Her insan özeldir. Cenâb-ı Allah’ın ikramı olan bu özellik apayrı bir güzellik taşır. Çünkü insan özü itibarıyla, kendisini ve her şeyi yoktan var eden ile özel bir bağa sahiptir. İnsanı özel ve güzel hâle getiren ise “Ona ruhumdan üfledim” diyen Yüce Yaradanın nefhası/üfürüşüdür.
Özümüzü, büyük ölçüde gözümüzden ve sözümüzden okumak mümkündür. Çünkü göz, öze açılan bir penceredir, söz ise özün tercümanıdır. İnsan her daim özünü tanıma ve kavrama gayreti içerisinde olmalıdır, zira özünü çözen, sözünü bilir, gözünü korur, yüzünü Yaradana çevirir ve Rabbini bilir. Ne güzel söylemiş irfan sahibi Rusçuklu şairimiz Dede Galib:
Gâlib anla sen seni bil men arefe dersin oku
Ârif ol da ârifi bul ilm ü irfân sendedir
Özünü hatırlayan, kendini bilen, daha ruhlar aleminde kurulan ve bezm-i elest denen özel mecliste verdiği sözünü hatırlayarak onu tutmak için özel bir gayret içerisine girer. Çünkü o günün hatırası özünü yakar... Mahlûkatın en şereflisi mertebesine çıkarılan insan, yaz güz demez cennette sunulan özel ikramları ve sonrasında lezzetini aldığı güzellikleri özler, o diyara özlemi artar. Bundan dolayı özüne dönme, vuslat/kavuşma anını Mevlânâ’nın neyi gibi inleyerek ayrılıkların bitmesini ister, ten sınavını vererek canının kısıtlamalarından kurtulup sözünün gür çıkmasını, özünün gür olmasını, özgür olmayı kendisine özgün bir şekilde hasret duygularıyla yaşar, Süleyman Çelebi’ce söylersek, “bir figan düşer özüne”...
İnsan özününü hatırladığı sürece ona özlem duyar ve özgür yaşar.
Sözün özü, özümüzü unutmayalım, sözümüzü tutalım ki, özü gür ve özgür yaşayalım...
Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam! Merhaba ey şehr-i kıyam! Merhaba ey şehr-i gufran! Ve Merhaba ey şehr-i insan!" diyerek uzaklardan..
Rahip Lyubomir Bratoev, Berlin’deki Bulgar Ortodoks Kilisesi topluluğunun kuruluşunda yer aldı. Doğu Almanya’nın başkentine 1980’li yılların sonunda doktora eğitimi için geldi. Yurtdışında tipik bir Ortodoks Hıristiyan gibi gidebileceği bir kilise..
Bu günde Kurtarıcı İsa Mesih, Yahudilerin geleneksel Fısıh yemeğini yemek için öğrencilerini Kudüs’te (Yeruşalim) bir adamın evinde hazırlık yapmak üzere..
Kilise, Kutsal Cuma günü, yargılanmayı, kırbaçlanmayı, üzerine tükürülmeyi, aşağılanmayı, tokatlanmayı ve halkın önünde ayıplanmak üzere başında dikenli..
2025 yılında Katolik ve Ortodoks Kiliseleri, Paskalya'yı 20 Nisan'da kutlayacak. BTA’ya açıklamada bulunan Ruse’den “Aziz Nikolay” Orttodoks..