Bulgaristan’da nüfus sorunu uzun zamandır kamuyu yakından ilgilendiren ve çok tartışılan bir konu oldu. Her yönetim bu endişe verici durumu düzeltme vaadiyle iktidara gelse de, şimdiye kadar hiçbir şey yapılmadı ve nüfusun erimesi ile gençlerin iş ve beyin göçü artık tehlikeli boyuta ulaştı. Yazar ve üniversite eğitim görevlisi Georgi Bardarov yıllardan beri bu probleme çözüm arayan aydınlardan biri. Ona göre ülkemiz iki çok büyük demografik kriz eşiğinde bulunuyor- yüksek ölüm oranı ve genç aktif nüfusun feci şekilde azalması.  

Bardarov: “Bu yönde geniş ve çok yönlü önlemlerle çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız” dedi ve şöyle devam etti:

„Birinci adım çok açık ve net- eğitim sisteminde reforma ihtiyaç var. Oysa bizler gençleri daha orta okulda ve üniversitede Bulgaristan’da kalmalarının anlamı olmadığını söylüyoruz, onların vatanda kalma motivasyonunu öldürüyoruz ve nitekim onlar da ülkeyi terk ediyor.  

Eğitim sistemimizde müthiş hazırlık ve kalifiye eğitim görevlileri var. Fakat eğitim sisteminin felsefesi eskimiş bir ulusal endüstri dönemini yansıtıyor. Bu sistem çağdaş dünyaya ayak uydurmuş değil.  

Burada ders kitabı ve eğitim müfredatının değişmesiyle başlangıç değil, tüm eğitim sistemi felsefesinin değişmesi söz konusudur. Örneğin Finladiya eğitim sistemi öyle bir gelişti ki, Rusya’nın en yoksul eyaletlerinden bugün en çok gelişmiş devletlerden biri haline dönüştü. Böyle bir sistem ve böyle yol izlemek de Bulgaristan’dan genç neslin kaçmasını önleyecektir, diyor Bardarov.  

Bulgaristan Avrupa’da nüfusa oranla en çok üniversitesi bulunan ülke olsa da, kişi başına düşen üniversite mezunları açısından listenin sonunda yer alıyor.  

Eurostat’ın son araştırmasına göre, 25- 35 yaş arası gençlerden sadece %33’ü yüksek okulda devam etmiş ve başarıyla üniversite mezunu olmuş. Avrupa’da bu ortalama %40’ın üzerinde.Üniversitelerdeki boş yer sayısı lise mezunlarının sayısından yüksek.  

Göç politikası da ülkede gençlerin sayısının artmasına başlıca neden olabilir, yazar ve eğitim uzmanına göre.  

„Yurtdışındaki Bulgar topluluklarını celp etmek, ardından diğer ülkelerden de gençlere cazip güzergah haline gelmemiz gerek. Bizde hem geleneksel yurtdışı Bulgarları var, hem de 1989 sonrası göçlerde yurtdışına gitmiş Bulgaristan vatandaşlarımız var. Bu kişiler geri döner mi?

Yazdığım kitapların tanıtımı için devamlı Avrupa’yı geziyorum ve Bulgaristan’a karşı büyük bir özlem ve nostalji görüyorum. Ülkemizde durum daha normal bir hal alırsa birçok kişi geri dönmeyi yeğler. Küresel manzaraya baktığımızda ise, Batı ve Güney Avrupa’ya Afrika ve Asya’dan göç artacak ve demografik yapı buna göre değişecek.  

Benim tahminlerime göre, 20 yıl sonra buraya Avrupa’dan birçok yabancı gelecek ve iyi şartlardan dolayı Bulgaristan’da yaşamak ve çalışmak isteyecektir”.

Çeviri: Sevda Dükkancı