Vanya Yordanova, dünyaları resmetmeyi seven, genç ve yetenekli biri. Bu dünyaların çok küçük bir kısmı, 2021 yılında çıkan “Risuvam Meçti” (Hayaller Çiziyorum) başlıklı ilk şiir kitabında yer aldı. Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan’da “Vezbi v Sırtseto” başlıklı öykü kitabı yayımlandı. Vanya bu kitap sayesinde, sanki “zaman makinesi” ile eski Bulgar zanaatlarının büyüsünü, atalarımızın aşk ve insan hikayelerini yeniden yaratmak için bizi Rönesans zamanlarına taşıyor. Vanya Yordanova aynı zamanda Sofya 157. yabancı dil lisesi “César Vallejo” da İspanyolca öğretmeni, kültür turizmi ustası ve vatanını seven bir insan.
Vanya daha çocukluk yıllarında kelimelerin büyüsüne kendisini kaptırdığını anlar. Genç kadın, “Bir gün bu kadar çok insana sözlerimle ulaşabileceğimi hiç düşünmemiştim” diye paylaşıyor. “Vezbi v Sırtseto” kitabıyla ilgili aldığı ilk değerlendirmeler son derece olumlu ve cesaret verici. Kitap fikri bundan on yıl önce Vanya’nın Sofya Üniversitesi “Az. Kliment Ohridski”de “Kültür Turizmi” bölümünde eğitim aldığı zamanlarda doğdu.
Vanya ardından Elena şehri yakınlarında bulunan, eşinin eski aile evinde biraz zaman geçirdikten sonra kendini tamamem ilham perisinin kucağına bırakır. Tam da burada, evin sayvanında, Elena Balkanı’nın sessizliği ve serinliğinde hikayelerin büyük bir bölümü kaleme alınır. Vanya, kitabı hakkında şunları paylaştı:
“Modern insanın geçim kaynağı, zanaatların geliştiği zamandan farklı ve giderek uzaklaşıyor, ancak duygular, hisler, modern gençlerin de deneyimlediği bir şey. Kitabımın adının “Vezbi v Sırtseto” olması tesadüf değil çünkü bu şekilde okuyucuyu karakterlerin kalp titremelerine yönlendirmeye çalışıyorum. Aşk her zaman bizimledir, hangi аsırda olursa olsun yaşanır. Ancak bu anlattığım dönemde bazı insanlar için imkansızdı. Örneğin, bir çorbacının oğluna aşık olan ama babası tarafından evlenmelerine izin verilmeyen fakir bir kız hakkında hikayem var. İkisinin birlikte olabilmesi için pek çok zorluktan geçmesi gerekiyor, ancak o zamanlar çoğunlukla bu mümkün olmuyordu.”
Günümüzün gençleri acele ediyor, her şeyin bugün, burada ve şimdi olmasını istiyor ve bu şekilde özlemlerini gerçekleştirmenin tatmini kayboluyor. Vanya Yordanova’nın modern dünyaya bir an durması için çağrıda bulunmasının nedeni de bu aslında...
“Bir an duralım ve köklerimizi arayalım. Kitabımda büyük bir aşkla tam da bunu yapmaya çalıştım. Bulgar olduğumuz için, tarihimizle, doğamız ve geleneklerimizle, güçlü ruhumuzla güçlü ve zengin bir ulus olduğumuz için gurur duymamız için nedenler var. Zamanda geriye giderek, neye sahip olduğumuzu ve nelere sahip olabileceğimizi daha iyi anlayacağımıza inanıyorum.”
Vanya Yordanova, bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Bulgarların büyük bir bölümünün bir gün köklerinin izinden hem bedenen hem de ruhen geri dönüş yolunu bulacaklarına ve vatanlarına döneceklerine inanıyor. İspanyolca öğretmeni olarak, felsefesini öğrencilerine aktarmaya çalışıyor. Öğrenciler genellikle mezun olduktan sonra dünyayı keşfetmeyi seçiyor, ancak bu yolculuğa çıkarken mutlaka geri dönme vaadinde bulunuyorlar. Vanya öğrencileri hakkında şunları paylaştı:
“Daha 11. sınıftan itibaren yurt dışındaki üniversiteleri araştırmaya başlıyorlar. Aynı zamanda büyük bir kısmı da burada kalıp burada icra edebilecekleri meslekleri seçiyorlar. Yani denge var, 50:50 diyebiliriz.”
Vanya Yordanova geleceğe dönük planlarını paylaştı ve önümüzdeki yıl, “Vezbi v Sırtseto” adlı öykü kitabına dayandırdığı, XVIII-XIX yüzyıllardan kalma küçük insan hikayeleri ve sıradan Bulgar ailesinin ev konforunu gösteren bir roman yayınlamayı düşünüyor.
Fotoğraflar: Vanya Yordanova’nın özel arşivi ve Krasimir Martinov
“Alfa Research” kamuoyunu yoklama ajansının “Fabrika za idei” ve “Ekonomi ve Kültür Observatuvarı” projelerinin siparişi ile ulusal çapta yaptığı bir ankete göre, Bulgaristan’da vatandaşların %20 ile %30’u gitmek istese de, kültürel..
“Dvoynikıt”, “Gospodin za edin den”, “Da obiçaş na inat”, “Margarit i Margarita” gibi en sevilen Bulgar filmlerinden bazılarının yönetmeni olan Nikolay Volev , evinde geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi . Sofya’nın “Krakra”..
Odesos /Varna/ şehrinde Roma döneminden kalan ve ön tahminlere göre 2. veya 3. asra ait eşsiz bir heykel bulundu. Varna demiryolu istasyonu yakınındaki inşaat kazı çalışmalarında ortaya çıkan arkeolojik bulgu, hemen Bölge Müzesinden..