9 Eylül’de, Bulgaristan tarihinde, temelde kökten farklı bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü kutlanıyor - Bulgaristan Krallığı’nın sonu ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin başlangıcı. 2. Dünya Savaşı’nın ortasında, Sovyet ordusu Stalingrad Savaşı’ndan sonra taarruza geçip Ağustos 1944’te Romanya’ya ulaştığında, Bulgaristan hala Nazi Almanyası’nın müttefikiydi.
Sovyet Birliği’nin askeri harekat tehdidi altında, Bulgaristan egemenliğini korumaya çalışarak Üçüncü Reich ile ilişkilerini bozdu. Tüm bu çabalara rağmen, 9 Eylül 1944’te, çok sayıda demokratik partinin dahil olduğu Bulgar hükümeti devrildi. Üçüncü Ukrayna Kızıl Ordu Cephesi’nin kuvvetlerinin yardımıyla ülke, Kimon Georgiev başkanlığındaki Anavatan Cephesi hükümeti tarafından yönetilmeye başladı.
Böylece Bulgaristan Sovyet etki alanına girer ve sosyalist kalkınma yolunda ilerlemeye başlar. 1944'ün sonuna kadar izleyen aylarda, sözüm ona Halk Mahkemesi kurulana kadar uygunsuz görülen kişiler yargılanmadan mahkum edilir.
Her ne denli yaşarsa bir kişi, Âkıbet ölmektir onun işi... Böyle özetleyip sonuca bağlıyor şair insanın dünya hayatını. Ve insan, istese de istemese de bu hakikatle bir gün muhakkak yüzleşiyor. Bu büyük hakikatle yüzleşmeyi ve sonrasını şair Yayhya Kemal..
20 Temmuz’da, yazın en sıcak günlerinde Ortodoks Kilisesi Eski Ahit peygamberi İlyas’ı anıyor. Eski zamanlardan beri onuruna kutlama ayinlerinin yapıldığı adına inşa edilen çok sayıdaki kiliseler Halkın İlyas peygambere duyduğu sevgi ve saygının..
Fizik ötesi ile doğru bir biçimde bağ kurma imkânı veren insanlığa gönderilmiş son ilâhî kaynaklı mesajlar bütünü olma özelliğine sahip Kur’ân-ı Kerim’de bizzat Cenâb-ı Allah, “Bana dua edin, size icabet edeyim; benden isteyin ki, size ihtiyacınız olanı..