“Sahne bizim ikinci evimiz oldu, çünkü aylarca turnelere gidiyorduk. Gittiğimiz yerde güzel izler bıraktık. Tiyatro bana en çok seyircinin saygısını sevgisini kazandırdı. Onlar beni sokakta görünce ve kutlayınca dünyalar benim oluyordu..”
Sık sık Bulgaristan Radyosuna mektup gönderen hiç bir bayramımız, Yeni Yılımız, 8 Mart Kadınlar Günümiz Mümün Karagöz’ün kutlaması olmadan geçmezdi.
Geçmezdi diyorum, çünkü sayılı gün önce kendisi bu dünyadan göç etti. Bulgaristan Türklerinin uçsuz bucaksız kültürü, halk müziği bir yıldızına daha yitirdi.
Programlarımızda herangi bir türküsünü duyar duymaz, hemen arar “Beni bugün ne kadar mutlu ettiğiniz, yıllar önce Bulgaristan Radyosu’nun Birinci Stüdyosunda kayda alınan türküler benim evlatlarım gibidir. Onları duydukça eskilere giderim” derdi.
Aynı zamanda yine yerli ses sanatçımız hakkında program hazırladığımız ve türkülerini birer birer dinlettiğimizde konserlerin ardından, ya mektup yazar, ya da telefon eder “Ne güzel eserleriş varmış! Büyük bir beğeniyle dinledim” derdi.
Piyasaya son iki CD’si sunduğu gün, onun için bayram olmuştu!
Sevincini, gururunu, mutluluğunu yine Bulgaristan Radyosu dinleyicileriyle paylaşmış ve uzun bir mektup göndermişti. Bizler de büyük üstada saygımızı ifade ederek gerek eski kayıtlardan, yani Bulgaristan Radyosunda 1969 bu yana korunan türkü ve şarkılarıyla, gerekse yeni türküleriyle süslediğimiz bir program hazırladık. Çok mutlu olmuştu, yine sesi titreyerek teşekkür etmişti.
Bugün hayatının önemli anlarını, anılarını kağıda döktüğü, sahnedeki heyecanını bizimle paylaştığı mektubu dikkatinize sunuyor, Mümün Karagöz’ü saygı ve rahmetle anıyoruz!
Bulgaristan Radyosu türküleriyle ve şarkılarıyla Mümün Karagöz’ün anısını yaşatacak!
Ses kaydımızı ekteki linkten dinleyebilirsiniz:
Tütün üreticileri bu yıl iyi rekolte alsa da alım kampanyası start almak üzereyken gözleri, sektördeki problemlerin masaya yatırılacağı Tütün Danışma Kurulu toplantısında. 2023 olduğu gibi şimdi 2024 yılı da olmak üzere arka arkaya ikinci..
Roma’dan daha eski bir kent, bir dünya şehri düşünün. Medeniyetler beşiği ve antik dönemlerden günümüze kadar gelen bir kültür ocağı! Onun adı Plovdiv! Büyük İskender’in babası 2. Filip tarafından 2. asırda kurulan kente Filipopolis adı..
Kapya hasadı sezonunda Kirkovo’ya bağlı Çorbadjisysko ve etraf köylerinden biber üreticileri, mahsulu toplamak üzere tarlalara akın ediyorlar . Yaklaşık 200 dekar biberin yetiştirildiği bu bölge, Kirkovo Belediyesi’nde kapya üretiminde birinci..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..