Bulgar tarih sayfalarına geçen 2 Haziran 1876 gününün üzerinden 145 yıl geçmektedir bugün. O gün milli kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesinde Bulgaristan en önemli isimlerinden devrimci şair Hristo Botev’i kaybetti. Boyun eğmez ruhu ve fedakarlığıyla Botev Vatanı adına ölümsüz bir simge ve örneğe dönüştü. Bütün Bulgaristan vatandaşları okulda öğretilen Botev’in şiirleriyle yetişir.
"Özgürlük savaşında düşen ölümsüz kalır...", diyen şairin bu kehanet dolu sözleri Bulgaristan’ın hürriyeti uğruna can feda eden binlerce Bulgarın özverisi ve fedakarlık örneğini simgeler. Bunun için bugün Bulgaristan’ın minnettar evlatları Hristo Botev’in anısının yanısıra memleketi için hayatını kaybedenlerin hepsini anar.
2 Haziran hüzün dolu bir gün değil, tarih sayfalarına isimlerini altın harflerle yazdıran o onurlu kişilerin, yurtseverlerin davasından dolayı gönüllerimizi gururla dolduran bir tarihtir.
2 Haziran’da hepimiz saat tam 12’de sirenlerin yüksek sesle ulumasıyla baş eğer, bir dakikalık saygı duruşunda bulunuruz.
Şehir ve köylerimizden başka yurdumuzun dışında bile Botev ve Bulgaristan’ın özgürlük ve bağımsızlığı uğruna hayatından olanların günü törenli bir biçimde, devrimcilerin anıtları önüne çiçek ve çelenkler sunmakla, askeri geçitler düzenlemekle geçer. Bugün Botev’in ölümsüz şiirleri söylenir, askeri bandolar müzik çalar.
2 Haziran kutlamalarının da tarihçesi vardır. Başlangıç daha ulusal kurtuluşumuzdan önce konuldu.
Sirenlerin ülke genelinde saat tam 12’de uluması geleneği ise Hristo Botev’in 100. doğum yılının kutlandığı 1948 senesinde başlatıldı.
Bir gelenek üzerine Botev günü kutlamalarının zirvesi Vratsa şehri ve Vratsa Balkanı’nda düzenlenir.
Zira o bölgenin Okolçitsa tepesinde 2 Haziran 1876 günü şair Hristo Botev yönettiği devrimci çetesinin son çarpışmasında yaşamını yitirir. Koronavirüs salgınından ötürü bir yıl aradan sonra şimdi Vratsa şehri buraya çiçek sunmaya gelen, Botev çetecilerinin geçtikleri yolun bir kısmını katedecek turistleri ağırlamaya hazırlanır.
BNR’nin bölge muhabiri İva Antonova bu konuda şunları belirtiyor: "Eskiden olduğu gibi şimdi de Vratsa bölgesi Hristo Botev ile devrimci çetesinin kahramanlığını anar. "Botev Günleri" olarak andığımız 27 Mayıs ila 2 Haziran döneminde şairin ismini taşıyan Vratsa bölge kütüphanesi ilginç bir sanal etkinlik örgütler.
Her gün kütüphanenin sayfasında 1876’da meydana gelen kahramanlık dolu olaylarla ilgili öyküler, yılların içinde düzenlenen "Botev çetesinin izinden" yürüyüşüne ilişkin ilgi çekici veriler yayınlar. Bu girişim, Botev’le yönetimindeki çetecilerin Tuna nehrinin Kozloduy kıyısından Okolçitsa tepesine, Bulgar topraklarına ayak basarken onlardan herkesin toprağı öpüp efsanevi dağ zirvesine kadarki yolunu takip eden ‘Zamanın Haritası’ dijital arşivi aracılığıyla gerçekleşir.
Milli kahramanlarımızın fedakarlık dolu bu yürüyüşü bölgemizdeki toplumsal bellekten ayrılmaz bir parça olarak bugün dile getirilen efsanelerde de izini bırakmıştır.
Bu yılki Botev kutlamalarının hedefi, anı programının gittikçe daha fazla vatandaş için erişilebilir olmasıdır. Şimdiye kadar bölgemizi ziyaret etmemiş insanlar bile bu yolla halkın kolektif belleğinin bize ulaştırmaya devam ettiği öykü ve gelişmeler hakkında daha az bilinen verilerle karşılaşacak.
Derleyen: Gergana Mançeva
Çeviri: Neli Dimitrova
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..