Avrupa, Ukrayna'da devam eden ve yakın gelecekte gerilimin azalacağına dair bir işaret göstermeyen savaş ile bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit eden İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın ortasında stratejik açıdan önemli seçimlerle karşı karşıya. Ayrıca, ABD, Çin ve Rusya ile ilişkiler de dahil olmak üzere, temel jeostratejik kaygılar, Avrupa Birliği'nin gelecekteki liderliğinin stratejik ilgisini gerektirmektedir.
Ankete katılan Avrupalıların %81'ine göre, jeopolitik durum Avrupa seçimlerinde oy vermeyi daha da önemli kılıyor, bu, tüm üye ülkelerde Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde yapılan son Eurobarometer kamuoyu araştırmasının genel sonucudur.
AB savunması ve güvenliği, AB'nin üzerinde odaklanacağı konular giderek daha önemli hale geliyor. Bu nedenle, 9 üye ülkedeki katılımcılar, seçim kampanyasının ana konusunun savunma ve Avrupa güvenliği hakkındaki konuşmalar olması gerektiğine inanıyorlar.
Avrupa seçimleri kampanyasında, Danimarka'da vatandaşların %56'sı, Finlandiya'da %55’şi, Litvanya'da %53’ü, Hollanda'da %50’si, Estonya ve Letonya'da ise %47'si Avrupa savunma ve güvenliğini en önemli öncelik olarak görürken sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 41 ile Çek Cumhuriyeti ve Almanya geliyor. kampanya için.
Estonya'daki KuKu Radyosu muhabiri Timo Trave, ülkesindeki seçim öncesi durumu şöyle özetliyor:
" Seçim ortamında, oldukça anlaşılır bir şekilde, ana tartışma güvenlik, Ukrayna'daki savaş ve Ukrayna'ya yardımla ilgilidir.
Avrupa Parlamentosu'nun karar vermesi gereken ekonomi ve serbest piyasa ile ilgili konular, oldukça önemsizdir."
Hollanda'da yaşayan ünlü gazeteci Daniela Gorcheva, BNR'ye konuşurken “Hollanda'da ankete katılanlar, Avrupa'nın savunma ve güvenliğini birinci öncelik olarak gösterse de, kampanya sırasında siyasilerin ve medyanın ilgisi aşırı sağcı lider Geert Wilders'in etrafında bir koalisyon hükümeti kurmaya odaklanmıştır” dedi.
Ancak Gorcheva, Hollandalıların AB'ye yönelik eleştirilerinin özellikle göç, Avrupa güvenliği ve savunması yönünde arttığına dikkat çekiyor:
“ Avrupa Birliği'nin savunmasının bu ihmal edilen kısmına Hollanda ve diğer ülkelerde eleştiriler oldukça fazla. Burada Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla ilgili kaygı yüksek ve Hollanda'daki insanlar Ukrayna'yı güçlü bir şekilde destekliyor ve Hollanda bu konuda çok şey yapıyor ve insanların çoğu AB'nin Avrupa güvenliği ve savunmasına yönelik gerçekten önemli adımlar atmasını istiyor.”
İklim nötrlüğü konusu, ankete katılan Avrupalı vatandaşlar tarafından bir öncelik olarak açıkça ihmal edildi. Bu konu İsveç öncelikli bir konu olurken Bulgaristan'da, ankete katılanların yalnızca yüzde 10'u bu konuya ilgi gösteriyor.
Fransız gazeteci Romain L'Hostis, Fransa gibi birçok doğal afet yaşayan bir ülkede yeşil dönüşüm ve iklim değişikliğine karşı politikaların da arka planda kaldığını söylüyor:
" Çevre sorunlarının örtbas edildiğini düşünüyorum. Artık bunları düşünmüyoruz değil, çünkü iklim değişiklikleri Fransa'nın kuzeyinde ve bu yıl sürekli ve güçlü fırtınalardan zarar gören batı Atlantik kıyısında sonbahar ve kış boyunca bir sorun haline geldi. Buna rağmen haberlerde, adaylarımızın ve siyasi liderlerimizin konuşmalarında daha çok öne çıkan konular öncelikle uluslararası güvenlikle ilgili konulardır ".
Eurobarometer'ın son araştırmasına göre, AP seçim kampanyasında Bulgarlaristan ıvatandaşlarının öncelikli konuları yoksulluk ve sosyal dışlanmayla mücadele olmalı, ankete katılanların yaklaşık %50'si bunu belirtmiş ve sırasıyla yüzde 40'ı ekonomiye ve yeni iş yerlerinin açılmasına destek vermiş, üçte birinden fazlası tarafından belirtilen halk sağlığı sorunları izlemiştir.
Göç sorunları Bulgaristan vatandaşlarının yalnızca yüzde 11'ini ilgilendirirken yüzde 24'ü savunma ve Avrupa güvenliğine öncelik veriyor.
Bulgaristan'da Avrupa Parlamentosu oylamasına paralel olarak yapılacak bir olağan erken seçimler daha, Avrupa Birliği'nin geleceğine ilişkin konuları çok gerilere itti.
BNR’ye konuşan Sofya'daki Avrupa Enstitüsü'nün Program Müdürü Borislav Mavrov, Eurobarometer anketine yansıyan, Bulgaristan için daha önemli verilere dikkat çekiyor:
“ Her şeyden önce bu seçimlere katılma konusundaki farklı tutum ve isteklilik dikkat çekiyor. Vatandaşların Avrupa seçimlerinde oy kullanma istekliliği açısından yaklaşık %20'lik bir fark vardır ve Bulgaristan'da yaklaşık %40'lık bu tutumun, seçimler 2'si 1 arada olmasaydı, Bulgaristan vatandaşlarının oy verme arzusuyla karşılaştırıldığında biraz abartılı olduğunu belirtmeliyiz. O zaman sonuçların daha da düşük olacağını varsayardım.
Genel olarak, Avrupa seçimlerine katılım Avrupalı vatandaşlar arasında pek ilgi uyandırmıyor, ancak bu seçimlerde farklı bir eğilim gözlemliyoruz. AB vatandaşlarının şu anda gelecekleri konusunda çok daha fazla kaygılı oldukları, durumu analiz etme açısından çok daha stratejik oldukları aşikar ve bu da onların Avrupa seçimlerine daha aktif katılma isteklerini bir ölçüde açıklıyor. Aksine, Bulgaristan'da Avrupa seçimleri geleneksel olarak hala hiçbir şeyin bağlı olmadığı veya en azından ülke vatandaşlarının günlük yaşamının doğrudan bağlı olmadığı, önem açısından bir tür ikincil seçim olarak algılanıyor.”
2'si 1 arada seçimlerin söylemi, Avrupa seçimlerinden ve Avrupa seçimlerinin öneminden uzaklaştırdığını mı düşünüyorsunuz?
“Kuşkusuz, 2'si 1 arada seçimler, erken Parlamento ve Avrupa seçimleri biçimi nedeniyle Avrupa'daki sohbetleri, Avrupa'nın geleceği, AB'nin rolü ve Bulgaristan'daki rolü hakkındaki tartışmaları fiilen boğdu, Avrupa görüşmelerinin olmadığı, Avrupa politikalarına ilişkin bir tartışmanın olmadığı, bu seçimlerden sonra nasıl bir Avrupa olmak istediğimize ve Avrupa'nın nasıl yönetilmesi gerektiğine dair bir vizyonun olmadığı söylenebilir. Ancak şunu da belirtmemiz gerekir ki, iki seçimin tamamen resmi olarak aynı günde yapılması Avrupa seçimlerinde belki de bağımsız olarak yapılmasına kıyasla daha yüksek bir seçmen katılımına yol açabilir, ancak burada daha çok bir tür mekanik katkıdan bahsediyoruz ve Bulgarlaristan vatandaşlarının Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılma konusundaki bilinçli seçiminden çok fazla söz etmiyoruz.”Eurobarometer araştırmasının ortaya koyduğu temel vurgu, jeopolitik durumun oylamayı çok önemli kıldığı ve üye ülkelerdeki ankete katılanların büyük bir kısmının Avrupa'nın güvenliği ve savunmasına büyük önem verdiğidir. Neden düşük sicildeyiz, bunun sebebi nedir sizce?
“ Bulgaristan örneğinde, jeostratejik zorlukların Bulgaristan vatandaşlarının 9 Haziran'da sandık başına gitmesi ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanması için hiçbir şekilde motivasyon kaynağı olmadığını görüyoruz. Bunun neden kaynaklandığına kesin bir cevap vermek zordur.Belki de öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, çevremizde olup bitenler Bulgaristan'daki siyasi elit için bile özellikle endişe verici değil, çünkü sadece birkaç hafta önce bazı siyasi partiler tarafından erken parlamento seçimleri yapılması yönünde çağrıda bulunulmuştu ve tam olarak bu ülkenin yakınında askeri çatışmaların ve ciddi stratejik gerilimlerin yaşandığı bu ortamda.
Bu durumda siyasi partilerin ülkeyi seçime sokmaları sorun olmayacağına göre vatandaşların da endişe duymasını ve bu Avrupa seçimlerini kendileri için, ülkenin geleceği için, Bulgaristan'ın güvenliği açısından stratejik açıdan önemli bir şey olarak göreceklerini bekleyemeyiz.”
Ülkemizin AB'nin dış sınırı olduğu göz önüne alındığında, Bulgaristan vatandaşlarının göçü sorun olarak görmemesini, üye ülkelerde bu konuya çok fazla ağırlık veren diğer çalışmaların arka planına karşı, özellikle savaş ortamında insanların endişelendiğini nasıl açıklıyorsunuz?
“ Benim için anlatılması mümkün değil çünkü göç konusu çok katmanlı. Yerel seçimlerdeki tartışmaların genel tonunun bu konuyu da bir şekilde gölgede bırakmayı bir kez daha başardığını görüyoruz.Medyada en çok kampanya sorunları olarak tanımlanan konular ihbar, gelecekteki koalisyon formatlarına ilişkin konuşmalar, suç, oy satın alma ve tüm bu moda sözcüklerdir, ancak göç ve sığınma gibi büyük bir sorun neredeyse hiç yoktur.”
Göç sorununa önemli bir rol atfeden Avrupalı vatandaşların yüzdesinin daha yüksek olmasını, Avrupa seçimlerinden sonra Avrupa Parlamentosu'nun yeni yapısını yansıtması beklenen aşırı sağ dalgaya bağlayabilir miyiz?
“Evet, diğer AB üye ülkelerinde böyle bir karşılıklı bağlantı kurabiliyoruz gibi görünüyor, ancak ilginçtir ki, Bulgaristan'da bunu yapamıyoruz, çünkü ülkedeki aşırı sağ partilerin kampanyalarında bile göç konusu yok.Hatta bunu sandıklara gitmek için korkmuş ya da daha sert çekirdekler oluşturmak için bir korkuluk olarak bile kullanmıyorlar, bu konu tamamen yokken, Avrupa'da bazı Avrupa vatandaşlarını oy vermeye iten ve motive eden ayrım çizgisidir.
Ancak ben yine de Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra tüm tablo çizildiğinde bu aşırı partilerin özellikle farklı yüzdelerinin olacağını beklemiyorum ama onların ağırlıkları ve varlıkları şüphesiz görünür olacaktır. Avrupa'nın geleceği açısından belirli bir ağırlığa sahip herhangi bir hizip oluşumunda bunun ne ölçüde gerçekleşebileceği konusunda oldukça şüpheliyim.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz.
Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..