Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Pirin dağında yer alan Vlahi köyüne yakın eski cins koyun ve keçiler otlar

Elena Tsingarska şehir kalabalığına doğal yaşamı tercih etti

Pirin dağının koynunda yatan, göğe yükselen yamaçlara yapışan Vlahi köyü, yumuşak iklimi ve elverişli konumu ile çok eski Bulgar cinslerinden hayvanlara yaşam alanı olmuş durumda. Doğa severler ise köyü bilgilenmek, dostluk kurmak ve istirahat etmek için ideal yer olarak metheder.



Elena Tsingarska'nın ailesi, artık 20 yıldır Karakaçan koyunu ve Kalofer keçisi gibi nesli tükenmekte olan sığır cinslerini yaşatmak için çaba harcıyor. Kendini bu işe adamak üzere bütün aile fertleri, şehir hayatına sırt çevirerek köy, mahalle, yayla ve ağılları dolaşmaya koyuldu.

Elena Tsingarska
"Hayvan yetiştiriciliğini, mümkün olduğu kadar geleneksel yöntemle, Karakaçanlar'ın zamanında yaptığı gibi yapmak istedik. Sosyalizm döneminde zorla durdurulmadan önce onlar, sürüleri ile Ege denizi ve Bulgaristan'ın dağlarına doğru büyük mevsimsel geçişler yapardı. Günümüzde bunu dağlık yerleri aşağıdan yukarıya doğru giderek geçmekle mümkün. Bu yüzden kışlağımızı Vlahi köyünde kurduk" diye anlattı Elena.

Karakaçan koyunu cinsi, ta Traklar medeniyetine uzanıyor. Traklar, seramik kaplarını onun resimleri ile süslerdi. Sosyalizm döneminde Karakaçanlar'ın zorla şehirlere gönderildiğinde ise hayvanların bir bölümü telef edildi, bir bölümü ise iktidar tarafından ulusallaştırılan çiftliklerde farklı cinslerle melezlendi.



"Cinsinden tek kalan hayvanları birer birer bularak sürü topladık. Çoğunlukla Rodoplar ve Rila'da olmak üzere tecrit edilmiş sürülerde birer ikişer koyun keşfederek işe başladık, günümüzde ise sürümüzde 500 kadar Karakaçan koyunu var. Kalofer keçisi postu bölgede kuker kıyafeti yapımında kullanıldığı için aynı derecede yokolmuş değildi, ama yine çiftliklerde bu türden birer ikişer hayvan bulunuyordu. Hiçbir destek almadan sürü oluşturmak son derece zor bir iş. Bu cinsler için iyi bir şey yapmak, soylarını devam ettirmek arzusu ve hevesi ile hareket ettiğimiz için bunu yapmayı başardık".



Ressam olan eşi Sider Sedefçev, sürü işleri ile uğraşırken Elena, Bulgaristan'ın topraklarında bulunan iri yırtıcı hayvanların araştırılması ve korunması ile ilgili çalışmalarını sürdürmeye karar vererek Vlahi köyünde eğitim merkezi kurdu.



"
Merkezi ülkemizdeki büyük yırtıcı hayvanlar ve dünyadaki akraba türleri konusunda ve eko sistemlerde aldıkları büyük rol konusunda gerçekçi bilginin verilmesi amacı ile kurduk, diyen Elena şöyle devam etti: Çalışmalarımız çoğunlukla çocuk ve gençlere yönelik. Doğayı korumanın ne kadar önemli olduğunun anlaşılması ile ilgili onlara güveniyoruz. Açıkçası, büyüklerle bir şey yapılabileceği ümidimizi yitirdik. Umudumuz genç nesil olduğu için burada yaz kampları organize edilmekte, öğrenci grupları karşılanmaktadır".



Maceralar, arama oyunları, kamp ateşi etrafında anlatılan hikayeler... Bütün bunlar ne kadar heyecan verici olsa da çocukların Bayto ve Vıçka adlarını taşıyan kurtların çitlerine yaklaşınca yaşadıkları ile kıyaslandığında sönük kalır. Hayvanat bahçesinden kurtarılan kurtlar masallardaki canavarlara benzemez, doğada kendi yeri olan canlılardır. Bundan kısa süre öncesine kadar eğitim merkezine yakın yaşayan Medo ve Buya adlı ayılar ise köyde devamlı yaşanan su kesintisi sıkıntısından dolayı İtalya Alplerine gönderildi.



Elena Tsingarska, her insanın içinde ait olduğu ve onsuz varlığını sürdüremeyeceği tabiat sevgisinin olması gerektiğini söylüyor. Bu yüzden kendisi şehir kalabalığına karışmaktansa doğada anlam dolu bir hayat yaşamayı seçti.

Haber : Diana Tsankova
Çeviri : Tanya Blagova
Fotoğraflar : BGNES, evromegdan.bg, Facebook /@LargeCarnivoreEducationCentreBulgaria, arşiv



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Ribnovo düğünleri UNESCO Dünya Mirası Listesine aday gösterildi

Rodoplarda büyük bir köy olan Ribnovo yıllar içinde çok farklı ve değişik olan düğünleriyle gündeme geliyor. Ribnovo geleneksel düğün ve gelin yüzünü boyama ve süsleme tekniği UNESCO dünya miras listesinin “yaşayan insan hazineleri” listesine aday..

Eklenme 24.10.2024 16:05

Bulgaristan’da nüfus azalması 1985 yılından bu yana ilk kez sıfıra yaklaştı

Bakanlar Kurulu’nun  2023 yılı “Demografik gelişim” programını değerlendirme raporuna göre ülkemizde 38 yıldan bu yana ilk kez doğal nüfus artışı ile nüfus azalması arasındaki oran neredeyse sıfır düzeyinde. Bulgaristan Bilimler Akademisi Nüfus ve..

Eklenme 23.10.2024 14:26
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama

Geri Dönüş Merkezleri – yasadışı göçle mücadelede sürdürülebilir çözüm veya başarısızlığa mahkum ortak Avrupa modeli

Göç konusu, Brüksel'in bu konuyu sınırlamak için yeşil ışık yakması yönünde artan baskı bağlamında, Avrupa gündeminin bir kez daha gündemine oturdu. Bazı Avrupalı ​​liderlerin yasadışı göçmenlere karşı daha radikal bir yaklaşım yönündeki..

Eklenme 23.10.2024 12:22