Günde binlerce kez etrafımızdaki küçük şeyleri görmüyoruz, onlara bakmadan geçip gidiyoruz, onların ruhu şarj edici güzelliği ile kendimizi şarj etmiyoruz.
Çevirmenin gündelik yaşamında çoğu zaman “şeytan detayda saklı”, yani küçük bir jest, bir mimik kelimelerin ve repliğin anlamını değiştirebiliyor. Örnek “çok isterdim”, “hiç istemiyorum” anlamına gelebilir. Böylece detaya odaklanma ile Jasmina Panayotova’nın en güzel fotoğrafları ortaya çıkıyor.
Jasmina, amatör fotoğrafçı, fotoğraflarını profesyonel makine ile değil, telefon kamerası ile çekiyor.
34 yıldan beri İsveç’te yaşıyor. Aslında onu bu ülkeye götüren şeyin aşk olduğunu anlatıyor. Ormanda uzun yürüyüşler yaparak dinlendiğini söylüyor.
BNR Kırcali Radyosu’ndan Galina Stefanova’ya verdiği söyleşide, “Bildiğiniz gibi doğa sonsuz güzellik kaynağıdır. Doğada beni etkileyen ve bu anı fotoğraflamamı teşvik eden manzaralar görüyorum” dedi. Büyük tutkusu kuşları fotoğraflamak.
Jasmina Bulgarca-İsveç dilinde ilk yeminli tercüman. Hukuk, sağlık ve eğitim alanında çeviriler yapıyor. Çevirmenlik mesleği farklı olaylara şahit olmasına yol açıyor.
“5-6 yıl öncesinden bir olayı hatırlıyorum. Planlı sezaryen doğuma çevirmen olarak katıldım. İnsan nekadar da düşünse, herşeye hazırlıklı değil. Gördüğüm şeylerden heyecanlandım. Yeni bir yaşamın başlangıcına şahit oldum ve çok güçlü bir şekilde heyecanlandım.”
Mesafe ve zamanın aşkı hafiflettiğini söylerler. Buna rağmen Jasmina Bulgaristan ve doğası ile bağını hep canlı tutmayı başarıyor.
“Bulgaristan’ı sıkça ziyaret ediyorum. Yılda birkaç defa geldiğim zamanlar vardı. Genellikle Bulgaristan dağlarını gezmek için geliyordum, yorulmadan dağlarda yürürdüm. Musala tepesi, Vihren ve Botev tepelerini tırmandım. Plansız programsız her yerde gezmeyi seviyorm ve son derece güzel manzaralar ile karşılaşıyorum”.
Kaynak: BNR Kırcali, söyleşi: Galina Stefanova
Bulgaristan Radyosu’na uyarlayan: Miglena İvanova
Çeviri: Özlem Tefikova
Foto: Jasmina PanayotovaYurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..