3 Nisan 1879 yılında Sofya Bulgaristan Başkenti ilan edilir. “Aya Sofya” kilisesinden ismini alan şehir, Ortodoks Kilisenin Aya Sofya ve kızları Vyara, Nadejda ve Lübov’un bayramını andığı 17 Eylül “Sofya Günü” olarak kutlanır. Zamanla modern bir Avrupa Başkentine dönüşen Sofya “Büyüyor, ama yaşlanmıyor” motosu altında gelişiyor.
XX. asırda Sofya’nın batısı genişliyor
İlinden- Preobrajenie ayaklanması ve Neuilli Antlaşmasının imzalanması (1903-1920) ardından, Makedonya, Edirne, Batı kenarlar ve Kuzey Trakya’dan kaçan mülteciler Sofya’ya yerleşmeye başlar.
"Onlar dışında başkentin batısına büyük şehirde geçim kaynağı arayan ekonomik göçmenler de akın eder. Radomir, Pernik ve Küstendil’den yüzlerce kişi Sofya’nın Batı semtlerine yerleşir. Geldikleri köy ve şehirlerine “Şeker Fabrikası” tren istasyonu en yakın olduğu için onlar orada inmiş ve bölgeye yerleşmiş.
Bu işçilerin yerleştiği bütün sokaklar yıllar sonra geldikleri şehirlerin isimlerini almış.
“Georgi Sava Rakovski 1925” okumaevinde kütüphaneci Rubinka Mileva, tarihin sayfalarını araladı:
"Onlar semte 1918-1919 yılı sonrası yerleşir. Basit ve küçük evler yapmaya başlarlar. Onların niyetleri bir günde çatısını bile koyacakları küçük bir ev veya oda kurmak. Çünkü bir gün sonra belediye zabıtaları geldiğinde evin çatısı yoksa, onu yıkarmışlar. Yıkılan kulübenin yerine bir gün sonra yenisini inşa edermiş insanlar. Zabıtaların hıncından kaçmanın bir diğer yolu ise, evde hamile kadın veya bebek olduğu zamanlarmış. Böyle ailelere birer gün tolerans tanınırmış. Böylece komşu köy ve şehirlerden gelenler kurnazca davranır, el birliğiyle bir günde evler kurup, üzerine çatıyı da inşa ederlermiş. Evlere ise yakın, akraba kalabalık toplantı ve böylece tamamlanmış evin yıkılması riski de ortadan kalkarmış”.
Bulgaristan’dan şehir isimleri taşıyan sokaklar günümüzde “Sveta Troitsa” semtinde bulunuyor. Eski haritalarda şehir isimli sokaklar 23 iken, bugün 13 kalmış. Bunlar: Plovdiv, Vidin, Oryahovo, Melnik, Varna, Trın, Kazanlık, Burgas, Ruse, Yambol, Petriç, Vratsa ve Hvoyna.
Yeni haritadan Dupnitsa, Elena, Radomir, Pazarcik, Loveç, Çirpan, Sevlievo, Berkovitsa, Nevrokop sokakları artık yok, Küstendil sokağı ise “Trın” adını alır.
1935 yılında Smil Angelov’un yayınladğı “Sofya Kılavuzu” kitabında ayrıca bilgiler verildi:
Bu sokaklar herhangi bir yerden gelen göçmenlerle bağlantılı değil. Semtin yaşlılarıyla konuştuğumda 1925 yılı öncesi sokaklarda isimler olmadığını anladım. Onlara aileleri anlatırmış, sokak isimleri değil, sadece sokak numaraları varmış.
Şehir isimleri 1928’den sonra Sofya sokaklarında görülmeye başlıyor.
Yeni bir semt ortaya çıkmış, gecekondularla ve şehir planlaması olmayan kaotik bir yapıyla. Sofya’nın devamlı artın Batı kenarları karşısında Başkent Belediyesi de oradaki yapılanma ve haritayı daha düzgün hale getirme amacıyla ilk kez şehir isimli sokaklar fikri de ortaya çıkmış”.
Fotoğraflar: Desislava Semkovska, bgmaps.com
Çeviri: Sevda Dükkancı
Rodoplarda büyük bir köy olan Ribnovo yıllar içinde çok farklı ve değişik olan düğünleriyle gündeme geliyor. Ribnovo geleneksel düğün ve gelin yüzünü boyama ve süsleme tekniği UNESCO dünya miras listesinin “yaşayan insan hazineleri” listesine aday..
Bakanlar Kurulu’nun 2023 yılı “Demografik gelişim” programını değerlendirme raporuna göre ülkemizde 38 yıldan bu yana ilk kez doğal nüfus artışı ile nüfus azalması arasındaki oran neredeyse sıfır düzeyinde. Bulgaristan Bilimler Akademisi Nüfus ve..
Göç konusu, Brüksel'in bu konuyu sınırlamak için yeşil ışık yakması yönünde artan baskı bağlamında, Avrupa gündeminin bir kez daha gündemine oturdu. Bazı Avrupalı liderlerin yasadışı göçmenlere karşı daha radikal bir yaklaşım yönündeki..