Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

“Tanıdık" bir geçmişin hikayesi

XX. yüzyılın 70'li yıllarında Bulgaristan'da sanat ve iktidar arasındaki ilişkiler

Photo: BGNES

Sanat eleştirmeni ve tarihçi Dr. Plamen Petrov Bulgaristan’da 20.yüzyılın 70’li yıllarına ait hikayesini, İskoç filozof, ekonomist ve tarihçi David Hume’un “İnsan Doğası Üzerine” (1738) başlıklı denemesinde yer alan “İnsanlık her zaman aynı halde, hep aynıdır, tarih bize şu anda yeni veya daha garip bir şey hakkında bilgi vermiyor. Değişen tek şey ahlaki ve etik normlar.” sözleriyle başlar.

Doktora tezinin araştırması, Devlet Arşivleri, Dosya Komisyonu, 16 bölgesel arşiv, “İvan Vazov” Ulusal Tiyatro, BNR, BNT gibi kurumların koleksiyonlarından 460'ın üzerinde kaynak içermektedir. Bunların aracılığıyla, gerçek bir tarih çiziliyor. Bir taraftan devletin o zamanki sanatın tek bir “yapımcısı” olarak rolüne ve halkın o zamanki hayatına ışık tutuyor.
Plamen Petrov
Doçent Plamen Petrov anlatıyor: “Sosyalist dönemin bir karanlık rejim olduğu yorumlarıyla yola çıktım. O zamanlarda hiçbir olumlu şey meydana gelmediği düşüncesi yayılıdır. Katettiğim  uzun yoldan sonra anladım ki, işler biraz daha değişik. Evet 1944 yılından sonra sistem totaliter. Ancak  1967 – 1980 arasında  bazı etkinlikler meydana geliyor, ki  bugünün perspektifinden ne entellerin, sanatçıların  ne de devletin gerçekleştirmeyi hayal bile edemeyecekleri olaylar yaşanıyor. Sadece Sovyet bloğu ülkeleriyle değil, Batı Avrupa ve hatta Amerika ile de son derece dinamik bir diyalog gerçekleşmeye başlıyor. Kültür ürünleri ithalatı vardır. O zamanda yaşayan ve konuştuğum insanlar, 80'lerde Bulgaristan'da Tina Turner'ın büyük konserini hatırlıyorlar, deniz manzaralarının büyük ustası Joseph Turner'ın sergisini hatırlıyorlar.
Ünlü dünya yazarlarının kitapları çevriliyor.70'lerde ülkemizin kültürel altyapısının çoğu üretiliyor - müzeler, galeriler, arşivler. Plamen Petrov, en ünlü ve unutulmaz Bulgar filmlerinden bazılarının çekildiğini ve en iyi kitaplardan bazılarının yazıldığını söylüyor. Ve şöyle devam ediyor:
“Bugün elimizdeki belge ve gerçeklere göre Bulgar kültür ve biliminin o sıralarda sözüm ona bir “lale devri” olarak kolayca tanımlanabilecek yıllar."

Batı dünyası için Doğu, özellikle Balkanlar devamli merak edilen bir yer.Bugüne kadar birçok insan Demir Perde'nin arkasındaki süreçleri inceliyor. "1970'lerde Bulgaristan'da Sanat ve İktidar" kitabının 30 sayfada Fransızca, Almanca ve İngilizce olarak özetlenmesinin nedeni budur.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Fotoğraflar: BGNES, Ani Petrova ve özel arşiv



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Patrikhane Katedrali Aziz Aleksandar Nevski 100. kuruluş yıldönümünü kutluyor

Bulgaristan Ortodoks Kilisesi, 22 ve 23 Kasım günlerinde Patrikhane Katedrali Aziz Aleksandar Nevski ’nin kutsanmasının yüzüncü yılını törenle kutlayacak. Bulgaristan Ortodoks Kilisesi Sen Sinod ’un sitesindeki duyuruda “Katedral,tam..

Eklenme 22.11.2024 05:15

Hırstiyan ailesi Tanrı ile bağı güçlendirir

Meryem Ana'nın Tapınağa Giriş Yortusu (Vıvedeniye Bogorodiçno),Ortodoks dünyasının en eski ve saygın bayramlarından biridir. Patrik Tarasius döneminde 8. yüzyılda  Konstantinopolis’te kutlanmaya başlanmıştır. Batı Avrupa’da ancak altı asır  sonra, Papa..

Eklenme 21.11.2024 05:35

Cuma öğleden sonra

Kelime anlamı itibarıyla güven içinde olup korkusuzluğu ve doğruluğuna inandığı şeyi tasdik etmeyi ifade eden bir sözdür iman. İslâmî bir kavram olarak da Allah’a ve peygamberleri vasıtasıyla insanlığa gönderdiklerine inanmak demektir. Bir şeye..

Eklenme 15.11.2024 14:05