Kuzey Bulgaristan’ın Kırpaçevo köyündeki eski yel değirmeni Devetaşko Platosu’nuneğitim ve bilgilendirme merkezine dönüştürüldü. Binada seminer, kültür etkinlikleri, eğitim çalışmaları, sergi düzenlenmesi için gerekli bütün koşullar mevcut. Eski yel değirmeninin özgün ortamının ruhu da muhafaza edilmiştir. Yerel yönetim böylelikle yörenin bu kayda değer mekanına yeni bir ruh kazandırıyor. Değirmen binasının tarihçesi de çok ilginç. Kruşuna köyündeki bina, artık doğada elde edilmesi yasaklanmış çok değerli ‘bigor’ taşından inşa edilmiş bir değirmen olarak kurulmuştur. Kırpaçevo halkı buğdayını öğütlemek üzere değirmenin bulunuduğu Kruşuna’ya gitmek zorundaymış. Zamanla Kruşuna’da daha birkaç değirmen inşa edilince ilki daha seyrek kullanılmaya başladı. Bunun üzerine Kırpaçevo köyünden çok girişken iki kardeş bu değirmeni satın alıp kendi köylerine taşımayı başardı. Kırpaçevo köyünde akan su bulunmadığı için değirmen elektrikle çalıştırılmıştı.
Eski yel değirmeninin bir kültür tesisi olarak açılması yakın zamanda gerçekleştirilecek.
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü ve olumsuz şeylerden vazgeçip övülen, güzel ve olumlu şeylere yönelmek şeklinde tarif edilmektedir...