Toprakta nem oranı son derece yetersiz, hava sıcaklığı ise aşırı ölçüde yüksek olurken Dobruca’da bahar ekim kampanyası başladı. Kış mevsiminin bu yıl da karsız geçmesi, buğdayın gelişimini kötü yönde etkiliyor. Tarım üreticilerinin elverişsiz hava şartları karşısında alabilecekleri az sayıdaki önlemlerden biri ekim normlarının azaltılmasıdır.
Konu ile ilgili ayrıntıları BNR Dobriç muhabiri Maya Shtarbanova’nın röportajından aktarıyoruz.
Dobruca’da tahıl üreticilerinin ilkbahar ekim kampanyası, uzun süren kuraklık ve aşırı derecede yüksek hava sıcaklığı şartlarında başladı. Tarım üreticileri, elverişsiz hava şartlarını göz önünde bulundurarak gübre ve ekim normlarını azaltıyor.
Topraktaki nem yedeklerinin yılın bu dönemi için geçerli normların çok altında olması, buğdayın gelişimini güçleştiriyor.
Kışın tarladaki ekinlere elverişli olması ve toprakta yeterli miktarda nem sağlaması umutları boşa çıkarken, baharın gelişi ile Mart ayının sonu ve Nisan ayının başında alışılmadık derecede yüksek sıcaklığın etkili olması tarımcıların gittikçe daha çok ve haklı endişeler duymalarına yol açtı.
Dobruca Tahıl Üreticileri Başkanı Radostina Jekova, BNR muhabiri Maya Shtarbanova’ya konuşurken açık havada tahıl üretiminde atılabilecek faydalı adımların az olması ile birlikte tarımcıların elinden geleni yapacaklarını belirtti:
“Üreticilerin büyük bir bölümü mısır ekilecek arazilerin büyüklüğünü gözden geçiriyor, bir kısmına ayçiçeği ekilmesi imkanını değerlendiriyorlar. Hem mısır hem ayçiçeğinde ekim normlarının azaltılmasında fayda var. Bu konuda tohum üreticilerinin tavsiyeleri doğrultusunda hareket ediyoruz. Mısırda örneğin dekar başına ortalama ekim normu 6 700 tohum olurken, biz bu normu yüzde 10-15 oranında azaltarak tohumların gelişim şansını artırmaya çalışacağız”.
Jekova’nın belirttiği gibi bazı üreticiler, toprakların ve içindeki nemin korunmasını amaçlayan sözüm ona “konservasyon tarımı” yönetmine başvuracak. Toprağın bu şekilde işlenmesinin dezavantajı, envanterin büyük bölümünün değiştirilmesi gerekliliği ve dolayısıyla çok büyük masraflar olmaktadır.
Dobruca General Toshevo Tarım Enstitüsü verilerine göre Ekim ile Şubat ayı arasındaki dönemde düşen yağışların miktarı, 205,4 litre olurken yılın ilk iki ayındaki miktar ortalama normalrın çok altında kalıyor. Aynı dönemde hava sıcaklığı Ekim ayında 32.9, Şubat ayında ise 19.9 olmak üzere epey yüksek oldu.
Sonbahar ve kış dönemindeki kuraklık ve yüksek sıcaklıklar, son birkaç yıldır Dobruca’nın güneyinde görülen bir durumdur. Tarım Enstitüsü uzmanı prof. İvan Kiryakov’un öne sürdüğü gibi bu durum, özellikle buğday veriminin dekar başına 75 ile 130 kilogram arasında değiştiği 2019/2020 rekolte yılı sonrasında tarım üreticilerini kaygılandırıyor. Prof. Kiryakov’un kaydettiği üzere sayılan iklim değişiklikleri bağlamında tahıl ile buğday kültürlerinde alınması gereken önlemler, her şeyden önce ekin ile gübre normlarının optimal hale getirilmesi ile ilgilidir.
Balçik ve Kavarna belediyelerinin kırsalında 6 000 dekar topraklar işleyen Mariya Dikova’nın çiftliğinde de ekin normları azaltılacak.
“Her iki belediyede durum aynı. Nem yetersiz olurken Mart sonu ile Nisan başı için normalin çok üzerinde olan hava sıcaklığı etkilidir. Buğdaylar ciddi bir stres altındadır. Sıcak ve kuru olan kış mevsiminde kar yağışı olmadı. Yapabileceğimiz tek şey gübre ve ekim normlarını azaltmaktır. ”
Veronika Chalakova’nın Tervel Belediyesinde bulunan çiftliğinde de durum farklı değildir. Orada toprağın 25 sm derinliğinde ölçülen nem yedeği oranı yüzde 30 olup ekim kampanyasının başı için son derece yetersizidir.
“Ekim normunu azaltmayı düşünüyorum. Önceki yıllara baktığımızda yüksek norm uygulayarak aldığımız verim memnuyet verici olmadı. Normu düşürerek beslenmeyi iyileştirmeyi ümit ediyoruz” diyen Radostina Jekova’nın sözlerine göre bu sektörde bulunan herkes, gerçeklerle yüzleşerek bu iktisad yılının öncekinden daha iyi olacağı umutlarına veda etmiştir.
“Ukrayna’daki savaş bitmezse eğer 2025 yılı 24 yılından daha da kötü olacak. 2023 yılının yükünü taşıyoruz, 2024 yılı da hiçbir şekilde umut verici değildir. Ekonomilerde ve piyasalarda yaşanan bu sarsıntılar sona ermezse 2025 yılı daha da zor olacak”, diyen Radostina Jekova şunu da ekledi: “İnsanlar bir tarımcının iflas etmesinin ne anlama geldiğini tasavvur bile edemezler. Sırf kapıları kapatmak değil, birçok kişiye karşı borçlu durumuna düşmek demektir. Toprağını icarla işlediğin herkese borcun olur. Aynı sektörde çalışan birçok kişi bu duruma düşünce son derece büyük gerginlik oluşacak. Dobruca’da tarımın dışında bir şey yok. Toplam 3,5 milyon dekarlık tarım arazileri söz konusu. 2022 yılında dekar başına ortalama kira ücreti 107 leva tutarında olurken, 2023’te büyük ihtimalle bu tutar 60 leva olacak, felaket tellallığı yapmak istememekle birlikte 2024’te bu kadarının bile söz konusu olamayacağını şimdiden tahmin etmek mümkün.”
Röportaj : BNR Dobriç muhabiri Maya Shtarbanova
Çeviri : Tanya Blagova
Foto: Maya Shtarbanova, BTA arşiv
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..