Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden arıcıları tanıtmaya devam ediyoruz:
Dördüncü nesil arıcı olan 24 yaşındaki Plamena Lyubenova, Tırgovişte ilinin Zahari Stoyanovo ve Ruse’nin küçük köylerinden Tserovets köyünde ailesiyle birlikte tam 600 arı kovanı yetiştiriyor.
“Adım Plamena. Dördüncü nesil arıcıyım. Bu işin temelini baba tarafından büyük dedem atmış oldu. İlk başta hobi olarak başladı-bahçesine birkaç arı kovanı yerleştirdi. Ardından dedem arı kovanı sayısını 75 çıkardı. Kovanlar, babama miras kaldı. Ailemiz için kader belirleyici 1997 yılı oldu. O sene hava şartları çok uygun olup babam çok iyi bal çıkarıyor. Hal böyle olunca arıcılıkla uğraşmaya karar veriyor. İki yıl sonra annemle tanışıyorlar, annem ise 19 yaşında genç bir kız ve arıcılık hakkında hiç ama hiç bilgisi yok, ne arı, ne de kovan gördüğü var. Buna rağmen babamla bu maceraya giriyor. Ve artık 24 yıldır annem ve babam sırf bununla uğraşıyorlar. Ben arılar arasında büyüdüm. Hatırlıyorum küçüklüğümde köyde beni babaannemin yanına bırakıyorlardı ve köy kadınları bir araya geldiğinde bana “Büyüdüğünde ne olacaksın” sorusuna “Arıcı“ derdim. Ve o gün bugün, ben de arıcılığa atıldım.
Üç ayrı kovanlıkta toplam 600 arı kovanımız var. İki tanesi Tırgovişte ilinin Zahari Stoyanovo köyünde, üçüncüsü ise Ruse’nin küçük köylerinden biri olan Tserovets köyünde bulunuyor. “
Genç birinin arıcılık mesleğini seçmesi için başlıca neden nedir?
“Belki de bu küçük varlıklar sayesinde doğaya daha yakın olmam. Bu başta geliyor. Tabii ki burada arıcılık mesleğine olan sevgiyi de katmamız gerekiyor. Ben bütün bunlarla büyüdüm. Aslında bu belirleyici değil, benin küçük kız kardeşim var 13 yaşında ve onun arılara ilgisi daha az. Gerçek şu ki, arılar olmaz ise, bizler de olmayacağız!
Asıl mesleğim inşaat mühendisidir. Ruse Üniversitesi’nden geçen yıl mezun oldum ve başarıyla tamamladım.”
İnşaat mühendisliği ile arılar arasında ortak bir nokta var mı? Biliyoruz, arılar kovanlarda petekleri yapıyorlar ve her şey son derece mükemmel!
“İlginç bir soru. Kovandaki hiyerarşi muhteşem. Orada tek bir halka eksik olursa, tüm sistem yıkılıyor. Orada her arı kendi görevini, kendini misyonunu biliyor ve yerine getiriyor. Tek küçük bir halkayı dahi ortadan kaldırırsak, bütün sistem bozuluyor.
Bizler Bulgaristan Radyosu olarak arıcıların sorunlarına sık sık yer veriyoruz. Örneğin tarlaların ilaçlanması başlıca sorun. Sizin bölgenizde böyle bir sorun var mı?
“Ne mutlu ki, bizim bölgemizdeki çiftçilerin böyle tarlaları yok, hatta çiftçilerden biri o da arıcı ve ilaçlama konusundaki gereksinimleri sıkı sıkı yerine getiriyor: örneğin ilaçlama gece saatlerinde yapılıyor, izin verilen ve arılara zarar vermeyen zirai ilaçlar kullanılıyor. Ama biliyorum, bu sorun, arıcılar arasında ciddiyetini koruyor ve bu sorunun üstesinden gelmek çok zor. Eninde sonunda bizler insanız ve aramızda dialog olmalı. Bizler, nasıl ki, ekmek teknemizi koruyoruz, onlar da aynı anlayışı göstermeliler. Benin şahsi görüşüme göre, her iki taraf arasında anlaşma sağlanmalı.”
Ruse ve Tırgovişte bölgesinde ne tür arı balı çıkarılıyor?
“Bölgemizde arıların nektar topladıkları başlıca mera, akasya, ıhlamur, ayçiçeği, bu yıl ise kişniş ekili tarlalar da vardı. Bu bitki, çok özel karamel kokusuna sahip. Hatta ilgin bir kokusu var diyebilirim. Bölgemizde bu bitki toplu halde değil de, daha fazla Dobruca’da ve yakın bölgelerde ekiliyor. Burada altınız çizmem gerekiyor-akasya, en zor elde edilen arı balı türüdür. Çünkü akasya çok kaprisli bir ağaç türüdür ve hava sıcaklığı açısından çok hassastır. Mesela akasya balı son derece şeffaf bir bal türüdür ve akasya ağacı ile birlikte büyüyen ve yapılan diğer ballardan çok çabuk sözüm ona “kirleniyor”. Çünkü arıyı bağlayıp, “Git, sadece akasyadan bal yap!” , arı her yere uçuyor ve her yerden nektar topluyor. Ihlamur ise, arılar açısından son derece koruyucu bir ağaçtır. Bölgemizde çok fazla bol ıhlamur merası var arılar için. Üçüncü arı balı türü de ayçiçeğidir, geri kalanı ise biz arıcıların tabiriyle “geç buket” türü, yani tarlalarda bahçelerde geriye ne kaldıysa arılar onu topluyorlar. Arılar genellikle 3 km’lik bir çapta uçup nektar topluyorlar. Bizler mobil arıcılık yapmıyoruz. Evimiz var ve kovanlık bahçemizde bulunuyor. Ama birçok meslektaşımız mobil arıcılığı tercih ediyorlar. Özel platformlara kovanları yüklüyorlar, ki burada kovanlar da özel, bir yerden başka yere taşımak için müsaitler, ve mera nerede varsa oraya götürüyorlar- örneğin ıhlamur ormanına yakın bir yere, veya akasya ormanına vs.”
Hep “biz” kelimesini kullandınız? Kimler size yardım ediyor, yoksa siz mi yardım ediyorsunuz?
“Burada birisi birine yardım ediyor, diyemem. Ben ve annem babam bu işle uğraşıyoruz. Ne mutlu ki, arıcılık işlerine gönlüyle ve emeği ile katılan birisine rastladım ve o da beni yanımda ve bize yardım ediyor! Sadece biz, ailemiz bu işi yapıyoruz. İtiraf ediyorum- kadınlar için çok zor fiziksel bir iş. Ama aramızda iki erkek olunca işin büyük bir kısmı onların omuzlarına yatıyor.
Sizin bir de siteniz var. Size gelen ve cevaplamak zorunda kaldığınız en ilginç soru hangisidir?
“İtiraf ediyorum, site kısa zaman önce kuruldu. Burada ben ürünlerimizi yeni ve farklı bir şekilde tanıtmaya çalışıyorum - sosyal medyada rekamlar ve klipler sayesinde. Buradaki bilgi, tahmin ettiğim gibi herkes biliyor, ama bir şekilde unutmuş. Sosyal medyada çok fazla “hate”/nefret/ olduğunu biliyoruz. Gerçekten böyle bir “hate”, yani nefret bekliyordum, ama birçok meslektaşımın da dahil, insanların hayranlığını dile getirmeleri beni gerçekten şaşırttı. Kliplerin altına yazılan yorumlarda bizi desteklediklerini belirtiyorlar. Ben, bizden arı balı siparişi yapan herkes ile iletişime geçiyorum ve bazen, yakınlarının, aileden birinin bal çıkarmasına rağmen sırf bizi desteklemek amacıyla bizden bal siparişi yapıyorlar. Amaç, Bulgar ürünlerini desteklemek, davayı desteklemektir. Genç olmamın da bir önemi var. Gördüğüm kadarıyla insanların hoşuna gidiyor ve onların hayranlığını da görebiliyorum, ki bundan dolayı onlara çok minnettarım. Hep bu yolda devam edip onların beklentilerini boşa çıkarmamaya gayret göstereceğim.
Neden Bulgaristan’da üretilen bal, ona layık ilgiyi görmüyor ve ona layık pozisyonda değil?
“Maalesef, fiyat açısından, ülkede üretilen arı balımızın yaygınlık kazanması açısından sorun var. Başlıca sorun, arıcıların yurt dışında ürününü doğrudan satamamasından kaynaklanıyor. Bütün bunlar arabulucuların, işlemini yapanların elinden geçiyor. Tahminlerime göre, bu süreçteki halka burada kırılıyor.
“Biz organik arı balı üretiyoruz, tescilli ve kontrollü üretim yapıyoruz. Kontrolü özel şirketler gerçekleştiriyor ve bizim yerine getirmemiz gereken bazı gereksinimleri var. Tabii ki, organik üretim yapmayan meslektaşlarımız da var.
Biraz önce bahsettiğim gibi üç tane kovanlığımız var. Benim adımın kayıtlı olduğu 140 arı kovanın olduğu bir çiftlik var ve bu kovanlık ile ben başvurdum. Maalesef şimdiye kadar verilen destekler uzun zamandır güncellenmedi, ama önümüzdeki dönemlerde böyle bir güncelleme söz konusu.”
Sizler, arı balınızı online satışa sunuyorsunuz. Bu fikir nasıl doğdu? Farklı pazarlarda ürünleriniz sundunuz mu?
“Kesinlikle, farklı Noel pazarlarında balımızı satışa çıkardım, birçok yere de davet edildim. Ancak böyle yerlerde şu dikkatimi çekiyor- burada birçok arıcı katılıyor. Neden? Çünkü ürününe karşılık istediği fiyatı alamadığı için böyle pazarlara katılıyor.
Online satışlarına gelince – modern olmak zorundayız, modaya ayak uydurmak zorundayız, istesek de istemesek de. Bunu yapmazsak, piyaza bize saf dışı bırakacak.
Kolay olduğunu söyleyemem! Öğrenmen gereken çok şey var- burada teknik özellikler var, deneme yanılma yöntemi var. Hangi özellikler çalışacak vs. Fakat gelecekte satışlar, online üzerinden yapılacak.
Bulgaristan, Avrupa genelinde en güzel ve kaliteli arı balı üretmesine rağmen bal tüketimi açısından ülkemiz çok gerilerde. Sizler satışlarda bir artış gözlemliyor musunuz?
“Ne mutlu ki, insanlar gittikçe daha fazla yerli ürünü, Bulgar ürünlerini talep ediyor, burada söz konusu olan sadece arı balı değildir. Her geçen yılla birlikte ilgi artıyor. Belki de bunun nedenlerinden biri marketlerdeki raflarda fazla yabancı ürünlerin yer alması. Şu anda Ukrayna’dan çok fazla ürün giriyor ülkemize. Tüketiciler neticede daha küçük dükkanları tercih ediyorlar veya dorudan üreticiden satın alıyorlar, ki bu durum beni çok mutlu ediyor!”
Foto: özel arşivT ürkiye’de kurulan 168 seçim sandığında oy verme işlemi başladı . Türkiye’de kış saati uygulamasına geçilmediği için güney komşumuzda seçim günü bir saat erken başladı. Seçim sonuçları ile ilgili farklı yönlü tahminler yapılırken seçmen..
Arzu Mustafa ile Birleşmiş Milletler’in, kadınların tarımsal üretimde, kaynakların sürdürülebilir kullanımında, gıda üretimindeki önemli rölüne dikkat çekmek amacıyla Dünya Kadın Çiftçiler Günü olarak ilan ettiği 15 Ekim günü çok anlamlı bir..
Razgrad “Kashtichka na chudesata” – “Mucizeler Evi” eğitim merkezinden öğrenciler İtalya ve Türkiye’den yaşıtlarıyla beraber Avrupa Komisyonu’nun küresel inisiyatifi olan “Erasmus Günleri” girişimini beraber kutladılar. Bir etkinlik düzenlemek,..
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye..