Plovdiv’de Dünya Ana Dili Günü etkinlikleri 20 ve 21 Şubat tarihlerinde zengin bir programla, farklı aşamalarla gerçekleşti. Türk-Bulgar Edebiyat Kulübü Başkanı ve Nöbettepe Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kadriye Cesur, etkinliklerin Plovdiv Milli Kütüphane’de Yuvarlak Masa Oturumu ile başladığını ve açılış konuşmasının Türkiye Cumhuriyeti Plovdiv Başkonsolosu Korhan Küngerü tarafından yapıldığını paylaştı.
Bulgaristan’ın farklı üniversitelerinde görevli olan Edebiyat ve Dil ve Sanat Tarihi hocaları bildirileriyle oturumda hazır bulundular. “Prof. Dr. Evdokiya Borisova’nın moderatörlüğünde ilerleyen oturumda, Doç. Dr. Yordanka Bibina, Orhun Yazıtları’ndan günümüz Türk alfabesine kadar, Türkçemizin gelişimini, tarih boyunca Türkler tarafından kullanılan tüm alfabeleri etraflıca tanıttı,” diyen Kadriye Cesur, böylece izleyicilerin Türk yazısı hakkında çok geniş bir yelpazede bilgiye ulaştıklarını vurguladı.
Oturumun diğer bir katılımcısı olan Doç. Maya Gorçeva ise Akdeniz Havzasında denizciler tarafından ortak kullanılan ve aralarındaki iletişimi sağlayan denizcilik terimlerini tanıttı. Dr. Aziz Taş ise sunumunda Arap alfabesinin ortaya çıkışını, inkişafını ve İslam uygarlığının yükselişini nasıl etkilediğini ele aldı. Ressam Antoniya Duende Glagolitik Alfabenin kat ettiği yolu ve ressam olarak kişisel yaratılıcığındaki rolünü paylaştı. Sanat tarihçisi Prof. Spartak Paskalevski bildirisinde Uzak Doğu, Balkanlar ve Akdeniz coğrafyası diyaloğunda dil ve iletişim aracı olarak sanatın etkin fonksiyonlarını sundu. Plovdiv Tanınmayanlar Derneğinin hazırladığı ve Doç. Zoya Mikova’nın kuratörlüğünde sergilenen etnik fotoğraf eserleri sergilendi.
Kadriye Cesur, 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü’nde Belediye binasının muhtelif alanlarında çeşitli yazı atölyeleri, yazı köşeleri kurulduğunu ve Hüsn-i Hat, Japon Shodo’su, Kiril ve Latin alfebelerinin kaligrafik örneklerinin ve aynı zamanda Ebru sanatının da uygulamalı sergilendiğini paylaştı. Atölye çalışmalarına çok büyük bir ilgi ve katılım olduğunu söyleyen Kadriye Cesur, “eş zamanlı olarak sahne alanına 20’in üzerinde farklı etnik grup ve milletlerden temsilciler çıktı ve bu yılki mottomuzu kendi dilleriyle yazarak, seslendirdiler” dedi.
Kadriye Cesur’un Bulgaristan Radyosu’nun Türkçe yayınlar ekibine özel olarak paylaştıklarını ekli ses dosyasından dinleyebilirsiniz:
“Ana Dili Haftası” başlığı altında gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşilerden biri de Plovdiv “Paisiy Hilendarski Üniversitesi”, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim üyesi Doç. Dr. Harun Bekir ile oldu. Kendisiyle Ana Dilininin önemine vurgu yaparak, hem okullarda hem de üniversitede Türkçeye olan ilgiyi konuştuk.
Üniversitede Türkçe dersleri veren, Türkçe öğretmenler yetiştiren Doç. Dr. Harun Bekir, bundan 5-10 yıl önce bölüme büyük rağbet olduğunu paylaştı, ancak şimdi nüfusun azalmasıyla, her bölümde olduğu gibi Türkçe bölümünde okuyan üniversite öğrencilerinin de sayısının azaldığını belirtti. “Türkçemizin Bulgaristan’da öğretilmesi, okutulması, yaşatılması çok önemli!” diyen Harun Bekir, tarih boyunca ülkemizde Türkçe’nin ana dili olarak okutulmasının farklı aşamalardan geçtiğini belirterek, “90’lı yıllarda 100 000’lere ulaşan öğrenci sayısı günümüzde 3 000’lerde” sözleriyle günümüzde okullarda Türkçe okuyanların sayısında ciddi anlamda azalma olduğunu vurguladı. Üniversite eğitim görevlisine göre, bu eğilimin nedenleri bir yandan yıllar boyunca yaşanan göç ve azalan nüfus, diğer yandan da her okulda Türkçe’nin seçmeli ders olarak sunulmaması ve ebeveynlerin iki dillilik konusunda çok bilinçli davranmadıklarını belirtti.
Ana dilimizin bir kimlik meselesi olduğunu, kültürümüzün bir parçası olduğunu söyleyen Doç. Dr. Harun Bekir ile söyleşinin tamamını ekli ses dosyasından dinleyebilirsiniz:
Fotoğraflar: özel arşiv
Razgrad “Kashtichka na chudesata” – “Mucizeler Evi” eğitim merkezinden öğrenciler İtalya ve Türkiye’den yaşıtlarıyla beraber Avrupa Komisyonu’nun küresel inisiyatifi olan “Erasmus Günleri” girişimini beraber kutladılar. Bir etkinlik düzenlemek,..
Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda yer alan Veliçka’da köyün doğal mirasının birer parçası haline gelen iki asırlık meşe yi bilmeyen yoktur. Quercus spp türünden olan ağaçların etrafı 1990 yılında çitle çevrelendi, tahmini yaşlarını gösteren tabelalar..
“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz! Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye..