"Emil Karamanov, ince bir sanatsal ölçü anlayışıyla anılarda kalan bir orkestra şefidir. Sadece orkestranın değil, aynı zamanda müzik eserinin sayfalarında izleyici de yönetiyor hünerli elletiyle. Karamanov, sıcak ve heyecanlı performansıyla bütün müzik severlerin kalbini kazandı."
Bu kısa alıntı, Çaykovski'nin “Kuğu Gölü”'nün 1956'da Sofya Operası'ndaki sunulmasıyndan sonra yazılan coşkulu bir eleştiriden alınmıştır. O sırada Emil Karamanov 36 yaşındaydı, ancak da o sırada ciddi bir profesyonel başarı elde etti. Bu olaydan sekiz yıl önce Ruse'de yeni kurulan Belediye Senfoni Orkestrası'nın şefi olarak tayin edildi. O sırada orkestra önce kadrosunu genişletti, bir repertuar oluşturdu, bir yıl sonra devlet orkestrası ilan edildi.1952'de Karamanov Devlet Radyo Orkestrası'nın (şimdiki Bulgar Ulusal Radyosu’nun Senfoni orkestrsı) şefi olarak atandı. Daha sonra Sofya Operası'nda şeflik yaptı, yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli orkestraları ziyaret etti ve 1964'ten kariyerinin sonuna kadar medyamızla bağlantılıydı.
Uluslararası Sofya Müzik Haftaları Festivali kapsamında 14 Haziran'da Bulgaristan Ulusal Radyosu Birinci Stüdyosunda Emil Karamanov'un 100. yıldönümüne adanan bir gece düzenlendi.
Kızı Anjelina Karamanova şunları anlattı: “Radyomuzun birinci stüdyosunu seçtik çünkü babam uzun yıllar burada çalıştı ve aktif şeflik kariyerini bıraktıktan sonra 15 yıl Bulgaristan Ulusal Radyosu'nun o zamanki Müzik ve Müzik Yayınları Müdürlüğü'nün genel yayın yönetmeni ve yine Senfoni Orkestrası ve o zamanlar mevcut "Senfonieta" adında (veya müzisyenlerin dediği gibi "küçük radyo") ile aktif olarak çalıştı. Birinci stüdyo çocukluk anılarımla bağlantılı. Okuldan sonra buraya gelirdim ve provaları dinlerdim. Benim için burası kutsal bir yer. Gözlerimin önünde bu tablo var - büyük bir orkestra ve hepsi ona bakıyor. Radyonun kayıt fonuna katkısı büyüktür.
1944 yılında Sofya Ulusal Müzik Akademisi'nden mezun olan babam, kısa bir süre koro şefliği yaptı, Belediyenin daveti üzerine Ruse'ye gider. Orkestrayı güçlendirmeyi başardı. Ülkemizdeki senfoni orkestralarının bir incelemesinin yapıldığı (ve o zaman her büyük şehrin kendi orkestrasına sahip olduğu) "Bulgaria" salonunda, seyirciler müzisyenleri alkışladı, parlak eleştiriler çıktı. Daha sonra Moskova'da o zamanlar ünlü şef Nikolai Anosov ile çalışan bir yüksek lisans öğrencisiydi. Mezuniyet konserinden sonra, Moskova ve Leningrad Filarmoni Orkestralarını yönetme daveti aldı."
Emil Karamanov'un, Hristo Manolov'un yazdığı ilk Bulgar balesi olan "Zmey i Yana"yı sahneler. Sofya Operası'nda şef olarak çalışması da dikkat çekicidir.
Anıt gecesi konserinde ünlü müzisyenler Emil Karamanov ile çalıtıklarını anlattılar. BNR fonundan kayıtlar sunuldu. arşiv malzemeleri, fotoğraflar, afişler gösterildi. Ayrıca öğrencileri de sahneye çıktı - Prof. Rostislav Yovchev (piyano), Plamen Maslev (keman) ve Angelina Karamanova (çello).
Türkçesi: Müjgan Baharova
Bulgaristan’ın güneydoğusunda yer alan Debelt köyüne yakın Deultum Roma kolonisinin güney nekropolisinde son derece nadir ve değerli bir cam şişe bulundu . Arkeoloji sitesi аrchaeologia-bulgarica haberine göre şişeyi eşsiz kılan şey , üzerinde..
M. Şükrü Hanioğlu’nun “Atatürk- Entelektüel Biyografi” kitabı “Atatürk- İdeolojiler Tarihi” adı altında Bulgarca okurlarıyla görüşecek. Prof. Hanioğlu’nun kitabı 6 Ekim tarihinde Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinde tanıtılacak...
Yazar, tercüman, gazeteci, Arnavutluk’ta Ulusal Azınlıklar Komitesi’nde Bulgarların temsilcisi Milena Selimi, Bulgar edebiyatını, kültürünü, değerlerini ve geleneklerini yılmadan tanıtmaya devam ediyor. Mesleki hayatındaki en son başarısı ise Georgi..