Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Her dört vatandaşımızdan biri şiddete maruz kalmıştır

Photo: BTA

Veliko Tırnovo Üniversitesi ve Silistra'daki "Ekaterina Karavelova" kadın derneğinden psikologların 30 ay süren ve her dört Bulgaristan vatandaşından birinin şiddet mağduru veya şiddete tanık olduğunu ortaya koyan araştırmanın sonuçları endişe vericidir. Ülke genelinde 3.500 çocuk ve yetişkini kapsayacak şekilde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçları Bulgaristan’ın Avrupa milletvekillerine ve Halk Meclis'i hukuk, eğitim, sağlık ve sosyal komisyonlarından milletvekillere sunuldu. 

Aarştrşma, çoğunluğun yalnızca tokat ve dayakları aile içi şiddet olarak kabul ettiğini, ancak sözel, duygusal ve cinsel şiddet biçimlerini göz ardı ettiğini gösteriyor. Erkekler ve kadınların stereotipleri farklı oldğu gibi, köy ve şehirlerdki vatandaşların stereotiplerinin de farklı olduğu anlaşılıyor. Veliko Tırnovo Üniversitesi’nden  Prof. Velislava Çavdarova sonuçların beklenmedik olmadığını söylüyor: "Hayır, bu bizi şaşırtmadı, çünkü Bulgaristan ailesinde saldırganlık sürdürülebilir bir eğilimdir. Olağanüstü bir şey yok, şu an gözlemlenen sebepler farklı. Yani aile içi ilişkiler dışında, sosyo-toplumsal, hatta siyasi ortamın bile etkisi var." 


Kamuoyunun tutumu, şiddetle ilgili sorunların aile içinde kalması gerektiği, mağdurların ise koruma arama cesareti bulduklarında, kritik durumdan çıkmanın yavaş, devlet mekanizmasının ağır, istismarcılarla çalışmak zor olduğu yönündedir. Bununla birlikte, politikacılardan da daha güçlü ve yaygın bir nefret söylemi görüyoruz. 

Psikolog Prof. İvan İvanov, geleneklerimizde ve ataerkillik anlayışımızda bile sorunlar olduğunu söylüyor: 

"Küçük yerleşim yerlerindeki katılımcılara göre ataerkil gelenek ve normlar şiddetten korunma kaynağıdır. Büyük yerleşim yerlerindeki katılımcılar ise ataerkil geleneklerin aile içi şiddetvolaylarını tetiklediğine ve kolaylaştırdığına inanıyor." 

Psikologların öğrencilerle yaptıkları konuşmalardan çıkardıkları sonuçlar da oldukça endişe verici. Stereotipler aşılamaz gibi görünüyor.


Prof. Velislava Çavdarova şunlara dikkat çekiyor: "Özellikle küçük yerleşim yerlerinde çocuklar bizzat yaşamış olsalar bile şiddeti bu şekilde algılamıyorlar. Çocukların istismara uğraması, dövülmesi veya aile içi şiddet olayı yerlerinde bulunması onların stereotiplerini değiştirmiyor." 

Başasistan Petya Trifonova ise şunları ekliyor: "Herkes evde kavramları, gözlemleri, modelleri kullandı. Eğer bir anne hakarete uğramaya veya başka bir şeye tolerans gösteriyorsa, maddi açıdan güvende olmak için bunun normal olduğunu düşünüyor. "  

Ülkemizin eğitim, sağlık ve sosyal politikasında çok ciddi değişiklikler yapılması gerekiyor. Silistra'dski "Ekaterina Karavelova" kadın derneğinden Galya İvanova, Aile İçi Şiddet Yasası'nda birkaç ay önce değişiklikler yapılmasına rağmen uygulamaya yönelik düzenlemelerin işe yaramadığını belirtti. 

Veliko Tırnovo Üniversitesi’nden psikologlar ve kadın sivil toplum örgütü, aile içi şiddetin, eğitim programlarına dahil edilmesi konusunu milletvekilleriyle görüştü. 

Prof. İvan İvanov'a göre : "Çeşitli rol yapma oyunları aracılığıyla çatışmaları esnek bir şekilde çözebilmek, böylece erken okul düzeyinde bile önleme gibi bir şeyin olması ve çocukların konuya duyarlı olmasının sağlanması gerekiyor." 

Nefret dili Bulgar siyasetinde de hakim. Bu bağlamda Prof. İvanov: "Kamuya mal olmuş kişiler için Ahlak kodeksine ihtiyaç var.  Açıklamalarda ve görüşlerde toplumsal cinsiyet rolü stereotipleri vurgulanmamalı veya suiistimal edilmemelidir." . 

Millevekillerimize mevzuat değişiklikleri de teklif edildi. 


Prof. İvanov: "Aile ve şiddet içeren ilişkiler alanındaki siyaset, daha fazla şeffaflığa, daha fazla koordinasyona, ilgili bütçeye, sorumluluk almaya ve hem mağdurlar hem de failler için çalışabilecek yeterli bir sistem oluşturmaya doğru ilerlemelidir" diye belirtiyor. 

Ülkenin 28 ilçesinde 3.500 çocuk ve yetişkin arasında gerçekleştirilen geniş çaplı araştırma, özellikle Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Konseyi ve bağlı sekreterliğin katılımıyla, aile içi şiddet sorunlarına yönelik bir Ulusal Programın temelini oluşturabilir. 

Silistra sivil toplum örgütünden Galya İvanova ise şunları paylaşıyor: "Aile içi şiddet öyle bir olgu ki, sadece aileyi değil, devletin temellerini de etkiliyor. Çünkü kadın, erkek, çocuk kendini kötü hissettiğinde işte kalamıyor, bu da sağlık sistemine yük oluyor. Önlemlerin olması son derece önem taşıyor. Eğer işsiz kalırsak bu bizim için büyük bir başarı olacaktır."

BNR- Veliko Tırnovo'dan Zdravka Maslyankova'nın röportajı
Derleyen: Elena Karkalanova
Çeviri: Ergül Bayraktar



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan’da nüfus azalması 1985 yılından bu yana ilk kez sıfıra yaklaştı

Bakanlar Kurulu’nun  2023 yılı “Demografik gelişim” programını değerlendirme raporuna göre ülkemizde 38 yıldan bu yana ilk kez doğal nüfus artışı ile nüfus azalması arasındaki oran neredeyse sıfır düzeyinde. Bulgaristan Bilimler Akademisi Nüfus ve..

Eklenme 23.10.2024 14:26
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama

Geri Dönüş Merkezleri – yasadışı göçle mücadelede sürdürülebilir çözüm veya başarısızlığa mahkum ortak Avrupa modeli

Göç konusu, Brüksel'in bu konuyu sınırlamak için yeşil ışık yakması yönünde artan baskı bağlamında, Avrupa gündeminin bir kez daha gündemine oturdu. Bazı Avrupalı ​​liderlerin yasadışı göçmenlere karşı daha radikal bir yaklaşım yönündeki..

Eklenme 23.10.2024 12:22

Her 7 kadından birinde lohusalık depresyonu gelişiyor

Geçen hafta Sofya’da 4 yaşındaki bir kız çocuğu ve küçücük bebek annesi 31 yaşında genç bir kadın yüksekten atlayarak intihar etti. Olay sonrasında öğrenildiği gibi doğum öncesinde başarılı karyer ve mutlu mesut bir aile sahibi olan kadın, ikinci..

Eklenme 23.10.2024 10:41