Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

AB “Euranet Plus” Radyo Ağı haberidir

Rusya'ya karşı Avrupa yaptırımları: Ukrayna'daki savaşin seyrini değiştirebilirler mi

Photo: Reuters

Avrupa Birliği, Ukrayna'daki savaşı nedeniyle Rusya'ya karşı onuncu yaptırım paketini onayladı. Bu, 24 Şubat, işgalin ilk yıldönümünde oldu. Kısa bir süre önce, Moskova da “vergi cennetleri”kara listesine eklendi.

En son önlemler, yine Rus ekonomisini ve bankacılık sektörünü ve Moskova'yı destekleyen İran şirketlerini  hedef aldı. Olası ikili amaçlı teknoloji ve malların ihracatına ilişkin kısıtlamalar getiriliyor, propaganda dağıtan veya Rusya tarafından savaşta kullanılan dronları teslim eden bireylere ve tüzel kişilere yaptırımlar uygulanıyor. Rusya’nın yanlış bilgilendirilmesine karşı da önlemler öngörülmektedir.

Başlangıçta, Rus nükleer enerjisine karşı yaptırımlar da tartışıldı, ancak Bulgaristan da dahil olmak üzere, birçok ülke veto ile tehdit edince bu fikir kaldırıldı. Ancak, AB ve Rusya arasındaki ticaretin 10 milyar avrodan fazla azalması bekleniyor.

Rusya’ya karşı yeni, onuncu kısıtlama paketinden bahsederken ve geriye dönüp baktığımızda, bu, bir yıl önce savaşın başlamasından bu yana neredeyse her ay kabul edilen bir yaptırım paketi demektir. Kuşkusuz, bu, Batının, Rus işgaline yanıt veren en önemli ve temel yöntemlerden biridir.

Eurobarometre’in geçen haftaki araştırması, Avrupalıların% 74'ünün yaptırımların uygulanmasını desteklediğini gösteriyor.

Bulgaristan verileri ortalama verilerden farklı mı?

Evet, ülkemiz, aslında Avrupa Birliği ülkeleri arasında sonuncu yerde, ankete katılanların yarısından biraz azı, yani Bulgarlaristan vatandaşlarının yüzde 47'si Rusya'ya karşı yaptırımları destekliyor.

Genel olarak, Avrupa Birliği'nin Rusya’nın Ukrayna işgaline karşı tepkisi, Avrupa vatandaşlarının çoğunluğunu, yani yüzde 56’sını tatmin ederken Brüksel'in kararından ise Bulgaristan vatandaşlarının yüzde 48'i memnun. Yaptırım tedbirleri hakkında uzman görüşleri farklı olurken Avrupa Komisyonu, önlemlerin sonuç ürettiği konusunda kararlı.


Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen şunları paylaştı:

Rusya, dünyanın geri kalanından kopuk bir ekonomik otarşi sistemine geri dönüyor.Yaptırımlarımız, ekonomik tabanını keskin bir şekilde baltalıyor ve modernizasyon beklentilerini azaltıyor.Savaş alanında Rusya'ya ve onu destekleyenlere baskı yapmaya devam edeceğiz.“

Avrupa Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis de şunları vurguladı:

 „Yaptırımlar işe yarıyor. Geçen yıl rekor düzeyde yüksek enerji fiyatlarına rağmen Rusya ekonomisinin durgunluğa girdiği ve tahminlerin çoğu bu yıl da durgunlukta kalacağı gerçeğine bakacak olursak, bu, yaptırımların doğrudan bir sonucudur.Etkileri, yavaş yavaş birikiyor. Rusya'nın mali durumu hızla kötüleşiyor, Rus sanayisinde de sorunlar var. Her geçen ay yaptırımların etkisi daha fazla hissedilecek”

Yaptırımların uygulanmasında denetime yönelik eleştiriler var. Analistlere göre, bazı üye ülkelerde önlemlerin tam olarak uygulanmasını önlemek için yasal boşluklar kullanılıyor.

Avrupa Komisyonu Ekonomiden SorumluÜyesi  Paolo Gentiloni itiraf etti:

Sorun sadece ek yaptırım paketlerinin kabul edilmesinde değil, aynı zamanda onları atlayarak riskleri önlemek amacıyla daha güçlü yaptırımlara sahip olmaktır.

AB Ekonomik ve Mali İşler Konseyi'nin bu ayın başlarında yaptığı toplantının ardından, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB Konseyi Dönem Başkanlığını yürüten İsveç Maliye Bakanı Elisabeth Svantesson, bu sorunun üstesinden gelmek için çalışmaların yürütüldüğüne dair güvence verdi:

 „Yaptırımların etkinliği, ne kadar iyi uygulandıklarına bağlıdır. Bu konuyu yakından takip ediyoruz ve yaptırımları kasitlı olarak atlatanlara karşı harekete geçmeye hazırız, çünkü onlarla başarılı olmamız önemli.Yaptırımların uygulanmasında sorumluluğu ve koordinasyonugeliştirmeyi tartışıyoruz.Rusya'nın Çin ve Hindistan gibi ülkelere ihracatı için alternatifler bulmaya çalıştığını ve bir ölçüde bunun gerçekleştiğini görüyoruz, ancak petrol ve diğer ürünlerini önemli bir indirimle satmak zorunda kalıyor.

Bence dürüst olmamız gerekiyor.Yaptırımların elbette etkisi var, ama öte yandan ne kadar doğrulukla olduğunu bilmiyoruz çünkü ölçmek çok zor.Uluslararası Para Fonu'nun son tahmini, Rusya'nın gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYH) geçen yıl ılımlı bir düşüş ve bu yıl hafif bir artış olduğunu gösterdi.Yaptırımların etkisini tam olarak bilemiyoruz, çünkü savaş ekonomisinden bahsediyoruz.

Bu, Rusya'nın savaşma kabiliyetini zayıflatmak için, yani gerçekten istenen etkiye sahip olup olmadıklarına ilişkin kısıtlayıcı önlemlere yönelik eleştirilerden biridir. Son yaptırım paketi Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki tarafından eleştirildi:

Onuncu yaptırım paketine gelince, çok yumuşak, çok zayıf olduğu için memnun değiliz. Daha fazla kişinin dahil edilmesini önerdik. Uzun zamandır eklenecek ek Rus ürünleri da öneriyoruz”

Varşova, önlemlerin daha da sıkı bir şekilde sıkılaştırılmasını talep etti. 

Rusya'nın Avrupa Birliği'nin “vergi cennetleri” kara listesine dahil edildiği an, ilginç ama yine tartışmalı oldu. Bazılarına göre önlem çok geç kaldı, diğer eleştirmenlere göre ise bu liste eylem açısından çok sınırlı.

Bilimsel deneyime sahip avukat, Büyük Britanya'da öğretim üyesi olan ve mali suçları önleme ve ekonomik faaliyetin ulusötesi düzenlemesi sorunlarıyla ilgilenen Dr. Elina Karpacheva'nın görüşü şöyle, ki kendisi aynı zamanda Orta ve Doğu Avrupa'dan uzmanların yer aldığı Avrupa Birliği Uyum Bürosu’nun da kurucusudur:

Şu anda Rusya'da özel idari bölgeler olarak adlandırılan iki Off-Shore bölgesi olduğu belki çok az biliniyor.Diğer yetki alanlarında yerleşik Rus şirketlerini ve Rus oligarklarını geri çekmek için vergi teşvikleri yarattılar.

Ve bunu başarılı bir şekilde yaptılar, çünkü veriler, Rus oligarklar için çok gözde bir yargı bölgesi olan ve daha önce Kıbrıs'ta kayıtlı olan birçok holding yapısınıun geri döndüğünü, yani Rusya Federasyonu'na geri gönderildiğini gösteriyor.Ünlü oligarklardan biri olan Oleg Deripaska’nın şirketini taşıdığını ve Rusya'ya geri getirdiğini örnek olarak verebilirim.

Evet, Rusya'nın bir vergi cenneti olduğunu söyleyebiliriz, çünkü Off-Shore  bölgeleri var ve bunlar özellikle uluslararası yaptırım rejimlerini atlatmak amacıyla oluşturuldu.İşbirliği yapmayan yetki alanlarının listesi, iyi vergilendirme ilkeleri, adil vergilendirme ve şeffaflığı ile ilgilidir.Ancak aynı zamanda gerçek sahiplerinin ortaya çıkarılmasına yardımcı oluyor, bu nedenle uluslararası yaptırım rejimlerini ve kara para aklama ile ilgili planları atlatmaya yönelik planların tespiti ile ilgilidir.

Söz konusukara liste nasıl çalışıyor?

Kara liste, listede yer alan yargı alanlarına karşı gerekli idari tedbirleri almakla yükümlü olan AB üye ülkelerin yetkililerine yönelik bir yönergedir.Yani, AB üye ülkelerin vergi makamları, bu kooperatif dışı listelenmiş yetki alanlarında faaliyet gösteren veya bunlarla herhangi bir bağlantısı olan işlemleri ve iş çevrelerini daha fazla izlemelidir. Başka bir deyişle, bir şirket vergi cennetinde kurulursa, muhtemelen üye ülkelerin vergi makamları tarafından artan kontrollere ve ek denetimlere tabi tutulacaktır.

Ancak yaptırım rejimlerini atlatmak veya izin verilmeyen belirli vergi uygulamaları için kullanılabilecek kesinlikle birçok kayıtdışıbölge var.

Burada söz konusu olanmali istihbarat faaliyetleridir ve her bir üye ülkenin devlet yetkilileri eğitilmeli ve bununla başa çıkmak için özel kaynaklara sahip olmalıdır.”

 Yaptırım paketleri, Rusya üzerinde üstünlük sağlamak ve Rusya'yı geriletmek için ekonomik kısıtlamalarla amacına ulaşıyor mu? Bu politika nereye kadar devam edebilir, Avrupa Birliği daha ne kadar bu tür kısıtlamalar getirmeyi göze alabilir?

Öncelikle, hem Avrupa Birliği hem de uluslararası ticaret için bu kadar sistemik öneme sahip bir ekonomiye ilk kez yaptırım uygulandığı için, Avrupa Birliği yaptırımlarının eşi benzeri olmadığını söyleyebiliriz. İnce kırmızı bir çizginin, üye ülkelerin ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasının olumsuz etkisine ne kadar katlanmaya istekli olduklarına bağlı olacaktır.Bu anlamda, nükleer yakıtın ithalatı yasağının veya Rosatoma karşı belirli hedefli önlemlerin yasaklanması pek olası değildir.Büyük ölçüde Avrupa Birliği'nin, siyasi ve ekonomik olarak askeri eylemleri destekleyen kişilere karşı bireysel kısıtlayıcı önlemlere devam edeceği söylenebilir. Dolayısıyla Rus oligarklarının ve varlıklarının dondurulması ve ele geçirilmesi konusu gündemde kalmaya devam edecektir. Rus bankalarına ve diğer finansal kurumlara karşı mali yaptırımları birleştirmek ve teknolojik ve endüstriyel ürünlerin ithalatı ve ihracatı ile ilgili yeni yasaklar eklemek için çalışmalar yürütlecek. Örneğin, gıda ürünleri gibi tam bir ambargo ve ticaret yasağı söz konusu olamaz.

Yaptırımların hedeflerine ulaşıp ulaşmadıkları sorusuna gelince, uluslararası yaptırım rejimlerinin itibar yönü açısından hedeflerine ulaştılar.Taahhüt ve siyasi tutarlılık gösterdiler, uluslararası ilişkilerdeki normun önemini vurguladılar ve söz konusu uluslararası hukuk normlarına uyulmaması durumunu sosyal bir damgalama olarak ortaya koydular. Kısıtlayıcı yöne gelince, yani yaptırım rejiminin Rus ekonomisi üzerindeki etkisi neydi, şimdiye kadar sayılar karışık bir sonuç gösteriyor. Evet, Rus ekonomisi geçen yıl küçüldü, ancak bu, beklenenden daha yavaş bir hızda oldu.Bu yüzden ortada karışık bir sonucumuz var.

 Son olarak, yaptırımların zorunlu yönünden bahsedecek olursak, bu da, Rusya Federasyonu'nun saldırısını durdurmak için siyasi hedeflerini ve davranışlarını etkilemekti: Bunun şu an için işe yaramadığını gördük.

Son yıl boyunca hatta çatışma tırmandı. Bu nedenle, yaptırımları, uluslararası politikanın araçlarından biri olarak kabul etmeliyiz ve kendi içinde yaptırımlar, çatışmanın seyrini belirleyemez.”

Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz:

Yazı: Silviya Petrova

Çeviri: Şevkiye Çakır





Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Halkı Aydınlatanlar günü ve çağdaş boyutu

Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz.   Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..

Eklenme 01.11.2024 05:30
Amanda Paul

Moldova, Avrupa yanlısı bir gelecek seçti, ancak bunun sağlamlaştırması cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna kaldı

Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..

Eklenme 31.10.2024 07:58
Rayna Mancukova

Rayna Mancukova: Savaş, Ukrayna ve Moldova’daki Besarabya Bulgar topluluğunu bölmemeli

Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında  “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..

Eklenme 29.10.2024 06:10