Bulgaristan’da seçim öncesi vatansever oluşumlar, Türkiye’deki „Kanal İstanbul” inşaatının ülke üzerinde oluşacak etkilerle devletin ilgilenip ilgilenmediği sorusunu gündeme taşıdı. Bulgaristan sınırından 220 km uzaklıktaki kanal, İstanbul Boğaz’ına alternatif bir geçiş güzergahı olarak planlandı. Karadeniz’deki Karaburun’dan Marmara Denizi’ndeki Küçükçekmece Gölü’ne uzanan yapay boğazın uzunluğu 45 km olacak. Kanalistanbul.gov.tr adresinde verilen bilgilere göre, kanalın genişliği su depolarının dışında 150 metreye kadar ulaşacak, derinliği ise 21 metre olacak. Portal, tasarım aşamasında, detaylara girmeden birçok inceleme yapıldığına dair bilgi vermekte.
Bulgaristan Radyosu’na konuşan, Bulgaristan Bilimler Akademisi’nin „Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Araştırmaları”Enstitüsü’nden Doç. Vladislav Karamfilov’a göre, kanalın inşaatı şüphesiz bölgesel sonuçlara neden olacak. Projenin belirsiz nihai parametrelerinden dolayı etkilerin belirlenmesi mümkün değil. Doç. Karamfilov, Karadeniz’deki akıntıların döngüsü nedeni ile suların Bulgaristan kıyılarından Boğaz’a taşınmasından dolayı ülkemiz üzerinde önemli sonuçlara neden olmasını beklemiyor. Sofya “Sveti Kliment Ohridski” Üniversitesi’nde coğrafya, dünya ekonomisi, sürdürülebilirlik, kalkınma ve jeopolitik dersleri hocası Prof. Marin Rusev’e göre, böyle bir projenin Bulgaristan için faydalı mı, yoksa zararlı mı olduğunu hiç kimse net bir şekilde söyleyemez. Prof. Rusev, bu proje sayesinde çevresel, siyasi ve ticari ulaşım olarak Bulgaristan’a birçok yönde fayda sağlanacağına inanıyor.
„Birçok Türk sivil toplum kuruluşu projeye karşı geliyor. Özellikle ekolojik olarak öne sürülen nedenler oldukça şüpheli. Tuz değerlerinde değişiklik olacağı, hidrojen sülfürün nüfuz edeceği iddia ediliyor. Hidrojen sülfür, Boğaz’ın bu derinliğinden Akdeniz’in diğer kısmına nüfuz etmiyorsa, bu kanaldan da geçmez. Hatta, hazır bir kanalın, nasıl bir su hareketi yaratacağını bilmediğimizden bahsetmiyorum bile. Proje mutlaka bazı sonuçlara neden olacak. Çevresel sonuçlar da olacak, fakat onlar belli sınırlar içerisinde İstanbul’daki yerel bitki ve hayvan varlığını çok daha fazla etkileyecek. Karadeniz ile ilgili ciddi değişikliklerden bahsetmek kesinlikle doğru olmaz. Hatta onlarca yıldır Tuna Nehri yüzeyinde biriken çöplerin atılacağı başka bir yer olacağından şüpheleniyorum. Bana göre Karadeniz için asıl sorun bu“ dedi Prof. Rusev.
Tüm Bulgar maskeli oyunlarının kaynağı, Kolojeg- Noel’de Koleduvane ve güneşin doğuşu ile ilgili eski geleneklerdir. Hıristiyanlığın kabul edilmesiyle yeni doğan Tanrı’nın kirletilmemesi için şenliklerin tarihi değişti. Batı Bulgaristan’da eski..
Batı ve Orta Avrupa Metropoliti Anthoniy ve BNR Genel Müdürü Milen Mitev, Bulgar Ortodoks Kilisesi Batı ve Avrupa Metropolitliğinin Almanya'nın başkenti Berlin'deki merkezinde bir İşbirliği muhtırasını imzaladılar. Batı ve Orta Avrupa..
Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre 12. sınıf öğrencisi olan Alexandra Petkova, çalışmalarını Stokholm’da düzenlenen Nobel ödüllerini takdim töreni kapsamında tanıtmak için bütün dünyadan seçilen 20 genç arasında yer aldı...
Tuna nehri üzerindeki Tutrakan şehrine yakın bulunan ve korumalı alan statüsünde olan “Kalimok-Brışlen” mevkiinde bu sezon için ilk tepeli pelikan..
Bulgaristan Radyosu 16 Şubat’ta 89. yılını kutluyor . Kuruluşundan bu yana geçen uzun yıllar boyunca çok dilli medya kuruluşumuz, bilgi kanalı olmaktan..
16 Şubat 2025’te Bulgar Telgraf Ajansı’nın ilk müdürü Oskar İskander’in imzasının taşıyan ilk BTA bülteninin çıkması üzerinden 127 yıl tamamlanıyor..