"Bir insanın gösterebileceği en büyük cesaret, Uzay’da değil, düşüncededir". Bu sözler, Bulgar asıllı mucit ve belleği yenileme kapasitesine sahip ilk elektronik bilgisayarı yaratan John Atanasoff'un sözleridir. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev tarafından 21'inci kez verilen "John Atanasoff" Büyük Ödülü'nün bu yılki sahibi Dr. Marin Bukov da düşüncelerinde cesurdur. Ödül, bilgisayar bilimleri alanında yüksek başarılara imza atan genç Bulgar bilim adamlarına takdim ediliyor. Marin Bukov’un hayatı, algoritmalar, simülasyonlar, kuantum teknolojileri, fizikçiler için makine öğrenimi fikirleri ve öğretimi arasında geçiyor.
34 yaşındaki Dr. Marin Bukov, şunları paylaşıyor: “İnsanın, başarıya ulaşmasıiçin yeterince zaman ayırması gerekiyor ve halen üretmenin bir yolunu bulamadığım tek kaynak zamandır”.
Yaptığı işi çok seviyor, bu yüzdendir ki son yıllarda bilime adadığı zaman hızlıca akıp gidiyor ve ona başarılar getiriyor
Marin Bukov kendisi ile ilgili şunları anlatıyor: "Almanca Dil Lisesi’nden 2008 yılında mezun oldum, ardından Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nde fizik ve matematik lisans eğitimi aldım. Ardından Boston Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora yaptım. Şimdi Dresden'deki Max Planck Karmaşık Sistemler Fiziği Enstitüsü'nde bir bilim araştırma grubunun lideriyim. Zamana geriye dönmem gerekirse, en başta insanın konuyu öğrenmesi, konuya vakıf olması ve yeni kavramları tanıması gerekiyor. Doktora çalışmalarımın ortaları, yeni fikirlerin doğduğu ve dolayısıyla bunları nasıl gerçekleştirebilirim soruların ortaya çıktığı bir dönemdi. Bu, bugün de devam ediyor."
Dr. Marin Bukov'un bilimsel çalışmaları, Scopus özet ve alıntı veritabınında yayınlanan makaleler bibliyografyasında 2.500’ün üzerinde alıntıya sahip. Dr. Bukov, buluşlarının hangi pratik uygulamalara sahip olduğunu şöyle açıklıyor:
"Kuantum teknolojileri uygulanma alanıı oldukça geniş olabilir. Mesela, belirli bir tür algoritmanın hızlandırılmasında büyük bir ilerlemeye yol açabilirler. Şifreleme alanında kuantum teknolojilerinin yeni kripto algoritmalarına ve bilgi depolama ve korunmasında yeni yöntemlere yol açması bekleniyor. Kuantum simülasyonları kuantum fiziğinde gelişmeler sağlayabilir. Bunun yanı sıra kuantum kimyasında, eczacılıkta ve yeni ilaçların bileşimine yol açan moleküllerin yaratılmasında da başarılar elde edilebilir. Rahatlıkla önümüzdeki 50-100 yılın yol haritasının bu olduğunu söyleyebilirim."
Dr. Bukov ayrıca 2020-2021 eğitim yılında "Az. Kliment Ohridski" Sofya Üniversitesi’nde bir kurs açtı. Kurs, 45 öğrencinin katıldığı yapay zeka yüksek lisans programının ve fizik alanındaki çeşitli programların bir parçasıdır.
Dr. Marin Bukov kursla ilgili şunları belirtiyor: "Fizik bilimlerine yönelik derin bilgilerin verildiği yeni bir eğitim kursu oluşturdum. Max Planck Enstitüsü'ndeki meslektaşlarımızla birlikte denge dışı kuantum dinamiği ile ilgili yeni bir kurs üzerinde çalışmaya başlıyoruz. Bu nedenle öğretim faaliyetleri ile bilimsel faaliyetleri genellikle el ele yürüyor.
Bulgaristan’a dönüş yolu görünüyor mu?
Dr. Bukov: “Ben iki yıl önce buradaydım ve araştırma grubu kurmaya çalıştım. Ancak ülkemizdeki normatif düzenlemeler, yerli araştırmacıların çalıştığı bilim grupları türlerinin gelişimine engel oluyor” diye cevap veriyor ve şunları ekliyor: "Bulgaristan'da işler gelişiyor ama henüz bu tür ekiplerin gelişmesine imkan verecek seviyeye ulaşmış değildir. Gerçek şudur ki ben de öyle düşünüyorum - Akademik Personel Geliştirilme Kanunu, Yüksek Öğrenim Kanunu'nun bazı bölümleri gibi bazı kanunlar, rekabetçi bir bilimsel grubun kurulmasına izin vermemektedir. Bildiğim kadarıyla şu anda yeni bir Bilimsel Araştırma ve Yenilik Kanunu hazırlanıyor. Bu sistemi rekabetçi konuma getirmenin ilk adımıdır. Diğer iki yasanın yenilenmesi gerekiyor. Belki de rekabetçi bir bilimsel grubun gelişmesine olanak sağlayacak normatif düzenlemelerin yürürlüğe girmesi gerekiyor."
Dr. Marin Bukov "John Atanasoff" Büyük Ödülü ile ilgili şunları söylüyor: "Bu ödül benim ve çalışmalarımın yanı sıra benimle birlikte çalışan araştırma görevlilerin ve öğrencilerimin çalışmaları için de büyük bir takdirdir" diyor.
Foto: özel arşiv, BTA
Besarabyalı Bulgarlar yurtdışındaki büyük topluluklarımızdan biridir. 1938 yılında çıkan "Bulgar Besarabyası" gazetesinin tek sayısında, Besarabyalı Bulgarları "Bulgar ulusunun, Bulgar manevi ve kültürel topluluğunun bölünmez bir parçasıdır ve bu böyle..
Hristo Yavaşev-Christo sergisine yapılan yeni bağış, “Kvadrat 500” adlı Ulusal Galerinin koleksiyonu tamamlıyor. 2012 yılında Vladimir Chimov ve eşi, o dönemde Ulusal Yabancı Sanat Galerisi adını taşıyan galeriye Hristo Yavaşev-Christo'nun Ulusal..
Yazar Anna Maleşkova, geçen yılın son günlerinde başkentin "Devlet Arşivleri"nde hemfikir insanlarla bir araya geldiği duygu dolu bir toplantıda 80. yıldönümünü kutladı. 1971 yılında anavatanın kendisine neler sunacağını görmek için doğduğu..