Heralde bugün birçok insan, postacılığın yok olmakla yüz yüze gelen mesleklerden bir tanesi olduğunu düşünüyor.
Birçoğumuz, omuzuna büyük bir deri çanta ile evden eve dolaşan, farklı büyüklükteki mektupların, gazetelerin, küçük paketlerin dağıtıldığı insanları hala hatırlıyoruz. Özellikle büyük şehirlerin sokaklarında bu insanlarla karşılaşmak neredeyse imkansız. Ama yine de onları köy yerlerinde görmek mümkün.
Postacı, köyde her şeyi bilen ve gören kişidir.
“1989 yılı öncesi hayat daha sakin idi. Doğru, isimleri değiştirmek kararı, kötü bir karardı. Totaliter rejimi sırasında bazı şeyler daha sıkı seyrediyordu, ama sosyal politika daha iyi çalışıyordu.” dedi Kırcali Radyosundan Galina Stefanova’ya konuşan Kırcali ili Krumovgrad Belediyesinin Tokaçka köyü postacısı Sali Hasan.
Bazıları postacı mesleğine yok olmakla yüz yüze gelen bir meslek gözüyle baksa da, köyün postacısı Sali Hasan, daha doğrusu şimdi hem posta şefi, hem de posta görevlisi, yani hem Tokaçka köyünde, hem de sayısı hiç de az olmayan çevre köyler için, bir postanede yapılan tüm görevleri yerine getiren bir kişi durumdadır.
Sali Hasan, 35 yıldan bu yana postanede çalışıyor, yıldönümünü Ağustos ayında tamlamış olacak. Gündeme düşen tüm konular hakkında görüşе sahip postacı, hem köyde, hem de tüm böldege hayatın yavaş yavaş yok olduğundan dolayı üzüntüsünü gizleyemiyor:
“Bundan 10 yıl önce köyde daha fazla insan yaşıyordu. Köy daha canlı idi. Hayat vardı. Şimdi ise gün geçtikçe köy ölüyor.
Çocuklar doğmuyor. Ben çevre köylerini teker taker geziyorum, durum her yerde aynı. Kuryerlik hizmetleri, ekmeğimizi elimizden aldı. Burada 2 kişi çalışıyorduk. Şimdi sadece ben kaldım, çünkü iki kişilik iş kalmadı postanede.”
Sali Hasan devamla şunları paylaşıyor:“Abone olanların sayısı düştü. Şimdi insanlar gazeteye abone olmuyor. İnsanların hayatına CSM telefonları gireli herşey değişti. Telefonlar insanların hayatını alt üst etti. Insanlar gazete okumuyor, ama okuma yazma seviyesi de düştü.Herkes eline telefon alıyor ve oraya bakıyor. Aralarında kimse iletişim kurmuyor, biribiriyle konuşmuyor. Bilmiyorum, demokrasi mi, hayat mı, insanları yabancılaştırdı. Komşuluk bitti. Parası olan, göğüslerine vurup “Ben, ben!” diyor. Her yerde öyle... öyle değil mi?”
Bir postacının çalışma günü nasıl geçiyor, merak ediyor musunuz?
“Benim çalışma günüm sabah iş yerine gelen postanın hazırlıklarıyla başlıyor. Gelen müşterileriağırlıyorum. Saat 10’dan sonra gelen mektup ve paketleri topluyorum. Bir çuvala koyuyorum ve köyde dağıtmaya çıkıyorum. Emekli maaşları da ödüyorum.
Postacı, kurye hizmetlerinin postacıların "elinden ekmeğini" aldığını büyük bir üzüntüyle belirtiyor. “İnsanlar biri birine herşey gönderiyor, ancak önceki yıllara nazaran gerek mektup, gerekse kolet sayısinda ciddi bir düşüş var. 1989 yılı öncesi çuval çuval posta topluyorduk, çünkü herkes çalışıyordu, diyor ve bugün genellikle postadan gıda koletlerinin ülke içine gönderildiğini paylaşıyor.
Mektuplar ise genelde kurumlara gönderilen veya kurumlardan gelenlerdir.
Tokaçka köyünde sadece yaşlı değil, orta yaşlarında insanlar da yaşıyor. Fakat köy halkının büyük bir kısmı Batı’da. "Batı'da, Doğu’’da değil", altını çizerek söylüyor Sali Hasan ve cevap beklemeden “Neden insanlar Doğu’ya gitmiyor da, Batı’ya gidiyor" sorusunu yöneltiyor.
Pahalılıktan dolayı köyün ve bölgenin ekmek teknesi olan tütüncülükten insanların vazgeçtiğini belirtiyor ve bir çuval gübrenin fiyatının 100-120 leva olduğunu ve bu artışın 3- 4 katı bulduğunu anlatırken “Kim bu fiyattan gübre satın alabilecek ki?” sorusunun yanısıra “Şimdiye kadar olduğu gibi, bugün de tüm yöneticiler, devletin bulunduğu durum için, suçu başkasına atıyor, oysa insanların hayatları giderek zorlaşıyor” yorumunu getiriyor.
“Emekli maaşları beş aşağı üç yukarı, enflasyon oranına göre artırılmıştı. Ama enflasyon bu oranı “eritti, bitirdi.”Benemekli maaşlarını dağıtıyorum ya, görüyorum durumu.
Elektronik hizmetler konusunda da görüşünü bildiren Tokaçka köyü postacısı, “İnternet çökünce, herşey çöküyor. İnsanlar, bir saat kuyrukta beklemek zorunda kalıyorlar, İnternt gelene kadar. Eskiden makpuzunu kesip, alıp gidiyorlardı. Burada İnternet zayıf, her zaman tutmuyor. Oysa insanlar elektrik, su, telefon bütün faturlarını İnernet üzerinden ödemek zorunda.
“Eskiden sadece mektupları dağıtıyordum, şimdi ise ben her şeyim. Napalım, Allah ömür versin” diyerek sözünü tamamlıyor Krumovgrad Belersiyesinin Tokaçka ve çevre köylerinin tek postacısı Sali Hasan.
Kaynak: BNR Kırcali Radyosu, Galina Stefanova
Çeviri: Şevkiye Çakır
Dünyaca ünlü keman sanatçısı ve Amsterdam Kraliyet Concergebow Orkestrası Baş Kemancısı Vesko Pantaleev – Eschkenazy, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Oy verme hakkımı kullanabiliyor ve bunu yapmamın mümkün olduğu bir yerde bulunuyorsam sandık başına..
Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin muhabiri Mariya Petrova, Edirne’de 27 Ekim seçimleri öncesi herhangi bir gerginlik yaşanmadığını ancak Bulgaristan’daki siyasi duruma ilişkin güçlü bir hayal kırıklığı olduğundan bölgede aktif oy kullanma..
Rodoplarda büyük bir köy olan Ribnovo yıllar içinde çok farklı ve değişik olan düğünleriyle gündeme geliyor. Ribnovo geleneksel düğün ve gelin yüzünü boyama ve süsleme tekniği UNESCO dünya miras listesinin “yaşayan insan hazineleri” listesine aday..