaya giden bir yol olduğuna inanırmış. Bir efsaneye göre, Orfi, Ölüler Dünyasına burada inmiş, sevgilisi Evridikayı hayata döndürmek amacıyla. Fakat bu Krallığın hükümdarı Tanrı Hades, ona bir şart koşmuş: Krallığın terketmeden önce geri dömüp bakmamasını buyurmuş. Ancak, mağaranınn bir bölümüne ulaştıktan sonra Orfi, sevgilisinin ayak seslerini duymadığından dolayı endişelenmiş ve geri dönüp bakmış. Böylece sevgilisi Evridika’yı ebediyen kaybetmiş. Yıllar, asırlar, binlerce yıl geçmiş, fakat uçsuz bucaksız uçurum yerli halkta korku yaratıyor. Kimse yeraltı nehrinin yolunu tespit edemiyor. Bazı denemeler yapılmuış. Suya boya dökülmiş ve böylece yolunu tespit etmeye kalmışlar. Ancak su tam iki saat sonra yüzeye çıkıyormuş. Ve kimse suyunun nerelere indiğini ve nerelerden geçtiğini bilmiyor.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Fotoğraf: Veneta Nikolova
Bu çalışma “Yunanistan- Bulgaristan 2007-2013” Avrupa Bölgesel İşbirliği programı kapsamında Smolyan İl İdare Projesinin desteği ile gerçekleştirildi.
“Nova” TV’ye konuşan Turizm Bakanı Evtim Miloshev , “Önümüzdeki kış sezonunda Bulgaristan'a 2 milyondan fazla yabancı turistin gelmesi bekleniyor” dedi. Bir günlük ve transit geçişler de dahil olmak üzere, toplam yabancı ziyaret sayısının..
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..