Genellikle 15 Eylül ve 24 Mayıs gibi eğitimle ilgili günlerde, öğretmenlerimize ve okulda yıllar boyunca öğrendiklerimize çok şey borçlu olduğumuzun farkına varıyoruz. Ne yazık ki, ülkemizde pek çok çocuk okula gitme şansı bulamıyor, bazıları da eğitim sürecini çok erken bırakmak zorunda kalıyor. Çocukları eğitimden alıkoyan zorluklar, genellikle ailedeki yoksulluk, yanlış yaklaşım ve okuryazarlık oranının düşük olmasıdır. Bu arada, anne-babası yurt dışındayken bir akrabası tarafından yetiştirildiği için okula gitmeyen çocukların sayısı da artıyor. Onlar “yeni yetimler” olarak adlandırılıyor ve onların da desteğe ihtiyacı var. Fakat çoğu zaman, okullarda öğretim kadrosu genellikle çocukların öğretim ve sosyal sorunlarıyla ilgilenmek için yeterli değildir.
Korunma ihtiyacı olan çocukla ilgili kurumlar, uyum içinde çalışmıyor. Çocuklar, gerekli korumayı alamayınca onlara daha iyi bir gelecek için kapıları açan sivil toplum örgütlerinden bu görevi üstlenen kişilerdir.
Bunların arasında, birçok çocuğun okuldaki ilgisinin korunmasına dair fikirleri olan ve kısa adı ELA olan Ortak Öğrenme Derneği 'deki gönüllülerdir.
ELA Ortak Öğrenme Derneği Müdürü İva Boneva, 20 yıldan bu yana farklı yerleşim yerlerinden ve etnik gruplardan, engelli çocuklara ve son zamanlarda ebeveynleri uzakta olan çocuklara destek olmak için çalışıyor:
"Son yıllarda birçok şey iyi yönde gelişti. Eskiden birçok çocuk, sözüm ona “yardımcı okullarda” eğitim görüyordu, oysa onların yeri orada değildi. Fakat bazı şeyler, benim istediğim gibi gelişmiyor. Son zamanlarda çocuk koruma konusu sık sık gündeme geliyor ve birçok öğretmenin hala bu konuda hazırlıklı olmamasına rağmen, kapsayıcı eğitim artık kanunen zorunludur. Çocuklarla bir araya geldiğimiz zaman “Geleceğim yok” sözlerini duymak, son derece üzücü.
Oysa birçoğu nasıl mesleklerin olduğu hakkında bile bilgisi olmaz iken büyüdükten sonra ne yapmak istedikleri konusunda da tamamem kararsız. Aslında bulundukları toplumda herangi bir iş yapan insanlar tanımıyorlar. Bu deneyim ve bilgi eksikliği, genel anlamda çocuğa tüm kapıları kapatıyor.
Bu nedenle, dünyanın renkli olduğunu ve herkesin seveceği ve ilgileneceği bir şeyi öğrenip yapabileceğini, beceri ve mesleklere sahip farklı uzmanların olduğunu onlara göstermek istiyoruz. Birçok çocuk için bu bir yenilik, gerçek bir hayat keşfidir”.
ELA Ortak Öğrenme Derneği'ndeki gönüllüler, ülke çapındaki gezileri sırasında, çoğunlukta olan küçük yerleşim yerlerindeki okullar ve sözüm ona elit eğitim merkezleri arasında büyük bir uçurumun olduğunu tespit etti. Birçok yerde eğitim işlevinin arkada planda kaldığı ve önde sosyal işlevinin olduğu ortaya çıktı.
“Oradaki çocukların aile ve günlük hayatlarıyla ilgili çok fazla sorunu var, öğretmenler ise onları okulda tutabilmek için elinden geleni yapıyor” dedi İva Boneva ve şunları ekledi:
"Krizin bize öğrettiği şeylerden biri, daha az önyargılı olmak ve başkalarının dünyasıyla daha fazla ilgilenmektir. Sabırlı olmamızı öğretti. Şimdi Yeşil Çocuk Eğitim Merkezi kurma hazırlıkları içersindeyiz. Bir binamız var, bu eski bir okul ve Sofya dışında bulunuyor. Burası “yeşil kamplar”, çalışma atölyeleri, toplantı ve eğitim için kullanılacak.
Diğer taraftan birçok yaz çocuk kampı kurduk, ama dinlenme tesisleri ve oteller çocuklar için uygun değil ve çevre eğitimi ile yakından uzaktan alakası yok.
Çok yoksul aileleden çocuklar ilk defa bir yaz kampına katılınca aslında ilk defa da yaşadığı bölgeden dışarı çıkmış oldu. Bazıları ilk defa apartman gördü, kahvaltı, öğle ve akşam yemeği olmak üzere ilk defa günde üç öğünün olduğunu gördü. Bütün bunlar onları çok etkiledi. Bazıları denizin olduğunu, başka yerleşim yerlerinden çocukların onlarla iletişim kurmak istediğini ilk defa duydu.
Bütün bunlar okulda öğrenilmeli, çünkü ufku genişletiyor ve kişiye gelişme ve gelecek için umut veriyor.”
Çeviri: Şevkiye Çakır
Fotoğraflar: Facebook / CentreForInclusiveEdu, unicef.org/bulgariaABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Burgas Tam Teşekkülü Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yapılan açıklamada diyabetik ayak tedavisinde hastanın kendi dokusu kullanılarak yapay..