Plovdiv’teki "One Dance Week" günümüz dans festivali geçen yıl Avrupa Dans Birliği’nin (Big Pulse Dance Alliance (BPDA) kurucularından biri olduktan sonra, „Derida dance center“ın kurucusu ve yönetmeni Bulgar Аtanas Maev, örgütün Müdürler Kurulu’na Doğu Avrupa’nın ilk temsilcisi olarak seçildi. 2009 yılında meydana getirilen bu Avrupa örgütü şimdi bünyesinde 48 sivil toplum örgütü ve 28 ülkeden tiyatro sahnelerini barındırıyor.
Atanas Maev’in Bulgaristan Radyosu’na anlattığına göre, yakına dek Balkanlar’ın bu örgütte temsilcisi yoktu. 2020’de EDN ağına Kuzey Makedonya’dan Lokomotiva, Romanya’dan AREAL (Space for choreographic development ), Sırbistan’dan ‘Stanitsa’ (İstasyon) ve Ülkemizde kendi sahnesi olan ilk ve tek modern dans merkezi (Derida Dance Center) katıldılar. Şimdi ise bölgemizin artık bu örgütün Yönetim Kurulu’nda iki yıl süreyle çalışmalar yürütecek bir temsilcisi var.
Аtanas Maev’in kendisi artık 20 yıldır kültür yönetimi ile uğraşan bir ekonomisttir. Koreografi uzmanı Jivko Jelyazkov ile beraber 2002 yılında İspanya’da özel bir dans şirketi kurarak birkaç yıl faaliyet yürüttüler 2010’da yurda dönerek, şimdi Bulgaristan’daki bağımsız sahnenin temel kişiliğini oluşturan Derida Dance Center’i kurdular.
Şöyle diyor Atanas Maev:„Şu an biz sürdürülebilirlik yılındayız.’ Derida’, tamamen dengesiz bir ortamda meydana getirilen sürdürülebilir bir model olarak tanımlanabilir. Bulgaristan’da kültür devlet tarafından her zaman çok zayıf bir destek almıştır. Bu, oluşan koşullara olağanüstü büyük uyum sağlanmasını gerektirir. Biz bunu uygulamayı başardık. Nitekim, gelecek yıl eşitlik, katılımların yılı olacak. Çalışma alanımızda mevcut dengesizlik gözle görülür bir olgu. Bulgaristan ve Balkanlar’da farklı kültürel formasyon ve kuruluşlar arasındaki köprülerin kurulması için büyük çalışmalar gerçekleştirilmelidir.
Kısıtlamalar ve izolasyon içinde geçen şimdiki ağır dönem her şeyden önce ülkemizdeki bağımsız sanatçıları vurdu. Onlar işini durdurmak, aldıkları geliri sıfıra indirmek zorunda kaldılar. Atanas Maev, risklerle yüzyüze gelen bu sanatçıların savunulmasının şimdi olağanüstü önem taşır, diyor:
„Post-komünizm döneminde ülkemizde geliştirilen tasarımlar meslektaşlarımızdan çok büyük çabalar gerektiriyordu. Şimdi AB’den kaynaklar sağlayacak Toparlanma ve Sürdürülebilirlik Planı’nın çok önemli bir rolü var. Plan doğru bir biçimde uygulanırsa kurtarıcı finansal yardım tam devletten ödenek almayan özel kültür kuruluşlarına sağlanmalıdır.
Öte yandan, sanatseverleri tiyatro, müzik, dans diye birbirinden ayrı alanlardan toplayarak bir bütün haline getirmeliyiz. ‘
Atanas Maev,’Today’s Arts ( Günümüz Sanatları) festivalinin önayağı olan Hollandal bir mevkidaşının ‘ yatay ortaklıklar’ fikrini bağrına basıyor. Şöyle devam ediyor:
„İlk önce yerel gerçekler, ihtiyaç ve olanaklardan başlamalıyız. Ardından uluslararası partnerlerimizle iletişimimizi geliştirmeli, onları Bulgaristan’a davet etmeli, ülkemizdeki gelişme sürecinin pozitif olduğunu gözler önünde sergilemeye çalışmalıyız. Balkanlar, Doğu ve Orta Avrupa, Batı ile bağlantı sadece bu biçimde sağlanabilir. Biz, sanatçılar bir bütün halinde hareket etmeli, bunlara götüren köprüleri kurmalıyız.’
Sanatın mesajları barışın ve çevrenin korunmasına, bütün biçimleriyle şiddete karşıdır. Bu, Atanas Maev’in kredosudur. Ona göre, sanatçının özgür ruhu seyirci kitlesi önüne en önemli gündem konularını koyar. İcra ettiği estetik fonksiyonundan başka, sanat, düşünen, ileride kendi siyasi, toplumsal veya kişisel seçimini yapabilecek bireyler yetiştirir. Her dönemin ve toplumsal sistemin değişimi ise bundan geçer’ diye emindir Atanas Maev.
Çeviri: Neli Dimitrova
Foto: Derida Dance Center, Еuropean dancehouse network
Her bir şehrin, kasabanın, köyün en renkli ve ilgi çekici yerlerinden biri pazarıdır. İster her gün, ister haftanın belirli gününde kurulsun, hususi ya da hususi olmayan mallar alınıp satılsın, pazarlar yüzyıllardır insanlık tarihine ve toplumumuzun..
“Nova” televizyonuna konuşan geçici hükümette Kültür Bakanı Nayden Todorov , Razgrad ve Smolyan’daki tiyatrolarda mali suistimallerin tespit edilmesinin ardından, “ Başka yerlerde de hükümet fonlarını hortumlamaya yönelik planlar olup olmadığını..
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..