Kesin olmayan istatistiğe göre Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızın sayısı 50 ile 70 bin arasında. Çoğu ülkedeki kalışlarını gurbet olarak algılayıp günlerden bir gün Bulgaristan’a dönecekleri düşüncesiyle yaşıyor. Bu sebepten dolayı çocuklarının Bulgaristan ile bağlarının kopmaması için çaba sarfediyorlar. Bu bağlantıların en önemlisi Bulgarcayı bilip kullanmalarıdır.
Bulgaristan’da bulunduğu sırada Tanya Hristova, yurt dışından dönen çocukların Bulgarcalarını iyileştirmesini, Bulgar okullarındaki yerini bulmalarını yardımlıyordu. 20 yıldan fazla bir zaman önce Kıbrıs’a gittiğinde ise anne babalar ona başvurarak,’ Bulgarca okumayan çocuklarımız ne olacak’ sorusunu yönetiyorlardı. Bu biçimde, soydaşlarımızın büyük bir bölümünün adada kalmak niyetinde olmadığının bilincine varıyor.
Bu konuda şunları paylaştı: “O zaman kendi kendime düşünerek, Bulgaristan’da mevcut sorunu artık biliyorum, dedim ve Kıbrıs’taki büyükelçiliğimize başvurdum. Oradan adadaki Bulgar okulunu nasıl açacağımı tavsiye ettiler. Ve bunu hem çocukların, hem ailelerinin Bulgaristan’a rahat biçimde, Bulgarcayı bilerek dönmeleri için bunu yaptım.’
Tanya Hristova’nın 2011/2012 ders yılında Limasol’da açtığı ‘Paisiy Hilendarski’ Bulgar okulu çalışmalarına devletten herhangi yardım gelmeden, hatta ders kitapları olmadan başladı.O zaman okula devam eden 40 çocuğun anne babaları para topladı, gerekli ders kitaplarının kopyasını yaptılar. Öte yandan, Bulgar okulunun çalışmalarını destekleme görevi olan ‘Yurt dışında Bulgarlar’ adlı derneği meydana getirdiler.
“Bulgaristan ile bağları olmayan çocuklar için öğretmenlerin, ülkemizde akrabaları olup onları ziyaret eden öğrencilerin öyküleri büyük önem taşıyor’ diye anlatıyor Tanya Hristova. Kendisi okul müdürü ve ilkokul öğretmenidir aynı zamanda. ‘Öğrencilerimizin ebeveynlerinin kökenini araştırıp hangi şehirde doğduklarını, diğer akrabaları olup olmadığı konusunda projeler hazırladık. Bulgar çocuk filmleri de gösteriyoruz. İlk dersimiz her zaman yurdumuz Bulgaristan’ın çok güzel bir diyar olduğu, ‘Az sam Bulgarçe’ şiirinin bütün bu güzellikleri tasvir ettiği, ‘Visoki sini planini’ şarkısının ise bu manzaraları tamamladığı yönündedir. Bütün bunlar büyük önem taşır, çünkü çocuklarımızda Bulgaristan’a karşı bir bağlılık duygusu yaratamazsak Bulgarcanın öğretilmesi kuru kalıyor. Anne babaların ailede Bulgaristan ile ilgili öyküleri, Bulgar kitap, şarkı ve filmlerinin rolünün de büyük etkisi var bu yönde’ diye anlatıyor Tanya Hristova.
Limasol şehrindeki Bulgar topluluğu yeni ders yılına umutla bakarken çözüm bekleyen sorunları da unutmuyor.
“ Çocuklar yüz yüze eğitimi sabırsızlıkla bekliyorlar. Ancak masklar Kıbrıs’ta artık zorunlu olduğu için okula daha başlar başlamaz online eğitime geçmemiz problemi ortadadır. Çocuklar bunu sevmiyorlar. Her yıl karşılaştığımız başka bir sorun, binasını kirayla 11 yıldan beri kullandığımız Kıbrıs okulunun bu yıl da bunu bize sağlayıp sağlamayacağıdır. Umut ediyoruz ki, Ağustos’un sonuna kadar bu konuda uzlaşı sağlayıp yeni bina araştırmayacağız.”
Epidemiyolojik durum iyileşirse, Limasol’daki soydaşlarımızın ‘Yurt dışında Bulgaristan’ Derneğinin 4 yıldır düzenlediği Eylül folklor festivali gibi hoş bir yaşantıları olacaktır. 25 Eylül’de açılması planlanan festivale ünlü Bulgar halk şarkıcıları ve bütün adadan farklı topluluklar katılacak. Festival düzenleyicileri, bu Bulgar şenliğinin çok zengin Bulgar folklorunun yardımıyla konuklarına Bulgaristan’ın güzelliklerinden bazılarını tanıtacağıını umuyorlar.
Foto: Limasol ‘Paisiy Hilendarski’ Bulgar okulu, Diana Tsankova
Çeviri: Neli Dimitrova
Halk inanışına göre kırmızı renk güneşin gücünü taşıyor ve her canlıya dinçlik, yaşam veriyor, beyaz renk ise temizliği, masumiyeti ve sevinci simgeliyor. “Martenitsa” adı verilen kırmızı- beyaz iplikten bükülen süslerin pazarlara çıkması, kışın..
Razgrad’da faaliyet gösteren "Deliorman 2014" Halk Kültür E vi bu günlerde kırmızı- beyaz “heyecanlara” büründü. Kültür Evi’nin Başkanı Nevin Turçu’nun girişimiyle Şubat sonunda düzenlenen “ Yaratıcı M artenitsa A tölyesi ” çocuklara..
Ramazan ayı başlangıcı tüm İslam alemi tarafından bekleniyor. Şubat ayının son gününde İslam dinine mensup milyonlarca kişi, bu yıl 29 gün sürecek Ramazan ayının başlamasını ve ilk oruçlarını tutmayı bekliyor. 2025 Ramazan ayının gelmesiyle..