Arapçada secde edilen yer anlamında kullanılan “mescid”, Türkçeye de geçmiştir. Bu kelime bazen “bir araya toplayan” anlamına gelen “cami”nin eşanlamlısı olarak kullanılırken, bazen de caminin daha küçüğünü ifade etmektedir. Dilimizde cami dendiğinde Müslümanların ibadet etmek ve bilhassa namaz kılmak için bir yere toplandıkları yer kasdedilmektedir.
Cami, İslâm’ın mabedidir. Müslümanların ibadetlerini yaparak Allah’a yakınlık aradıkları, yakın oldukları yerlerdir camiler. Ama aynı zamanda camiler, İslâm medeniyetinin merkezidir, tabir caizse, atar damarıdır.
Camileri, amaçlarını, özelliklerini, fonksiyonlarını doğru bilip tanımak, onlardan daha iyi istifade etme imkânı sağlayacaktır. O yüzden camileri bir ibadet mekanı olarak tanımanın yanında birer sanat eseri, birer mimarî abide olarak da iyi okumak gerekir.
Öyleyse caminin içine girip mihrabından başlayarak onun unsurlarını tanıyalım, yer ile gök arasında gidip gelen yolculuğa çıkalım.
Fotoğraflar: Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü, arşiv, BNR- Kırcali
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..
Önümüzü aydınlatan hakikat ışığının doğması için zaman zaman fikrilerin çarpışması normal ve gereklidir. Zira insan düşünen bir varlıktır ve doğal olarak düşündüğünü de söyleyecektir. Herkes fikirlerini paylaşınca farklılıklar ortaya çıkacaktır..