"Yoksulluğun Yok Edilmesi İçin Uluslararası Gün” adı altında 17 Ekim’e “yoksulluğa çözüm” anlamı altında “Dünya Yoksullukla Mücadele Günü” olarak anılmaktadır. Neredeyse tüm ülkelerde yoksul olarak yaşayan vatandaşlar bulunmaktadır. Yoksulluk sınırı kavramı bu bireylerin durumlarıyla ilgili karar almada ya da yoksulluğun önlenmesi ile ilgili konularda yapılacak çalışmalarda kullanılan bir ekonomik araç oluşturmaktadır. Bu dünyada geçerli bir tanımlama iken, küresel çapta yoksulluk artıyor.
Bulgaristan’da ise seçimler geçti, fakat onlardan sonra güvensizlik kaldı. Olağan kabine oluşturma beklentileri, sanki ufuklardan uzaklaşıyor ve insanlar her şeye rağmen milletvekillerin dört nala koşan enflasyonun önünü kesmesini umuyor. Vatandaş hem enflasyonun durmasını, hem gelirlerinin yükselmesini istiyor.
Kış öncesi kemerleri sıkma ihtiyacı insanları daha da endişelendiriyor. Vatandaşla ve ekonomi uzmanlarıyla yaptığımız ankette görüşler çok renkli. Emekliler ve sosyal maaşlar alanların aylık parası 500 levanın altında, gençlerin gelirleri ise genelde çok daha yüksek. Ülkedeki durumu değerlendirmek üzere sözü insanlara verdi:
"Çevredeki durum çok baskınve ağır. Şahsen ben bunu fiyatlardan be fiyat farklarından görüyorum" dedi. Sofya’dan bir vatandaş “Hristo Botev” radyo programına konuşurken şunları söyledi: “Benim endişelerim enflasyonla ve ev haciratlarının yükselmesiyle ilgili”.
Bir kadın ise: “Biri 20, diğeri 9 yaşında iki oğlum var. Onlar için çok endişeliyim. Enflasyonun hızına yetişemiyoruz” dedi.
Ankete katılan bir yaşlı emekli kişi de çığ gibi artan fiyatlardan şikayetçi: “Fiyatların bu kadar hızlı değişmesi bizi tedirgin ediyor. Bu güvensizlik istikrarsızlık, elektrik enerji fiyatlarındaki yükseliş bizi ürkütüyor. Bunlar hep bize bağlı olmayan durumlardır”.
İşini kaybetme, gelirlerin azalması, aylık hesapları ödeyememe, temel ihtiyaçları karşılamama endişeleri toplumu kara, kara düşündürüyor. Küçük ve orta ölçekli işleri olanlar, özellikle de esnaf korkularını gizlemiyor.
Kırcali ilinin Şiroka Polyana köyünde bakkal çalıştıran Sevgül Kadir şunları paylaştı.
"İnsanlar da, iş sektörü de kısıtlamalara gidiyor. Yiyecek ve gıda sektöründe 24 yıl işten sonra, şimdi burasını kapatmayı düşünüyorum. Neredeyse her gün ürünler bize yeni, daha yüksek fiyatlarla geliyor. 2000 leva elektrik parası ödüyorum, onun üzerine biraz da çocuklarıma para çıkarmam lazım. Günlük cirom düştü, ama masraflar kat, kat yükseldi. İnsanların ne satın aldıklarını da görüyorum. En çok ekmek alınıyor, peynir ve kaşkaval artık lüks yiyecek oldu. Hatta bazen paraları yetmeyip, salamı geri çeviriyorlar. Köye paralar genelde gurbette olan çocuklardan geliyor”.
Devamlı artan enflasyon ortamında küçük ve orta ölçekli işletmelerin ayakta kalmaları için sağlamlaştırıcı önlemler gerekir. İktisadi Girişimler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Vaska Baklarova BNR’ye şunu belirtti: “Küçük ve orta ölçekli iş sektörü nefes alamaz duruma geldi. Ocak ayından sonra durum daha da ciddileşecek ve iş sektörü devam etme veya faaliyeti durdurma ikilemine girecek. Ekonomi uzmanı Lıçezar Bogdanov enflasyonun bir, iki ay bu oranda kalacağını umuyor. Bu enflasyonun önünü kesecek iki etkene işaret etti Bogdanov:
"Avrupa’da doğalgaz fiyatının on kat yükselmesi şok etki yarattı. Merkez bankaları kredilere erişim şartlarını sıkılaştırdı, paraların değeri yükseldi. Bundan sonra kredilerin maliyeti yüksek olacak ve bu da iktisadi hayatı olumsuz etkileyecek”. Böyle bir ortamda ülkenin 1 Ocak 2024’te Avrupa Bölgesine girmesi de ne kadar mantıklı olur, bilmem, diyor uzman.
Dünya Bankası ile görüşme ardından İMF Uzmanlar Konseyi Üyesi Prof. Geofrey Nilson, Bulgaristan’da enflasyonun beklenilenden çok yüksek olduğuna dikkatleri çekti:
"Ulusal istatistik verilerine çok şaşırdım. Ağustos itibarıyla yıllık enflasyon %17.7. Bu Avrupa Bölgersi ortalamasından da, ABD enflasyonundan da yğksek bir enflasyondur. Fiyatların ani yükselişi gerçekten bir fırtınası etkisi yaratmış durumda" .
Derleyen: Yoan Kolev
Çeviri: Sevda Dükkancı
Foto: BGNESMoldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..