6 Şubat ‘ta daha Türkiye’deki depremin ardından ilk saatlerde Bulgaristan yardım gönderen ilk ülkelerden biri oldu. Böyle büyük çaplı bir trajedi söz konusu olduğunda hiç kimse deprem bölgelerinde binlerce kişinin acısına duyarsız kalmıyor. Bulgaristan’da farklı şehirlerde bağış merkezleri açıldı. Burada depremzedeler için gıda, hijjen malzemeleri ve temel ihtiyaç ürünleri toplanıyor.
Gönüllüler, toplanan yardımları Türkiye’de depremzedelere ulaştırmak için nakliye şirketlerinden de destek görüyor. Bununla beraber Suriye’deki depremzedelere de yardım gönderilmesi için imkanlar aranıyor.
Dayanışma hareketleri ise heryerden geliyor. Kırcali’de papaz Petır Garena’nın 10 yaşındaki oğlu Manol da Bölge Müftülüğü’nün Türkiye’de depremzedelere yönelik bağış kampanyasına kumbarasından para çıkararak ilk bağış yapan oldu.
Bunu Kırcali Bölge Müftüsü Basri Eminefendi söyledi ve “Çocuk, okula gitmeden önce geldi ve kumbarasındaki paraları bıraktı. Dün akşam haberleri izlemiş ve olanları, yıkılan binaları ve insanların enkaz altından hayatta kalanları kurtarma çabalarını görünce, babasına yardım etmek ve dayanışma içinde olmak istediğini söylemiş” diye anlattı.
“Aziz İvan Rilski” başkent hastanesi yönetimi, Türkiye’de depremde yaralananları kabul etmeye hazır olduğunu bildirdi.
Bulgaristan’da herkes Türkiye halkına insani dayanışmasını göstermek ve taziyelerini iletmek istiyor. Bu amaçla
Türkiye Büyükelçiliği Rezidans binasında taziye defteri açtı.Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği, 7-8 Şubat tarihlerinde ülkede yıkıcı depremin aldığı binlerce can için taziye defteri açtı.
Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile Türkiye’nin Bulgaristan’daki diplomatik misyonu, vatandaşların ve organizasyonların Sofya’da “Tsar Osvoboditel” bulvarına yer alan Türkiye Büyükelçik Rezidansı’nda taziyelerini sunabileceklerini açıkladı.
Taziye defteri bugün saat 10:00-12:00 ve 14:00-16:00 arasında da açık olacak.
Bu deftere taziye yazanlar arasında Danimarka, Ukrayna, Çekya, Sırbistan, Güney Kore, Belçika, İspanya ve daha birçok ülkenin büyükelçileri de yer aldı.
Başmüftü Dr. Mustafa Hacı, “Yardım eden herkese teşekkür ediyorum. İnsanlığın bir sınırı yok, etnik veya dini ayrım kabul etmez. Biz hepimiz insanız, beraber olma ihtiyacı duyuyoruz” diye yazdı ve bu trajedinin en kısa zamanda atlatılması umudunu dile getirdi.
Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği binası üzerindeki Türk bayrağı yarıya indirildi.
Bulgaristan Radyosu’nun anketine katılanlar da Türkiye ve Türk halkının acısını paylaşıyor.
Sofya’dan Mariya Stoyanova: “Evet, para yardımı ve kıyafet göndererek desteğimizi ifade edebiliriz. Gerçekten son zamanlarda ülkemizdeki krizler insanları öfkeli yaptı, ancak iyi olmalıyız” dedi ve şöyle devam etti:
“Medyalardan haberleri takip ediyorum, nekadar korkunç olduğunu görüyorum. Türkiye’de İstanbul’a gittim, böyle bir afet umarım oraya da varmaz, çünkü artçıl depremler var... ben oradaki insanlar için korkuyorum, soğuk kışta evsiz kaldılar. Bunun dışında ülkemizde depremden korkmuyoum. Bulgaristan’da da 1928’de çok şiddetli deprem olmuş. Plovdiv, Çirpan’da büyük hasarlar meydana gelmiş. 1977’de Sofya’da da deprem olmuştu. Doğru hatırlıyorsam depremin merkezi Bükreş’teydi. Kızım daha bebekti ve ateşi vardı, deprem başlayınca sokağı fırladık. Bir anda binalar sarsılmaya başladı, merdivenlerden ailem ile beraber sokağı koştum. Mart ayı idi ve dışarısı soğuktu. Çok korktuk. Böyle bir durumda hiçbirşey yapılamıyor, insan doğaya karşı güçsüz.”
Yine Sofya’dan Biser Brankov: “İş ile yardımcı olurum, ama para yardımı yapamam, burda biz aile geçiminde zorlanıyoruz” dedi.
Sofya’dan bir emekli olan Lidiya Miluşeva “Hepimiz insanız ve depremzedelere canı gönülden yardım etmeye hazır olmalıyız” dedi ve devam etti:
“Ben yaşlıyım, ancak memnuniyetle oraya gidip yardım ederim, çünkü iyilik yapınca bu iyilikten sana da iyilik var. İnsanlar, iyilik görmek için iyilik yaparsın, derler. Bunun dışında bu tür afetler karşısında korku herzaman var, çünkü hiç kimse buna karşı güvence altında değil, ancak herşeyi iyilik ile düşünüp yapmalıyız”.
“Türkiye’de depremden zarar gören bu insanların acısını paylaşıyorum, ancak bunun dışında yardım için maddi durumum yok”dedi Sofya’da bir ev hanımı olan Dafinka.
Dimitır Lazarov ise şunları paylaştı: “Bizim yetkililerimiz ne yapılacaksa yapıyor, biz sıradan vatandaş ne yapabiliriz, sadece derin taziyelerimizi iletebiliriz. Uzun zaman önce Türkiye’ye gittim, oradaki insanların acısını paylaşıyorum. Ancak doğa bu, ne vereceği belli değil. Tanrı korusun, başka birşey diyemem.”
Foto: EPA.BGNES, BGNES, BNR
Çeviri: Özlem Tefikova
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..