Noel öncesi oruç günleri ‘Bıdni veçer’- Noel arifesine kadar sürer. O akşam her türlü hayvansal mamullerden yoksun yemekler sunulması ile insan ruhunun Noel Yortusu’nun özüne yaklaştırılması hedeflenir. 

Hz. İsa’nın doğumu Hristiyan dünyasında inananların kalplerini ısıtıp neşelendirecek umutlarla dolu bir bayram olarak algılanır. O gün günlük rutinin yerini canımıza en yakın insanlarla gerçekleştirdiğimiz büyük aile bayramı alır. 

Bulgar Ortodoks geleneğinde Noel Yortusu arifesindeki Bıdni veçer dar aile ortamında vejetaryen yemeklerle kurulan bir sofrada kutlanır. Sabırsızlık içinde herkes dünyayı Yaratan’ın, sevgisiyle insanları daha iyi yapma görevi düşen küçük İsa’nın aracılığıyla doğmasını bekler. Bu sevgi o kadar büyük ki, Kurtarıcı’nın gözünde Tanrı’yı gören eşkiyayı bile değiştirecek durumda. 

Noel bayramı aslında temiz kalpleri ve mucizelere olan inançlarıyla dünyayı algılayan çocuklara adanmıştır. Çocuklar ki, bu bayramı büyük sevinçle bekliyor, Noel hazırlıklarına, evin süslenmesine büyük istekle katılıyorlar. Noel ağacının altına dizilen hediyelerden, içinde yer alan dileklerle özel pidenin yoğrulması, Noel ağacının süslenmesi, ocaktan etrafa sıcaklık saçan ‘bıdnik’ adlı özel Noel odununa kadar her şey Tanrı’nın himayesini sembolize eder. 

• Noel arifesi – genç Tanrı’nın doğumu

Noel süsünün ayrı öğelerini dikkatle değerlendirirsek, gelenek üzerine giriş kapısına süs olarak astığımız çelengin Hazreti İsa’nın dikenli tacını, Noel ağacının ise Cennet’te ‘iyilik ve kötülük ağacı’ olarak da bilinen ‘yasak ağacı’ andırdığını farkedeceğiz. Noel ağacındaki süsler ise Adem ile Havva’nın günah işleyerek yedikleri yasakağaç meyvesinin sembolüdür. Noel ağacının üstüne konan yıldız iseBeytüllahim yıldızını simgelemektedir. Ağaç üstünde yakılan mumlar ise inanan Hristiyanları karanlıktan kurtaran Hz. İsa Mesih’in kalbindeki sevgi ve ışığın simgesidir. 

Derleyen: Darina Grigorova 

Çeviri: Neli Dimitrova