YES programı liseli gençlere bir yıl ABD’de oturup okuma fırsatını sağlıyor

Kısaca YES programı olarak bilinen “Kennedy-Lugar” öğrenci değişim programı sayesinde okullu gençler bir eğitim yılı boyunca ABD’de oturup okumak fırsatına sahip olacaklar. Lise öğrencilerine yönelik olan program kapsamında burs kazanan gençler, devlet okulunda eğitim alırken evsahibi Amerikan ailelerin yanında kalırlar.

2022/2023 eğitim ve öğretim yılında programdan yararlanma şansını bulan Stefan Kalinov, Şumen “Sava Dobroplodni” Lisesinin 11. Sınıf öğrencisidir. Stefan ile iş arkadaşımız Rositsa Arabacieva söyleşti.

YES programını nereden öğrendin sorusu üzerine Stefan şöyle konuştu:

“Doğrusunu söylemem gerekirse bu programı geçen yılda sizin yayınladığınız bir roportajdan öğrendim ve merak sardım. 10 ay gibi uzun süre kalmak üzere dünyanın öbür ucunda bulunan farklı bir ülkeye gitme imkanı bana cazip geldi. Aklım ve fiziğim için büyük bir meydan okuması olan bu deneyim, yaşanmaya değerdi bence”diyen genç neyi kastettiğini de anlattı:

“Kendimi gerçekten çok farklı bir dünyada buldum. Bu insanların sadece gelenekleri ve kültürü değil, eşitlik ve adalet gibi birçok konudaki görüşleri de farklı. Amerikan demokrasi teriminin herkesçe bilinmesi tesadüf değil. Orada demokrasi hayat demek ve bu husus Anayasa’da bile yer almaktadır”.

ABD’de okulun eğitim kuruluşu olmanın dışında farklı insan gruplarını bir araya getiren bir yer olduğunu söyleyen Stefan, arkadaş olanların derslerin dışında mesela öğle yemeğinde ve farklı aktivitelerde birlikte olduklarını, lakin derslerde katılım düzeninin farklı olduğunu anlattı:

“Mesela ben bir ders odasından diğerine geçerken farklı sınıflara katılıyordum. Yani tarih dersine 5 arkadaşımla birlikte girsem de matematik dersine girenlerden hiçbiri ile arkadaşlık kurmamış olabilirim. Sistemin bu tarafını açıkçası beğenmedim.”

Öğrenci değiş tokuşukapsamında Amerika’ya gidenlerin okuyacakları dersleri seçmek konusunda tamamen serbest olduklarını belirten genç, oradaki gençlerin İngilizce ve tarih disiplinlerini 4 yıl boyunca mutlaka okuduklarını, fakat örneğin matematiğe devam etmek istemeyenlerin ilgi alanlarına göre tiyatro, sahne tasarımı, beste, resim ve saire birbirinden farklı derslere yönelebileceklerini anlattı.

“Amerika’daki okullular sınıf arkadaşlarına karşı ilk başta biraz mesafeli davransa da zamanla onlarla ilgilenmeye olmaya başlar. Dünyanın diğer ucunda yaşayan, farklı düzünme tarzı olan insanlarla tanışma fırsatım olduğu ve her şeye rağmen onlarla ortak noktalar bulduğumuz için son derece mutluyum. Öğrenci değişimi programının en güzel tarafı da budur – dünya ile ve farklı kültürlerle temas kurmak. ”

Stefan, öğrenci değişim programı sayesinde sadece farklı insan ve kültürleri değil, kendini de tanıdığını paylaştı:

“İstersem sabırlı olabileceğimi öğrendim. Bazen dürtüsel olduğumu da anladım ve bunu gidermek için çaba harcamaya başladım. Kendimi gittikçe çok dünya vatandaşı olarak tanımlamaya başladım ve bundan dolayı çok mutluyum”.

Evsahibi ailenin yanında kalmayı ayrı bir ders kitabına, hatta aile ilişkilerinin kutsal kitabına benzeten genç, ABD’de iki farklı ailede kaldığını ve her ikisi ile iniş ve çıkışların yaşadığını anlattı.

“Ne de olsa sonuçta bu insanları tanımıyorsun, onlar senin gerçek ailen değiller. Onlarla yaşamayı, onlara güvenmeyi öğrenmen lazım. Kötü bir günün sonunda eve dönünce evsahibi aile fertleri ile olup bitenleri paylaşmayı öğrenmek gerek. Bunun olmazsa olmaz bir şey olduğunu düşünüyorum. Sonuçta aile en önemlidir. Hayatın ayrılmaz bir parçası olan arkadaşlar değişebilir, ama aile değişmez. Ben ABD’de, annem ise örneğin Kamboçya’da olsa dahi, biz yine bir ailenin fertleri oluruz.”

ABD’de kaldığı sürece en çok arkadaşlarını ve ailesini özlediğini söyleyen genç, ilk defa hasret denen duyguyu yaşadığını, fakat yeni ilgi alanları aramak, farklı kültürleri tanımak ve zamanını iyi değerlendirmek yolu ile üstesinden geldiğini paylaştı.

“YES programının son derece seçici olduğunu özellikle belirtmem gerekir. Programı kazanma şansı o denli büyük değil. Bulgaristan’ın farklı yerlerinden yılda 15-20 öğrenci kabul edilmekte. 3 turdan ibaret olan başvuru süreci tamamen çevrimiçi ortamda olur. En önemli tur da belirlenen 3 konuda deneme yazısı yazma turudur. Üçüncü turda İngilizce testi yapılır. Merak edenleri bu konuda sakinleştirmek isterim – 7.,8. veya 9. sınıf düzeyinde bir test söz konusu. Yaş kıstası da budur 9. ve 10. sınıf öğrencileri alınır. İngiliz dili şart olsa da, ingilizcesi kusursuz olmayan adayların da şansı var. Tabii, okulda başarılı olmak şarttır. Özellikle şunu belirtmek istiyorum, bence YES programı wonderkid olan ya da, çeşitli spor alanlarında Avrupa ve dünya şampiyonluğu kazanan gençleri değil, bir yıl ABD’de kalabilecek gençleri dahil etmeye çalışıyor, çünkü aile ve arkadaşlardan 10 ay ayrı kalmak gerçekten herkesin dayanabileceği bir şey değil. Programın her şeyi bırakıp yeni bir oratama dalış yapma fırsatını sunduğunu söylemek mümkün.”

2022/2023 eğitim ve öğretim yılında YES programını tamamlayan Stefan Kalinov’u dinledik. Bu yıl program kapsamında başvuru süresinin 24 Ekim’de dolduğunu bildiriyoruz. Adayların 1 Ocak 2007 ile 15 Haziran 2009 tarihleri arasında doğmuş olmaları, okul başarısının iyi veya daha yüksek olması, İngiliz diline hakim olmaları, uluslararası pasaport alabilmeleri ve ABD vizesi koşullarını karşılamaları şarttır.