UNESCO’nun 2021 yılı “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülünü Saya adı verilen antik Küstendil halk kostümünün yapımıyla ilgili projesi sayesinde kazanan Madlen Bojilova Amin BNR’nin Blagoevgrad Radyosuna konuk oldu. Madlen bir süre önce yurt dışından memleketi Svoge’ye döndü ve 100 yıl önceki eski teknikleri kullanarak kendisine geleneksel bir halk kostümü dikecek birini aramaya koyuldu. Fakat bu arayışları sonuç vermeyince kendi kalk kıyafetini dikmeye karar verdi. Yerel müzede Küstendil bölgesine ait halk kıyafeti örneğini görünce çok etkilenen kadın, kendisi için tam da bu kostümü dikme kararı verir. Böylece uzun araştırmalar ve yoğun çalışmanın ardından Madlen, son 100 yılda unutulmaya yüz tutmuş teknolojileri geri kazandırmayı ve güzelliğiyle büyüleyen, Küstendil bölgesinin halk kıyafetinde kodlanan antik sembolleri çözmeyi başardı.
Sanskrit dilinde Saya’nın gölge, zarif bedenimizin görüntüsü anlamına geldiği ortaya çıktı. İlkel kesimi, Saya’nın antik dönemde yaratılmış çok eski bir kıyafet türü olduğunun en güçlü göstergelerinden biridir. Halk kıyafetindeki önlük kırmızı veya turuncu olacak şekilde iki renktedir. Ancak bu renkler tesadüfi değildir, çünkü bu renklere karşılık gelen belirli enerji merkezleri için bir nevi kalkan görevi görmekteler. Madlen Saya halk kıyafeti hakkında şunları söyledi:
“Paftalar da, “ogırleça”nın (elbisenin üst kısmı) olduğu gibi birbirine yakın iki el şeklinde olur ve enerji alanlarını korur. Bu ruhun bulunduğu kalbi çevrelediği için yaratılışın sembolüdür. Kadınlar alınlarına altın pendar koyarlar, ki bunun da bir sembolü var. Gelinlerin başlarına gül takması ise evliliğe hazır oldukları anlamına gelir. Tüm bunlar nesilden nesile aktarılır ve insanlar bunun neden böyle olduğunu, sembollerin ne anlama geldiğini bile sormazmış, çünkü ataların aktardığına sorgusuz sualsiz inanılırmış.”
Küstendil bölgesine ait otantik halk kıyafetini tüm tekniklere uygun yaratmak Madlen Bojilova Amin’in 4 yılını aldı. Eskiden halk kıyafetinin yapılışında gerçek altın, gümüş ve ipek kullanılırmış. En zor kısım altın çorbacı bikme denilen telkari kısmıymış. Madlen halk kıyafetinin içinde tam olarak ne olduğunu öğrenmek için küçük bir parça eski sırmayı laboratuvara incelenmek üzere götürdüğünü paylaştı ve şöyle devam etti:
“Özünde, etrafına gümüş ipliğin spiral olarak sarıldığı pamuk ve ipek ipliği olduğu ve bunun da gümüş sırma olduğu ortaya çıktı. Bu gümüş sırma 24 ayar altının içine batırıldığı anlaşıldı. Kordonların bir kısmı keçi kılından yapılmış. Gelinler için aynı zamanda keçi kılından çoraplar da yapılırmış. Bu çoraplar düğün gününde gelinlere verilirmiş ve yeni eve ilk girişlerinde onları giymeleri gerekiyormuş, çünkü böylece nazardan korunduklarına inanılırmış.”
“Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülünün sahibi olan kadın, sadece geçmişten günümüze uzanan geleneksel malzemeler kullandığını paylaştı. Madlen, tesadüfen ipekböceği yumurtalarının kendisine getirildiğini ve ipek kozası yetiştirmeye başladığını paylaştı. “Burada, dağlarda koyun yetiştiren tanıdıklarım var, bana deri veriyorlar. Sonra deriler yıkanıp geriliyor, önce eğirip ip haline getiriyor ve yatay tezgahta önlük olarak dokunuyor” diyen Madlen devamında şunları söyledi:
“Müşteriler bana yapmam için başka halk kıyafetleri de getirmeye başladı. Şu anda bir Makedon kostümü üzerinde çalışıyorum. Artık tüm bu mirası başkalarına aktarmak istiyorum. Bu amaçla eski bir ev kiralayıp orada insanlara ipek böceği yetiştirmeyi, yün eğirmeyi, el kordonları ve uzun süredir üretilmeyen ipek kordonlar dahil olmak üzere nasıl yapılacağını öğretmek için yılda birkaç kez eğitim düzenlemek gibi bir fikrim var.”
2023 yılında Madlen Bojilova Amin Özbekistan’da düzenlenen uluslararası el sanatları festivaline de katılarak Küstendil halk kostümünü tanıttı ve Bulgaristan bayrağını gururla dalgalandırdı.
Banat milli giysilerinin çeşitliliğini Rumence ve İngilizce çıkan bir kitap tanıtıyor
Veska Çerneva’nın kağıttan kar taneleri
Yazı: Veneta Nikolova /Kaynak: BNR-Blagoevgrad Radyosu’ndan Vanya Bahçivanova’nın röportajı/
Тürkçesi: Bedriye Haliz
Hristo Yavaşev-Christo sergisine yapılan yeni bağış, “Kvadrat 500” adlı Ulusal Galerinin koleksiyonu tamamlıyor. 2012 yılında Vladimir Chimov ve eşi, o dönemde Ulusal Yabancı Sanat Galerisi adını taşıyan galeriye Hristo Yavaşev-Christo'nun Ulusal..
Yazar Anna Maleşkova, geçen yılın son günlerinde başkentin "Devlet Arşivleri"nde hemfikir insanlarla bir araya geldiği duygu dolu bir toplantıda 80. yıldönümünü kutladı. 1971 yılında anavatanın kendisine neler sunacağını görmek için doğduğu..
Bulgaristan’ın Rakovski kasabasında dünyaya gelen Stefan Borgociyski, tüm hayatını İtalya’da geçiriyor. Şu anda Ulusal Santa Cecilia Akademisi‘nde / Accademia Nazionale di Santa Cecilia / “Klarnet” Bölümünde öğrenci olmasına rağmen,..