İnsan kısa yeryüzü hayatında sevinçli ve kederli anlar yaşar. Şair, ne gam baki, ne dem baki, der. Bu bilinçle yaşayan bir insan ve hassaten Müslüman, tavırlarını ve davranışlarını her zaman kazançlı çıkacak şekilde ortaya koyma imkanına sahiptir.
Onun için Hazreti Muhammed "Müslümanın halı hayret vericidir; yaşadığı güzel bir şeye şükreder ve kazanır; başına gelen olumsuzluğa sabreder ve yine kazanır." İnsanı sınamak için üzüntü ve korku veren Allah'tır. Bunu farkına varan insan Allah'a yaklaşma imkânları arar. Ona yaklaşınca da gönlü ferahlar, kalbi inşirah bulur.
Bu tür insanlar yeri geldiğinde samimi gözyaşı dökseler de kalplerindeki imanın bir tezahürü olarak yüzlerinde gülücükler, tebessüm de eksik olmaz.
Bu halleriyle de çok kazanırlar, çünkü Allah Rasulü "tebessüm sadakadır" der.
Gülmek, gülümsemek, kahkaha atmak, sırıtmak gibi kalptekinin yüze yansıma şekillerini İslâm nasıl değerlendiriyor, bunların sınırları nelerdir konusu önem arz eder. Bu yüzden Kur'an ve Hazreti Muhammed'in örnekliği ekseninde bu ifadeleri değerlendirmek faydalı olacaktır.
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
1908 yılının 22 Eylül tarihinde Bulgaristan’ın bağımsızlığı ilan edildi. Bulgaristan’ın tarihinde tek başına gerçekleştirilen en cüretkâr eylem olan Doğu Rumeli ile Bulgaristan Prensliği’nin Birleşmesi’nden otuz yıl sonra Bulgarlar bir kez..
21 ve 22 Eylül tarihlerinde Sofya’nın konukları ve sakinleri Büyük Konstantin’in oğullarından biri olan II. Konstantius’un hükümdarlık sürdüğü dönemin tarihi dokusunu yansıtan bir etkinliğe katılabilir. Geç antik çağının yeniden canlandırıldığı..