1 Mayıs’ta sizleri Pırvomay kasabasına davet ediyoruz. Bu yerleşim yerinin adının geçtiği en eski belge 1576 yılına ait. Güney Bulgaristan’da yer alan bu kasabanın günümüzdeki nüfusu 12 binin biraz üstünde. “1 may” – yani 1 Mayıs’ta Pırvomay şehri çifte bayram kutluyor, hem şehir bayramını hem de 1 Mayış işçi bayramını. 1 Mayıs’ta bu küçük kasabada geleneksel “Mayıs kültür şenlikleri başlar”.
Son zamanlarda Pırvomay gibi küçük kasabalar, büyük şehirlerde yaşamış ve çocukları için daha fazla serbest alan arayan ailelere cazip birer merkez haline geliyor. Çünkü pandeminin getirdiği pozitif bir şey varsa o da uzaktan eğitim görmek veya uzaktan çalışabilmek.
Daha Covid -19 ile ilgili kısıtlamaların başladığı dönemde uzun vadeli olarak Pırvomay’a taşınan Sofyalı bir aile için pandeminin iki yıl tam da böyle geçti, temiz havada, büyük şehrin stresinden uzak.
Eşi ve iki çocuğu ile beraber, ressam Mariya Petkova da ailesine ait eski evin yolunu tutanlar arasında. Buraya gelmesinin sebebi, çocuklarına güvenli ve eğlenebilecekleri bir ortam sağlamak ve eşinin evden çalışacağı dönemde daha rahat bir yerde çalışmasını istediğini anlattı ve söyle devam etti:
“Ben oldukça uzun süre Sofya’da yaşadım ve hayatım boyunca “buradan çıkmam lazım, temiz havaya ihtiyacım var” dedim anlarım oldu. Başkentte hayatın son derece hızlı olduğundan dolayı, bu insanlara da etki ediyor. Çocuklarımın büyük şehirde dünyaya gelmelerine rağmen, onların başka bir şeyi de tatmalarını istiyordum – sokaklarda özgürce koşabilmek, bahçede köpekle oynamak, kurbağa kovalamak, gecenin karanlığında ateşböceklerini izlemek ve benim de onların güvende olduğumu bilmemden dolayı içimin rahat olmasını istedim.”
Ressam Mariya Petkova, resim atölyesini ve çocuklara yönelik resim okulunu da Pırvomay’a taşıdı. Burada sanatla ilgilenmeyi isteyen birçok çocukla karşılaştı. Mariya’ya göre, sanat eğitimi ve sanat sayesinde özgürlük hissi daha çocuk yaşta aşılanabilir. “Pırmovay’da sanat ortamını kendimiz oluşturuyoruz” diyen Mariya Petkova şunları anlattı:
“Ben elimden geldiğini yapıyorum, öğrencilerime kendimden en iyisini vermeye çalışıyorum. İlk başlarda kasabada az sayıda çocuk ile resim çizmeye başladık, daha sonra çocukların sayısı arttı. Çocuklar, sanatla ilgili düzenlediğim farklı etkinliklere de ilgi duydular.
Çocuklarım ve eşimin halk şarkıları söylediğinden dolayı ailece küçük bir kültür topluluğu oluşturmaya çalışıyoruz, isteyen herkes bu ortama katılabilir. Ben bunun insan olarak kendimizi muhafaza edebilmemiz için çok faydalı olduğuna inanıyorum. İç dünyamda kültür ortamına çok büyük ihtiyaç duyuyorum. Çocuklarla çalışmak ise bana büyük ilham veriyor.”
Online iletişim Mariya ve ailesinin başkentten daha küçük bir şehre göç etmelerini mümkün kılıyor, ancak teknolojiler çocukların sanat çalışmalarında faydalı mı acaba?
“Bilgisayar teknolojilerinden sadece faydalı olanı almak en iyisi olurdu” diye cevap verdi ressam ve pedagog Mariya Petkova ve şöyle devam etti:
“Bu konuda çok dikkatli olunmalı. Sanal ortamdan kaçmamız mümkün değil, şimdiki dünya böyle şekillenmiş durumda, ancak bilinçli bir şekilde gelenekleri korumaya çalışmalıyız, doğaya yakın olmak ve ruhumuzu dinlemek için çaba göstermeliyiz.”
Mariya ve ailesi bu yaz da Pırvomay’da kalacak. Ancak sonbaharda büyük ihtimal yine Sofya’ya dönecek.
Mariya’nın ailesi bunu yine çocuklarından dolayı yapıyor, çünkü lise okullarında özel eğitim dersleri henüz ülkenin küçük yerleşim yerlerinde gerekli seviyede değil.
Çeviri: Özlem Tefikova
Foto: özel arşiv, parvomai.bg, parvomay1.sonikstart.eu, arşiv"Bir insanın gösterebileceği en büyük cesaret, Uzay’da değil, düşüncededir". Bu sözler, Bulgar asıllı mucit ve belleği yenileme kapasitesine sahip ilk elektronik bilgisayarı yaratan John Atanasoff'un sözleridir. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev..
Bu yılın prestijli uluslararası Bright Mind Award Ödülü’nü kazanan iki bilim insanından biri Harvard Üniversitesi’nde Pol itik Ekonomi Profesörü Stefani Stançeva oldu . The Harvard gazette’nin haberine göre, ödül 14 Kasım’da Berlin’de..
Eva Velikova , d ünyanın en yüksek şelalesi olan Salto Ángel Şelalesini fethetmeyi başaran ilk Bulgar kadını oldu. Tüm bu macera„ bir yıl önce Kasım ayında yaklaşık 2 hafta sürdü, ancak Bulgar kadını hakkında haber ancak şimdi..