Allah, mahlûkatın en şereflisi olarak yarattığı insanı sayısız nimetlere donatmıştır. Bu nimetlerin başında su gelmektedir. Hatta su insanın hayat kaynağıdır. Zira insan su ile toprak karışımından yaratılmış ve insanın bedeninin çoğunu su teşkil etmektedir. Bundan da öte, hayatını sürdürmesi için insanın ve umum olarak insanlığın suya ihtiyacı vardır.
Su, berekettir. Gökten yağan yağmurlar toprakla buluşunca canlanma, yeşillenme görülmektedir. Bunun sonucunda toprakltan beslenen canlılar sevinmekte, hayatını toprakla haşır neşir olarak geçiren insanın yüzü gülmektedir. Zira yağmurun dokunduğu yerlerde bolluk ve bereket olmaktadır.
Su, aynı zamanda temizliktir. Temizlik ise zindelik ve sağlık demektir. Su insanı fizikî olarak temizleyip pakladığı gibi, manevî bakımdan da arıtmakta ve insanın saflıktan ibaret olan fabrik ayarlarına döndürmekte ya da yaklaştırmaktadır.
Bü ve benzeri sebeplerle Allah ve emriyle Rasulüllâh (s.a.s.) Kur’ân-ı Kerim’de ve hadislerde suyun özelliklerine vurgu yapmışlar, suyun kamusal özelliğini itinayla korumuşlar su kaynaklarının korunmasını, suyu iktisatlı kullanmayı emretmişler ve her fırsatta teşvik etmişlerdir. Bunun sonucunda bir su medeniyeti de diyebileceğimiz İslâm medeniyeti meydana gelmiştir.
Eskiler, yer gök dua ile evlât derlerdi. Çok anlamlı ve değerli bir söz bu. Eğer anlamı kavranır ve insan hayatına taşınırsa güzel meyvelerinden istifade edilir. Neden mi? Allah, yeri, göğü ve onlarda bulunanları, hatta onların arasında bulunanlar..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki programımızda evlatların anne babalarına karşı sorumluluklarını konuşacağız.
Bugün Ortodoks Kilisesi Azizler Konstantin ve Elana’yı anmakta . Aziz Konstantin 4. yüzyılda Bizans imparatoruydu ve burada Hristiyanlığı resmi din olarak kabul ettirir . Annesi Elena, Kurtarıcı’nın çarmıha gerildiği haçı keşfetti ve Kutsal..
Cuma öğleden sonra programında dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet şle birliktesiniz.