Holokost tanımlamasına baktığımızda “Yahudi Soykırımı veya HaŞoah, Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, SS güçleri tarafından işgal edilen sınırlar içerisinde yaklaşık 6 milyon Yahudi'nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri soykırım” ifadesi yer alıyor.
Holokost soykırımından kurtulmayı başaran Rene Shashua Hasson: “Bulgar Yahudi topluluğu Holokost’tan sonra kurtulmayı başaran ve sayısı çoğalan tek Yahudi topluluğu oldu” dedi Bulgaristan radyosuna yaptığı açıklamada. Plovdiv’de 1935’te doğan Rene, Holokost günlerini, işkenceyi, feci kovuşturmaları ve Yahudilerin karşı karşıya kaldığı insanlık dışı muameleleri iyi hatırlıyor. Ancak, kurtarılma anlarını da asla unutmuyor…
2023 yılında Bulgaristan’daki Yahudilerin Holokost işkencelerinden kurtarılmasının 80. Yılı anılıyor.
İkinci Dünya Savaşı, Yahudilere ve Ari olmayan ırklara karşı eziyetlerle tarih sayfalarına geçen 20. yüzyılın en karanlık dönemlerinden biridir. Faşist rejimler tarafından aşağılanıp takip edilen milyonlarca Yahudi toplu mezar ve toplama kamplarında hayatından olurlar. Antisemitizm sadece Roma- Berlin- Tokyo arasında kurulan Üçlü Pakt ülkelerinde değil, Almanya’nın Nazi yasalarına göre mevzuatını düzenleyen Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Hırvatistan ve Finlandiya’da da hız alır. Çoğu Yahudi kökenli yurttaşlarını ölüm saçan toplama kamplarına gönderme emrine uyar. Nitekim, Bulgaristan, Yahudileri savunan insani davalarıyla geniş kamu çevrelerini celbetmeyi başararak, 48 binden fazla Yahudiyi kurtardı.
İsrail’de Bulgarları “Teşekkürler” kelimesiyle karşılıyorlar.
Avukat Rene Shashua Hasson de teşekkürlerini ileterek başlıyor konuşmaya. "Holokost döneminde ölümler vardı, doğumlar vardı, cenaze ve düğünler vardı. Bunlar yine de korkunç dehşet günlerdi" diyor Krasimir Martinov’a konuşurken.
"Bulgaristan sevgisi bizim içimize işledi. Birkaç nesilden beri de bu sevgi tükenmedi. Plovdiv’de çocukluğumun hatırları hala canlı- parklar, oyunlar, Bunarcık Tepesi karşısından yürüme yolunu unutmam. Sonra da İkinci Dünya Savaşı’nın anıları geliyor. İkinci sınıftayken ben Yahudi okulunu kapattılar. Sonra da bir odada en az iki kişi şartıyla ulusun yayılmasını sınırlama yasası geldi”
Rene, zorunlu olarak içeride kapalı kalmaya zorlandıkları o kış günlerini de unutmuyor. O zaman annesi ağır hastalanmış ve dahası….
"Hastaneye götüremezdik, oraya Yahudileri kabul etmiyorlardı. Ağaran karnına buzla kompres yapmalıydık. Elime bir poşet verip, kış günlerinde evlerin su oluklarından buz toplamaya yolladılar. Ben de evden eve buz sarkıtları kırmaya ve poşete koymaya başladım. Sonra beni gören muhafız üniformasıyla olan üç genç kar toplarıyla bana vurmaya ve beni kovalamaya başladılar: “Çufut, çufut, ne yapıyorsun, defol buradan” diye bağırıp, beni kovaladılar. Böylece ben de kar topu saldırısına uğramış, ancak elimde buz sarkıtları dolu poşetle eve döndüm. Bu anda da ben, küçük kalbimle, yerimizi değiştirip kendimize başka bir vatan mesken edinmemiz gerektiğini anladım. 1949 yılında savaş ve Holokost bittikten sonra, İsrail devleti kuruldu ve biz buraya yerleştik. Bulgar halkı hakkında en güzel hatıraları da beraberimizde getirdik. İsrail’de çok problemleri olan bir devlet bulduk. Zamanla aile kurdum ve kendi yerimi de buldum. Şimdi ben İsrail- Bulgaristan Dostluk Derneği’nin üyesiyim” .
Rene Shashua Hasson zengin hayat deneyimi ve Holost döneminde geçirdikleri o kara günlerin anılarıyla şu mesajı iletti:
"İyilikler yapmaya çalışalım. Savaşın dehşetini görünce insanın çok kötülükler yapabileceğini anlıyorsunuz. Önümüzdeki nesilleri insanlık, hümanizm ve liberalizm değerleriyle eğitmeliyiz. En önemlisi de: “Sana yapılamasını istemediğin şeyi, başkalarına yapma”.
* Rene Shashua Hasson ile Kasım 2022'de BTA tarafından düzenlenen XVII. Dünya Bulgar Medyası Toplantısı sırasında Tel Aviv'de konuştuk.
Yazı: Krasimir Martinov
Çeviri: Sevda Dükkancı
Foto: Krasimir Martinov
Plovdiv’te bulunan L’Union Galerisinde çağdaş Bulgar sanatının amblem sanatçılarından biri olan Kolyo Karamfilov’a adanan bir sergi açıldı. 12 Ocak 2014 tarihinde hayata gözlerini yuman ünlü ressam yaşasaydı bu yılın 7 Aralık tarihinde 60 yaşını..
Тraklar’ın ve Romalılar’ın izlerini taşıyan Antik kentte, onun melek yüzünü gördüğünde, sonsuza kadar esareti altında kalır. O, sadık bir hayran ve koruyucudur, kadın ise onun kabına sığmayan sanatçı ruhu için ilham kaynağı ve sığınaktır...
Bükreş'teki Bulgaristan Büyükelçiliği' nde "Bulgarların Anlatılmamış Hikayeleri" Ulusal Programının tanıtımına ilişkin bir forum düzenlendi. Forumda konuşan Büyükelçi Radko Vlaykov , “Bu muhteşem fikrinin başlatılması için artık doğal bir yer yoktu...